Dünyayı Salladık Bizde Ses Yok!..

Dünyayı Salladık Bizde Ses Yok!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak'taki grizu patlamasıyla ilgili kendisini eleştirenlere, "Merak etme, ben kaza ve kadere imanı anlatmadım. O konuda sizin meşrebinizi de bilirim cibiliyetinizi de bilirim" diye karşılık verdi. İran'la uranyum takası konusunun medyada yeteri kadar yer almamasını da eleştiren Erdoğan, "Dünya ülkelerinde yer yerinden oynuyor, bizimkiler tamamen kış uykusuna yatmış. 2 gün içinde ne yaptıkları ortada" dedi.

Başbakan Erdoğan, Malatya İşadamları Derneği'nin (MİAD) Bağcılar Holiday Inn Otel'de düzenlediği dayanışma yemeğine katıldı. Gecede İstanbul Valisi Muammer Güler, Malatya Valisi Mehmet Ulvi Saran, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ile Malatyalı iş adamları da hazır bulundu. Gecede konuşan Başbakan Erdoğan, her fırsatta Malatyalı iş adamlarını Türkiye'ye örnek gösterdiğini ifade ederek, Malatya'ya gösterilen ahde vefanın benzerini tüm iş adamlarından beklediklerini söyledi.

"Malatya'nın vizyonu, ufku hiçbir zaman Malatya ile sınırlı kalmadı" diyen Erdoğan, "Malatya hep büyük düşündü. Kendisiyle birlikte Türkiye'nin gelişmesi için katkıda bulundu. Malatya'ya bir ufuk çizemezsek, 81 vilayetimize bir vizyon oluşturamazsak onların yüzüne bakamayız. Bizim hesabımız sadece bu dünya için değil. Bir de bizim ölüm ötesi hesabımız var. Bunun da hesabını yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Zonguldak'ta meydana gelen grizu patlamasıyla ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere değinen Erdoğan, "Bu olayla ilgili benim bir açıklamam oldu. 'Bu mesleğin kaderinde bu var' dedim. Kader olayı malum çevrelerce istihza konusu yapılmaya başlandı. 'Grizu patlayacak kader, şu olacak kader' dediler. Merak etme, ben kaza ve kadere imanı anlatmadım. O konuda sizin meşrebinizi de bilirim cibiliyetinizi de bilirim. Benim anlattığım, bu mesleğin fıtratında bu var. Polisliğin, askerliğin fıtratında şahadet var. O mesleği seçen buna hazır olarak gider. Kömür ocağında 2 bin metre derinliğe inen işçim, memurum eğer bunu görüyorsa ve inanıyorsa oraya iner. Grizu patlaması sadece Türkiye için geçerli değil. Daha önce Çin'de, Amerika'da, Almanya'da da oldu. Tutturdular taşeron diye. 5 yıldır bu taşeronun çalıştığı yerde kaza olmadı" diye konuştu.

"Buradan siyaset yapmanın anlamı yok" diyen Başbakan Erdoğan, "Tedbirlerde kusur varsa onların üzerine gitmek bizim görevimiz. Çalışma Bakanlığımız bu konuyla ilgili tüm denetimleri yapıyor. Bunların değerlendirmesi yapılıyor. Başından beri arkadaşlarım olay yerindeler. Bakanlar Kurulu toplantısı için ayrıldılar. Ben İspanya'dan döner dönmez oraya gittim. Halkımla kucaklaşmam lazımdı. Psikolojik olarak destek olmam lazım. İnsan olarak bir yere kadar muktedirsin. Sınırsız bir iktidarın olamaz. O kurusıkı matıyor. Atalarımız güzel söylemiş, bekara kadın boşamak kolay. Bunların ki bu" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık dünya sahnesinde hak ettiği konuma doğru emin adımlarla yürüdüğünü söyledi. Yunanistan'la cumhuriyet tarihinde 35 anlaşma imzalandığını, kendilerininse bir günde 22 anlaşma imzaladıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu, dış politikadaki güvenilirliği gösteriyor. Bunlar durup dururken olmuyor. İran olayını bugüne kadar uluslararası ülkeler çözüme kavuşturamadı. Brezilya ile son noktayı koyduk. Viyana Grubu'nun bizden istediği, Obama'nın da ikili görüşmemizde ve yazılı olarak aktardığı meselede Türkiye'deki takas konusunda İran'la anlaştık. Az zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye'ye devredilmesi konusu" ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer programı ile ilgili olarak 26 ülkeye mektupla durum hakkında bilgi verdiğini kaydeden Erdoğan, görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. Erdoğan, uluslararası camianın da bu konuya sahip çıkması için çaba harcadıklarını söyledi. "Nükleer silahlar konusunda sağlam duruşumuz dikkatle izleniyor" diyen Erdoğan, medyayı eleştirdi. Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin malum medyası bu kadar önemli olayı kalkıp da kendi manşetlerine çekemediler. İnsaf edin. Bunun da mı haber değeri yok? Dünya ülkelerinde myer yerinden oynuyor. Bizimkiler tamamen kış uykusuna yatmış. 2 gün içinde ne yaptıkları ortada. Ömürleri bununla geçiyor" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, salı akşamı kalabalık bir heyetle Brezilya'ya gideceklerini de ifade ederek, Medeniyetler İttifakı'nın üçüncü zirvesini yapacaklarını söyledi. Ardından Arjantin ve Şile'ye geçip ikili görüşmelerde bulunacağız" dedi.

Somali Konferansı'nın İstanbul'da yapıldığını ifade eden Erdoğan, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın Somali'de çeşitli alanlarda yardım yapacağını söyledi. Erdoğan, Malatyalı iş adamlarına seslenerek, "Bu, sizsiniz. Verdiğiniz vergiler oraya kadar uzanıyor. Türkiye'nin bayrağının orada dalgalanmasının farklı bir etkisi var. İş adamlarımızla birlikte gidiyoruz. Bakıyorsunuz Türk bayrağı orada dalgalanıyor. Bundan güzel bir şey olabilir mi? Şimdi de el ele tutuşup iş adamlarımızı onların iş madamlarını biraraya getirerek neler yapılabilir onu değerlendiriyoruz. Bunların yanında dünya değişik ülkelerinde ata yadigarı Osmanlı, Selçuklu eserlerine sahip çıkıyoruz. Onları gün yüzüne çıkarıyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin, yapay sorunları geride bıraktığında teröre, ayrımcılığa set çektiğinde her anlamda bugünkünden farklı bir yerde olacağını söyledi. "Malatya'da karalama kampanyalarına, tahriklere aldırmadan kardeşliğe, milli birliğe destek olmanızı arzuluyorum" diyen Erdoğan, anayasa değişikliğine doı yok" diyen Başbakan Erdoe değindi. 1982 Anayasası'ndan sonra en büyük, en kapsamlı, en demokratik değişimi kendilerinin yaptığını söyleyen Erdoğan, "Anayasa bir ülkenin her şeyidir. Anayasa emekle, mekmekle, yatırımla, sağlıkla, eğitimle doğrudan ilgilidir. Anti demokratik bir anayasa ile demokratik bir düzen kurulamaz, yatırım, üretim, istihdam artmaz. Bir ülkede başarı arıyorsak önce yatırım, istihdam, üretim. Eğer yatırım olmazsa hiçbiri olmaz. İşsizlik diyorlar. Tamam kardeşim işsizlik, yüzde 14 işsizliğimiz var. Sen nasıl çözeceksin onu söyle, reçeteyi ver. Reçeteyi veren duydunuz mu? Biz geldiğimizde 10,3'tü. 3 ay sonra onu yakalayacağız. Bir şeye inanarak bunu söylüyoruz. Kriz teğet geçecek dedim, dalga geçtiler. Ama ben bir şeye inanarak söyledim ve bizi teğet geçti. Bir başka siyasi 'delip geçti' diyor. Şu anda komşunun, AB üyesi ülkelerin durumu ortada" ifadelerini kullandı.

Antidemokratik bir anayasa ile yoksullukla mücadele edilemeyeceğini, hukuksuzluğun sona ermeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz üstünlerin hukukunu korumak için değil, hukukun üstünlüğünü korumak için yola çıktık. Haklı olan güçlü olduğu gün, biz hedefimize ulaştık demektir. Güçlü olan her zaman haklı maşallah. Ama gücü olmayan her zaman haksız gibi bakılıyor. İşte şimdi bunlar yıkılıyor. Mafya, çete, bu tür örgütlenmeler çöktü. Birileri Balyoz'da, şunda bunda avukatlığa soyunuyor. Bunları savunanlar, bununla siyaset yapmak isteyenler var" dedi.

Başbakan Erdoğan, anayasa değişikliği konusunda son sözü milletin söyleyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Referandum tarihi 12 eylül darbesinin 30. yıl dönümünde yapılacak. Tarihi biz belirlemedik. Yasa değişikliği yaptık, YSK bu tarihi seçti, zorlamayla. İşimiz var, neden bu kadar uzatıyorsunuz? 60 da olsa 120 de olsa benim milletim 2 bayramı birarada kutlayacak. Türkiye, Ramazan Bayramı'nda sandık başına gidecek. Bayramda ikinci bayram yaşayacak. Türkiye'yi prangalarından kurtarmak için tarihi mnkarar verilecek. Ben Malatya'dan bu konuda da rekor bekliyorum"

Erdoğan konuşmasının sonunda ise Malatya'ya yapılan yatırımlardan söz etti.

İHA