Dr. Baysal’dan Diyabet açıklaması

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabete dikkat çekmek amacı ile her yıl 14-21 Kasım tarihleri arasında halkı bilgilendirmeye yönelik çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Dr. Baysal’dan Diyabet açıklaması
OSM Ortadoğu Hastanesi Dahiliye Uzmanlarından Ömer Faruk Baysal, hafta nedeni ile bir açıklama yaparak konuya dikkat çekti.

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet son yıllarda gittikçe artan, kalp damar hastalıklarının riskini artırması bakımından dikkat edilmesi gereken, erişkin ve gençlerde görülebilen metebolik bir hastalıktır. Özellikle erişkinlerde, rutin klinik tetkikler sonucu fark edildiğinden, zamanında tanınması önemlidir. Diyabeti görülme zamanlarına ve nedenlerine göre ikiye ayırabiliriz.

a) Genç tip diyabet

b) Erişkin tip diyabet

Genç tipi diyabetteki en temel sorun insulin hormonunun salgılanmasındaki bozukluktur. Bu sorun erişkin tipi diyabette vücuttaki dokuların insülin hormonuna yanıt vermemesi şeklinde kendini belli eder. Sık idrara çıkma, çok gıda almaya rağmen zayıflama, görmede bozukluk, uyku hali, mide bulantısı, tekrarlayan mantar ve bakteri enfeksiyonları, kadınlarda inatçı vajinal kaşıntı şeker hastalığının ortaya çıkardığı problemler olarak sıralanabilir. Tüm bunların dışında şeker hastalığının tanı ve tedavisinde geç kalındığını ortaya koyan bazı belirtilerden söz edilebilir. Aterozklerozun artması sonucu koroner damar hastalıklarının belirmesi, uzun süren yürümede aksama vebacaklarda güçsüzlük hissi gibi…

Diyabetlerin yüzde 85’inde görme bozukluğu görülür, bu nedenle şeker hastalıkları düzenli olarak göz muayenesi yaptırmalıdır.

Özellikle genç tip diyabet hastalarının 3’te birinde böbrek rahatsızlıklarına rastlanır. Bu hastalarda hipertansiyonun da birlikte görülmesi böbrek yetmezliği riskini artırır.

Deri hissi ile ilgili bozuklukların ortaya çıkmasının en yaygın tanımlanma şekli çorap veya eldiven tarzındaki kıyafetlerin bulunduğu alandaki his kaybıdır. (His kaybı ile; bir pamuk parçası ile deriye dokunulduğunda o bölgede pamuğun hissedilmesi veya az hissedilmesi kast edilmektedir.) Şeker hastalarında ayak ülserleri oluşabilir bunun nedeni de his bozukluğu yüzünden, ayağa vuran ayakkabıların fark edilmemesidir. Ayak ülserleri tedaviye çok dirençlidir. Bu nedenle diyabetik hastaların ayak tabanlarını küçük bir ayna ile düzenli olarak kontrol etmesi gerekir. Diyabet hastaları ayağında mantar şüphesi uyandıran kaşıntı, ayak parmak aralarında beyazlaşma, ayak tırnaklarında renk ve şekil bozukluğu durumunda hemen bir dermatoloji uzmanına başvurmalıdır.

Şeker hastalığı tedavisi genellikle erişkin tip diyabetli hastalarda uygulanır. Tedavi sonrası kandaki şeker yükselmesi düzelmezse ağızdan ilaç tedavisine geçilir. Genel olarak diyabet tedavisinin iki temel yolu vardır.





1) Diyabeti kontrol altına almak

2) Yan etkileri önlemek

Kanda glikozun artması kanın akışkanlığını azaltır. Bu nedenle kılcal damarların ve hücrelerin beslenmesi aksar. Diyabet hastalarında dokuların beslenememesinden kaynaklanan doku ölümleri meydana gelir.

Diyabetin kalıcı bir tedavisi yoktur. Sadece kontrol altına alınabilir. Her iki tip diyabette; kalp sorunları, körlük, böbrek yetmezliği, karaciğer hasarları veya sinir sistemi bozukluklarına neden olabilir.

Diyabet hastalarının düzensiz beslenmesi kan şekerinin ya çok düşmesine ya da çok yükselmesine neden olur. Kan şekerinin istenen düzeyde tutulabilmesi için önerilen diyetlere uyulması gerekir.

2007 yılında dünyada diyabetli 246 milyon kişi varken, 2010 yılında 285 milyon diyabetli sayısına ulaşılmıştır. 2025 yılında bu rakamın 380 milyona, 2030 yılında 438 milyona ulaşması beklenmektedir. Ülkemizde de diyabetli sayısı her geçen gün artmaktadır.

Yapılan bilimsel çalışmalarla ülkemizde yaklaşık 6,5 milyon kişinin diyabetli olduğu, yaklaşık 3,2 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberi olmadığı tespit edilmiştir. Bunların yanı sıra diyabet riski yüksek olan nüfusumuzun ise 14 milyon kişi olduğu tahmin edilmektedir. Diyabet hastalığının görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve ülkemizde 20 yaş üzerindeki her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF)'un işbirliğiyle ilk kez 1991 yılında düzenlenen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü, diyabet hastalığı açısından ortak bilinç geliştirmeyi amaçlayan bir etkinliktir. Bu kapsamdaki faaliyetler ile diyabetten etkilenen çocuklar ve erişkinler, risk altındaki topluluklar, sağlık çalışanları, sağlıkta karar vericiler ve medyada farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır.



"14 Kasım Dünya Diyabet Günü" ve bunu takip eden "14-21 Kasım Diyabet ve Obezite Haftası" vesilesi ile küresel bir sağlık sorunu olan bu duruma OSM Ortadoğu Hastanesi olarak bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sağlıklı günler dileğiyle...