DÜRÜST LİDERLİĞİN VASIFLARI
Liderliğe soyunmak basit ve sıradan bir olay değildir, yaklaşan seçim nedeniyle liderliğe soyunmak isteyenler şunları bilmelidirler, lider olmak ateşten gölektir, liderin kefeni boynundadır. Lider dediğin baba olmalı, insanlara şefkat ve merhamet dağıtmalı, insanları incitici eylem ve söylemlerden kaçınmalı. Ceketle liderliğe girmeli, paltoyla liderlikten çıkmalıdır. En önemlisi vurguncu olmamalı, devlet malı deniz mantığı ile hareket etmemelidir. Lider meydanlarda bol keseden kuru sıkı yalan atma mesleği değildir. Liderlik türlü yalanlarla halkı aldatıp galeyana getirip ülkede terör estirmek hiç değildir. Liderlik seçim zamanlarında halkın oylarını satın almak için fakir fukara gözetmeksizin ayni ve nakdi sözde yardım dağıtıp liderliği elde etmek de değildir. Lider seçilip eline fırsat geçince yakın çevresi ve akrabalarına devletin imkânlarını peşkeş çekmemeli. Lider derdini anlatmaya çalışan vatandaşı alaşağı ettirip korumaları tarafından darp ettirme kabadayılığı asla değildir.
Liderde ihtiras olmamalı, makama yapışkan olmamalı, hesap verme melekelerine sahip olmalıdır. Yeri gelince ben bu işi yapamıyorum diyebilmeli, liderlikten feragat edebilmelidir. Lider! Makamları hizmet aracı olarak görmelidir. Hele diktatörlük heveslisi hiç olmamalı, tam tersi diktatörlere karşı olmalıdır. Haksızlık karşısında susmamalı, hakkı devamlı haykırmalıdır. Lider hâkimiyet bendedir diye aldanmamalı, devlet malının tüyü bitmemişlerin hakkı olduğunu bilmelidir. Lider insanlardan değil, yaratandan korkmalı, insanlardan utanmalıdır. Lider halk gibi yemeli, giyinmeli, gezmeli, yönetilenlerin hizmetkârı olmalıdır. Lider din, dil, renk, ırk, mezhep ayırımı yapmaksızın tüm halkını kardeşçe kucaklamalı herkese eşit mesafede olmalıdır. Lider seçim zamanında verdiği sözleri seçildikten sonra yerine getirecek asalette olmalıdır.
Lider yönetiminde ortak akıl yani istişare şuuruna sahip olmalıdır. En az bu vasıflar bir liderde olursa ancak yönetilenler rahat edebilir. Yoksa yönetilenler her seçim sonrası ah vah çekerler. Tıpkı yakın geçmiş tarihlerdeki gibi. Bugün Dünyaya baktığımızda insanlık ızdırap çekiyor, insan kanı akıyor, işgaller oluyor, Anneler gözyaşı döküyorsa, beceriksiz egosunu tatmin, totaliter kafa yapısına sahip liderlerin yönetimindendir. Canlı örnekleri ortada Suriyede üç yıla yakındır bir iç savaş var her gün insanlar ölüyor. Hem de masum, çocuk, kadın demeden. Nerede insanlık insaf sahibi liderler. Ölen insan cesedini saymakla görevli liderlere lider mi diyeceksiniz.
Sayın Başbakan Malatyadan haykırdı Dünya beş daimi üyelerden daha büyüktür. İnsanlık kaderini beş liderin söylemine feda edemez. Bu böyle devam ederse dünyada adil bir düzen olamaz, insanlık huzur bulamaz, tam da hakkı haykıran bir lider ve dik duruşlu bir söylem. Diline sağlık Sayın Erdoğan, aynı cesareti, şımarık devlet İsrail Cumhurbaşkanına da söylediniz. Öyle bir deprem oldu ki, halen enkaz altında bocalıyorlar, Kim hakkı haykırırsa bizler o lideri sever ve destekleriz. İnsan kanını dökmeye, servetlerin gaspına, ırz düşmanı liderler Dünyada rüsvay, ahrette de çetin bir hesap vermeye hazır olmalı, utanmalıdırlar. Utanma duyguları körelmiş ise, tarih sayfalarında kara bir leke olarak kendilerini bulurlar.
Lider profilini anlamak için, Mısıra, Afganistana, Libyaya, Suriyeye, Iraka, Cezayire, Fasa bakmak yeterlidir. Mısır seçimleri canlı örnektir. Bu nasıl yönetim, liderlik tarzıdır insanlık suda sürüklenen çöp müdür? Meşru seçim yapacaksınız seçilenler % 52 oy alacak darbeyle devireceksiniz, sözde Dünyaya nizam vermeye çalışan kapris liderler de destek verecekler, halen demokrasi havarileri kesilecekler, Milyonlarca insanla alay edilecekler. Siz buna yönetim veya lider mi diyeceksiniz? Bu kendilerini lider zannedenler için yüz karasıdır. Kolay yoldan liderlik gaspıdır. İcraatta Demokrasinin katlidir, İşte İrtica, diktatörlük, saltanat buna denir. Mısırda
Tekrar seçim yapacaklarmış, daha yeni seçim yapıldı, yok biz kabul etmeyiz diyorlar, hukuksuz bir şekilde rakiplerini de saf dışı ettiler. seçime girmelerini engellediler, haydi gelin oy kullanın diyecekler oh ne güzel demokrasi, bu plan proje dış mihraklarca çizilmiş, iç piyonlarla uygulanan bir projedir. Türkiye de dâhil, çok İslam ülkesinde aynı senaryo uygulandı halen uygulanmaya devam ediyor. Türkiye deki gezi zekâlılar da aynı tablonun eseridir. Sayın Başbakanı kendilerinden göremiyorlar. Buyurgan yönetim şeklini özlemişler, tamda irticacı özlemcileri, bu kelimeyi Müslümanlar için çok kullandılar. Onlara göre demokrasiyi benimsemeyenler gericiydi şimdi kendileri gerici, niçin tahammül edemiyorlar. Bu zihni taşıyanlarda akıl hastalığı var tedavi olmaları gerekmez mi? Gençlere tavsiyem! Geçmişte aynı senaryolarla gençlik çok kullanıldı, yine gençleri kullanmak istiyorlar. Bu ülkenin gençleri sömürü baronlarının tuzağına düşmemeli, kullanılmamalı,
Peki, bunlar olurken Müslüman halk ne yapıyor, aynı aktörler Müslümanları bölmüşler, parçalara bölmüşler ta ki güçleri olmasın, Mısırda sözde İslami bir parti iktidar ortağı olduğu halde, darbe taraftarı olabilmiştir. Bu makam, kadın, servet düşkünü liderler bunları bildiği için rahatlıkla atlarını koşturup oynatabiliyorlar. Müslüman halk aldığı terbiye ile beslendiği vahiyle, öldürmez, tahrip etmez, o zaman ne olacak çok basit, Allahtan korkan, dik durmasını bilen, cesaretli, dindar, hakkı söyleyebilen bir liderin etrafında kenetlenmek, ne pahasına olursa olsun Müslümanın oy kullanmaktan başka yapacağı neyi var ki? Beşeri sistemler Müslümanın her tarafını istila etmişiler. Yalancı demokrasi nimetlerinden bile mahrum bırakıyorlar.
Diktatörler demokrasiyi kendi çıkarları için kullanıyorlar, Müslümanlara da illa bunu kabul edin diyorlar. Şunu da unutmayın basında okudum Amerikalı bir İslam âlimi, bilim adamı diyor ki, İslamiyet Doğudan değil, Batıdan yükseliyor, çünkü vahşi batı liderlerinin halklarına da vereceği bir şey yok, gözyaşı, kandan başka ne verdiler ki? İslam Güneşi batıdan doğacak. İslam ülkelerinde Müslümanlar bağlı oldukları Dini bilmez, yaşamazken, Batıda insanlar fevç fevç İslam Dinini seçiyor Müslüman oluyorlar. Korkuları hep bundandır. İnancımıza göre her şey devam eder zulüm ise asla. Firavuna karşı bir Musa gelecek insanlık beklemektedir. Beklenen Musanın bir an önce gelmesi dileklerimle