DTK toplantısından Özerk Kürdistan kararı çıktı
DTKnın Diyarbakırda süren toplantısından Özerk Kürdistan çıktı
KONFEDERALİZM İLK KEZ TARTIŞMAYA AÇILDI
Taslağın ekonomik boyutunda ise, Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam sistemini kalıcı bir biçimde kurumsallaşması gerektiği, bölgedeki yeraltı kaynakların zenginliklerin yalnız Kürt halkına değil, tüm bölge halklarına ekonomik değer sağlayacağı kaydedilen taslakta, ekonomik kaynakların kullanım ve tüketim hakkı Demokratik Özerk Kürdistana ait olması isteneniliyor denildi.
Taslağın siyasi boyut kısmında da Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna kendi temsilcilerini göndererek, ortak vatan politikalarını dahil olacağı yer aldı. Demokratik Özerk Kürdistan, kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahip olduğu ifade edilen taslakta, Demokratik özerklik alanındaki farklı kimliler de kendi sembollerini kullanır ifadelerine yer verildi. Kürt halkıyla Türkiyenin yeni bir sözleşme ile Kürt-Türk ilişkilerinde yeni bir dönem başlatacağı kaydedilen taslağın hukuki boyutunda ise, özgür birlikteliğin sağlanması için gerekli anayasal, yasal düzenlemeler demokratik özerklik statüsü öngürelerek yapılması istendi. Demokratik özerlik hukuku, yeni Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve AB hukukunca tanınarak karşılıklı referanslarla hukukililik ve yasallığı sağlanmalıdır denildi.
ÖZ SAVUNMA ASKERİN TEKELİNDE OLMAMALI
Taslağın öz savunma bölümünde ise şunları önerildi: Kürdistan halkı tarih boyunca dıştan gelen saldırılara karşı sürkeli kendini koruma mücadelesi vermiştir. Kürtler ilk işgalci ve istilacı güçlerin saldırısında günümüze kadar her türlü işgal ve saldırılara karşı varlığını korumak için öz savunma içinde olmuştur. Demokratik özerklik statüsünün kabul edildiği koşullarda öz savunma askeri tekel olarak değil, toplumun iç ve dış ihtiyaçlarına göre demokratik organların denetimi altında oluşturulabilir. Şehir, kasaba, mahalle ve köyde yaşayan tüm halklar faşist, gerici ve soykırımcı saldırılara karşı bilinçli ve duyarlı olur. Öz savunma esasında bu yönelimler karışısın da toplumsal direnişi ifade eder. Öz savunma uluslararası sözleşmeler ve BM tarafından da tanımlanan bir haktır.