Dr. Vehbi Karakaş'tan Konferans FOTOĞRAFLI

Haliliye İlim ve Kültür Vakfı, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle "Hz. Peygamberimizden Bediüzzaman'a Yansıyanlar." İsimli bir konferans düzenledi.

Dr. Vehbi Karakaş'tan Konferans FOTOĞRAFLI
Dün (21.04.2012) akşam saat 20.00'da, Haliliye Vakfının ev sahipliğinde bir konferans gerçekleştirildi. Belediye konferans salonunda Dr. Vehbi Karakaş'ın verdiği konferans, nefis bir kuran tilavetiyle başladı.

Sunuculuğunu Sait Koyuncu'nun yaptığı konferansta Haliliye Vakfının başkanı Yr. Doç. Dr. Abdülkadir Aydın vakfın hizmetlerini kısaca anlattı. Ardından Konuşmacı Dr.Vehbi Karakaş, 23 kitabı olduğunu hatırlatan sunucu Sait Koyuncuya hitaben "İmam Malik'in dediği gibi siz akibete bakınız." diyerek Koyuncunun övgülerini iade etti. Sonra peygamber efendimizin hakkıyla övülemeyeceğini anlatmak için: "İnsanların hiçbiri hakkıyla Hz. Muhammedi övemez. Ben hakkıyla övdüm diyen yanılır. Onu Allah övmüştür." diyerek yazılan hiçbir naatın peygamberimizi tam övemeyeceğini hatırlattı. 1900 lü yıllarda yaşayan Süleyman Nazifin arkadaşları ondan , Süleyman Çelebinin mevlidine benzer bir mevlid yazmasını isteyince, Süleyman Nazif, Çelebinin: "Bir acep nur, bir güneş pervanesi... "dizelerini arkadaşlarına hatırlatmış ve "Bunun gibi bir söz bulamadıktan sonra, mevlit yazmanın ne anlamı var." dediğini dinleyicilere anlatarak peygamberimize naat yazmanın ne kadar zor bir iş olduğunu anlatmaya çalıştı. Dr. Karakaş: Üstad Bediüzzamanın "Hz. Muhammedin nuru, kainatın ruhudur." Sözlerine açıklık getirmek için, "Hz. Muhammedin güzelliği, kainatın yaşaması içindir. Eğer kainatta bir intizam varsa bu efendimizin nurundandır. Nasıl ki insanda ruh giderse vücud şuurunu kaybeder, aynen öyle, bu dünya da Hz. Muhammedin nurunun gitmesi sonucu kainatın aklını kaybetmesine sebep olur." Dedi. Sonra: "Onun içindir ki Hz Muhammedin nuru en önce yaratılmıştır. Evet, cismi olarak en son gelmiştir ama nuru itibarıyla herşeyden önce, o yaratılmıştır." diyerek sözlerine devam etti.

FOTOĞRAFLAR GELİYOR

Peygamberimize tabi olmuş bazı güneşlerden de bahseden Karakaş: " Örneğin Mevlana, Yunus, M. Akif veya Üstad Bediüzzaman... Bunlar peygamberimizin etrafında pervane olmuş güneşlerdir." benzetmesinde bulundu. "Formüle ettiğimiz sünnetlerden bahsetmeyeceğim ama bazılarını da hatırlatmadan geçemeyeceğim." diyen Karakaş: "Mesela Adalet: Akraba gözetmeden, mesela şefkat; dost-düşman ayırmadan, mesela vefakar; kötülük yapanların kötülüklerini unutup, iyilik yapanların iyiliklerini unutmamak gibi..." sünnetlerin genel hatlarını izleyicilere çizdi.
Daha sonra Peygamberimizden Üstada yansıyan bazı özellikleri anlattı. Bunlardan ilkinin Üstadın işe nefsiyle başlayan peygamberimizi örnek alması olduğunu belirtti ve "Peygamberimiz Allahım beni göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa nefsimle başbaşa bırakma demiştir. Üstad da her zaman önce nefsine hitap etmiş ve pek çok defa Ey Nefsim sana söylüyorum demiştir." dedi. Sonra peygamberimiz sabırlıydı diye üstad da her konuda sabretmek istemiştir. Peygamberimiz nezir olduğu için o da nezir olmaya çalışmış, Peygamberimiz metindi diye o da metin olmaya çalışmış, Peygamberimiz hüzün ve gözyaşı döktüğü için o da insanlık için hüzün ve gözyaşı dökmüştür. Çünkü Yüce Allah "Kim beni seviyorsa, seni örnek alır." buyurarak peygamberimizin ahlakını örnek almamızı emretmiştir. diyerek sözlerini tamamladı.  Ardından son kitabını imzalayan Dr. Vehbi Karakaş konferansını bitirdi.
Haber: Mehmet Hamza Halıcı, Fotoğraf; Ömer Aslan