"Doğudaki olaylar eğitimi olumsuz etkiler"

Yeni eğitim ve öğretim yılına az bir süre kala hazırlıklar devam ediyor. Atama sonuçlarının açıklamasının ardından birçok öğretmen atandığı ile giderken Doğu'da devam eden şiddet olaylarından dolayı karasız kalan çok sayıda öğretmen de var.

KPSS’deki Sosyal Bilgiler ve Coğrafya bölümünde hatalı sorular yüzünden tercih yapamayan öğretmenler, KPSS’nin varlığı, öğretmen açığı, ücretli öğretmenlik ve doğuda devam eden şiddet olayları gibi birçok konuda İlke Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şubesi başkanı İbrahim Coşkun, Doğu'da yaşanan şiddet olaylarının eğitimi olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Sosyal Bilgiler ve Coğrafya öğretmenleri sorulardaki hatalardan dolayı tercihlerini dahi yapamadılar. Siz yapılan bu hatayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

KPSS uzun yıllardır yapılan bir sınav, yıllardır sınavlar yapan ve böylesine kaliteli bir kurumun böyle bir hata yapması hepimizi üzmüştür. Bu hata yüzünden insanlar mağdur olacak, geç başlayacaklar. Yaşanan bir mağduriyettir, yetkililer bunu düşünüp ona göre bir şeyler yapmaları gerekir. Çünkü bu öğretmenlerden kaynaklanan bir hata değil, kurumdan kaynaklanan bir hatadır. Bu insanların daha fazla mağdur olmaması için kurum üzerine düşeni biran önce yerine getirmelidir.

Üniversiteyi bitiren insanların ataması için KPSS şartını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öğretmenler KPSS’ye, alan sınavına giriyor. Yani birkaç badireyi atlatarak öyle öğretmen yapıyorsunuz. Diğer kurumlara bakıldığında stajyer veya başka şeyler yok. Maalesef Türkiye'de mezun olanlar ile istihdam edilecekler arasında büyük bir uçurum var. Şuan Türkiye'de nerden bakılırsa 150 bin civarında öğretmen açığı varken mezun olanların sayısı 400 bine ulaşmış durumda. Bunun dengelenmesini YÖK ile MEB’in iyi ayarlaması gerekir. Öğretmenlik okulunu okuyan insan, öğretmen olacak şekilde okuyor. Zaten belirli bir yaşa geldiği için başka işler de yapamıyor, yapamaz. Mezun olan ile ihtiyacı dengeleyip hiçbir insanın mağdur edilmemesi gerekir. 

Yaşanan son olaylardan dolayı Doğuda güvenlik sorunu var. Doğuya atanan birçok kişi de endişeli. Doğuya gelmek istemeyenler var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öğretmen açığı ve öğretmen sıkıntısı tüm Doğu ve Güneydoğu ilerinde bulunuyor. Basın yoluyla Doğu ve Güneydoğu hiç yaşanılmayacak yerler gibi gösterilmesi ister istemez tercih yapan öğretmen adaylarının gözlerini korkutmuştur. Bu öğretmenler belki de yerleştikleri okullara gitmekte tereddüt yaşayacaktır. Şanlıurfa’da güvenlik ile ilgili hiçbir problem bulunmuyor. Rahatlıkla öğretmenlerimiz Şanlıurfa’ya gelebilirler. İnşallah biran önce bu tür sıkıntılar sona erer. İnsanlarımız huzurlu, güvenli ve kardeşçe yaşayabilir.

Yaşanan olaylar bölgedeki eğitimi nasıl etkiler?

Gelmeyen öğretmenler ve öğretmen açığı nedeniyle birçok insan ücretli öğretmenliğe başlıyor. Mezun durumda binlerce insan varken biz ücretli öğretmenliğin olmasını istemiyoruz. Ücretli öğretmen çalıştırıldığı zaman eğitimden istenen verim alınmıyor. Bu defa da KPSS, LYS, YGS, TEOG gibi sınavlarda bizim bölgeler hep arka sıralarda. Eğitimdeki en önemli etmen öğretmendir. Buralardaki bir köyde bir öğretmen birçok derse girerken Ankara’da her bir derse bir branş öğretmeni giriyor. Bu iki öğrenciden de aynı sınavdan aynı başarıyı beklemek çok zordur.

Ücretli öğretmenlik uygulaması eğitimi nasıl etkiliyor?

Ücretli öğretmenlikte size bir iş emanet ediliyor ve o işten çok iyi bir sonuç beklenmiyor. İki öğretmen aynı ortamda çalışıyor, aynı derslere giriyor ama aldıkları ücret farklı, bu ne kadar sağlıklı bir eğitim getirebilir ki? Ücretli öğretmenlik yapıp da çok iyi çalışanlar da vardır ama bunlar çok az sayıdadır. 

Şanlıurfa’da birçok okul yapılmasına rağmen doğum oranının yüksek olmasında dolayı okul yetersizliği yaşanıyor. Çocuklar okula gitmek için bir kilometreden daha fazla yol gidebiliyorlar. Bu sorun neden çözülmüyor, çözülmesi için neler yapılabilir?

Şanlıurfa’da belediyecilik düzgün bir şekilde maalesef işlemiyor. Eğer belediyecilik doğru işlenmiş olsa, o bölgede yeşil alan, ibadet yerleri, eğitim yerleri gibi yerlerin bulunması gerekir. TOKİ’de mesela binalar yükselecekse ona göre dokular da hesaba katılıyor. Şanlıurfa’da her yer evler ile dolduğu için eğitim, yeşil alanlar gibi yerler yok. Bazen duyuyoruz, bir okulun ne suyu var, ne de yolu bu okuldan düzgün bir eğitim beklenmez. Bundan sonra daha dikkatli davranmak gerekiyor. Okullar daha ideal yerlere yapılmalıdır. Bu konuda bizler de durumu iyi olan vatandaşlardan yardım bekliyoruz. Gençlerimizin eğitimlerine bizler de iyi bir katkı sunmamız gerekiyor.

Belediyenin projesizliğinden dolayı oluşmuş bir sorun var. Bu sorunun giderilmesi adına kentsel dönüşümde bir mahallenin bir bölgesi okul için ayrılamaz mı?

Şu an ki çözüm yıkılan evlere karşılık okulların yapılmasıdır, başka yolu yoktur. Kentsel dönüşüm de dağınık evler toparlanıp düzgün bir mahalle oluşturulmaya çalışılıyor, bu düzenlemeler yapılırken okulların da hesap edilmesi gerekiyor. Bunun bir şekilde çözülmesi, sorunun ortadan kaldırılması gerekiyor. 

Fatih Projesiyle okullarda tablete geçişler yapıldı. Bu da kendisiyle beraber bir takım sorunlar getirdi. Çocuklar şifreleri kırarak tabletten oyun oynuyor ve internete girebiliyorlar. Türkiye eğitim konusunda neden sorunlarını aşamıyor, eğitim konusunda neden ciddi adımlar atılamıyor?

Eğitim bir noktada birçok insanı etkileyen bir faktördür. Tüm insanlar bir şekilde eğitim ile iç içedir. Türkiye genelinde 17 milyona yakın öğrencimiz var. Milli Eğitim Bakanlığı Fatih Projesi kapsamında okullara bilgisayarla bağlantılı akıllı tahtalar yerleştirdi. Bu şekilde hem öğretmenin elini rahatlatmak istendi hem de çocukları ağır kitapları taşımaktan kurtardı. Çocuklara sadece tablet verilerek işin hepsi halledilemez. Tableti nasıl kullanacağını da bilgilendirmek gerekiyor. Maalesef biz bunu başaramadık. Oyun yüklenmemesi için şifre yüklenmişti, o şifreler kırılıp öğrenciler oyun yükleyebiliyor. Oyun gençliği yetiştiriyoruz. Bu gençliğin geldiği seviyeyi de görüyoruz. Bunları daha derli toplu ve bilinçlendirmek gerekiyor. Gidişat iyi ama kullanım hatasından dolayı hepimiz bu sıkıntıyı yaşıyoruz. (Osman Gülebak, Mustafa Bikeç - İLKHA)