Dünyada ve Türkiyede Şanlıurfa
“Uluslararası Türk Ve Dünya Kültüründe Şanlıurfa Sempozyumu” Başladı
Şanlıurfa Valiliği ile Gazi Üniversitesi Türk El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Uluslararası Türk ve Dünya Kültüründe Şanlıurfa Sempozyumu başladı.
Belediye Kültür Merkezinde gerçekleştirilen sempozyuma Şanlıurfa Valisi Vekili Bahri Tiryaki, Belediye Başkan Vekili Fevzi Yücetepe, Gazi Üniversitesi Türk El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. H. Feriha Akpınarlı, Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı prof. Dr. Orhan Aslan ile yurt dışından konunun uzmanı bilim adamları ve kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri katıldı.
“Uluslararası Türk ve Dünya Kültüründe Şanlıurfa sempozyumu”nda konuşma yapan Gazi Üniversitesi Türk El Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. H. Feriha Akpınarlı tarihe meydan okuyan, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yeniden canlandırılması için Şanlıurfada böyle bir sempozyum düzenlediklerini söyledi.
Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Orhan Aslan da Şanlıurfanın bir çok medeniyete ev sahipliği yaptığını Hz. İbrahim Halilden Hz. Adem ile Hz. Havvanın ilk ayak bastığı yerlerin Şanlıurfa olduğunu ve bu nedenle Şanlıurfanın kültürel açıdan ve dini açıdan çok büyük bir önem arz ettiğini söyledi.
Şanlıurfa Vali Vekili Bahri Tiryaki ise Şanlıurfanın ilk tarımın yapıldığı 11 bin 500 yıllık bir geçmişinin olduğunu söyledi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından öğretim üyeleri tarafından katılımcılara kısa bir Geleneksel El Sanatları Araştırma ve Geliştirme Eğitim Merkezinde hazırlanan serginin sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi.
Sinevizyon gösterisinin ardından bilim ve danışma kurulu tarafından katılımcılara Türk ve Dünya Kültüründe Şanlıurfa sempozyumu verildi.
Sempozyumda açılış konuşması yapan Vali Vekili Bahri Tiryaki yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olan, üç semavi dinin yeşermesine ev sahipliği yapmış, birçok medeniyet ve değerler üretmiş, tarımın ilk olarak yapıldığı, ilk üniversitenin kurulduğu, tarihte Bereketli Hilal olarak adlandırılan ve topraklarından adeta fışkırmakta olan bereketiyle bize sundukları, her birimize asırlarca yetecek değer ve zenginlikte olan kadim şehrimize, Şanlıurfa’ya hoş geldiniz.
Bulunduğumuz bu topraklar; her açıdan, bir kültür, değer ve inançlar kompozisyonu sunan benzersiz bir coğrafyadır. Ürettiği değerler ve medeniyetler hasebiyle, dünyada kültür ve medeniyet merkezi olarak tarihteki yerini almıştır. 11500 yıllık geçmişi ile tarihi yeniden yazdıran Göbeklitepe kalıntıları, kendine özgü mimarisiyle Harran evleri, her metrekaresi 5000 adet taştan oluşan Haleplibahçe Mozaikleri ile sanatın zirvesine çıkan Şanlıurfa; bölgesine hep ışık saçmış, omuz vermiştir.
Tarihte çok önemli bir yere sahip olan Şanlıurfa bugün, Türkiye’deki sulanabilir tarım arazisinin % 11’ine sahipken bu oranla Türkiye’de 1. sırada, toplam tarım alanları büyüklüğü sıralamasında Konya ve Ankara’dan sonra 3. sırada, yine Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 9 ili kapsayan cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımı olan GAP ‘ta en yüksek sulama alanı yine birinci sırada gelmektedir. Kültür envanteri açısından da ülkemizin en önemli şehirlerinin başında gelmektedir. Ve daha birçok alanda öncülük yapacak vasıflara sahip bir kenttir.
Sahip olduğumuz bütün bu potansiyeller, değerler; tarihte bizi nasıl bölgenin bilim, sanat, kültür ve medeniyet şehri yaptıysa bugünde Şanlıurfa bu yüksek potansiyeli dönüştürmeye, tarihteki önemli yerini tekrar almaya aday bir şehirdir. Ve bu potansiyeli dönüştürme ve gelişim yolunda emin adımlarla yürümeye başlamıştır. Son yıllarda yapılan off shore yarışları, motor sporları, sempozyumlar, sergiler ulusal ve uluslar arası birçok etkinlik bu emin adımların birer yansımasıdır.
Şanlıurfa geçmişte bölgesini ve dünyayı nasıl aydınlattıysa gelecekte de dinamik ve genç nüfusu ile zengin potansiyeli ile her alanda tekrar ışık saçacağına yürekten inanıyorum. Şanlıurfa ülkemizde ve dünyada hak ettiği yeri çok yakında alacaktır.
Bu sempozyumda emeği geçen herkese, davetimizi geri çevirmeyip ülkemizin muhtelif şehirlerinden ve yurtdışından gelen değerli katılımcılara teşekkür ediyor, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.” Dedi.
Doç. Dr. Feriha Akpınarlı ise şunları söyledi: “Kültür; bir ulusun hayat tarzı, yaşam biçimidir ve insanın ekonomik ilişkilerini yaşama biçimini oluşturur. Kültürün evrenselliği bilim, deney, gözlem, yaratıcılık ile kazanılabilir. Bir toplumun kendine özgü olarak yarattığı her nesne kültürünü oluşturur. Uygarlık kavramı ise; bir toplumun yükselebildiği kültür düzeyini gösterir, anlatır. Ulu önder Atatürk onuncu yıl söylevinde “Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız” sözüyle ulusumuza evrensel hedefi göstermiştir.
Şanlıurfa ili Kültür ve medeniyetin dünya ya yayıldığı bölge olarak kabul edilmektedir. Arkeolojik bulgulara göre 11.000 yıl önce Neolitik çağ insanları tarafından kurulmuş olan bir şehirdir. Bu çağda yaşayanlar avcı ve göçebe yaşamdan ilk mimari eserleri meydana getirerek yerleşik düzene geçtikleri ilk köyleri kurarak, tarım yaparak üretimi canlandırmışlardır. Böylece mimarlık ve tarım tarihi yönünden en eski şehirlerdendir.
Doğuyu batıya bağlayan Ticari ve Askeri yolların kesiştiği, kültür ve inançların toplandığı bir havzadır. Dünyanın en seki heykeli, Göbekli tepede ortaya çıkarılan Dünyanın en eski tapınağı ve keşfedilmeyi bekleyen birçok yer en önemli kanıtlardır. Dünyanın ilk üniversitesi olan tarihi Harran şehri, Şuayıp antik şehri, Soğmatar antik şehrini barındıran Şanlıurfa aynı zamanda üç semavi dinin İbrahim Peygamberde buluştuğu peygamberler şehridir.
İbrahim peygamberin cömertliğini, Eyyup peygamberin Sabrını, Yakup ve Musa peygamberin Aşkını, İsa peygamberin kutsadığı kenti, medeniyetlerin buluştuğu, kaynaştığı, Hoşgörü şehri Şanlıurfa da bu kültürlerin izleri yaşamış ve yaşamaktadır.
Ulusal kültürümüzün temel unsuru elbette ki halk kültürüdür. Türk kültürünün zenginliği ulusumuzun yaşadığı coğrafyalardan ve büyük tarihsel olaylardan ortaya çıkmıştır. Türk halk kültürü yüzyılların deneyimi ile süzülerek biçimlenmiş kuşaktan kuşağa geçerek bir değerler bütünü oluşturmuştur. Halk kültürünün en önemli unsuru olan El sanatları ürünleri; yaşadıkları yörenin özelliklerini yansıtmaktadır. El sanatları ürünlerinin biçimlenmesinde tarihi ve kültürel mirasın önemli bir rolü bulunmaktadır El sanatları, bir ulusun kültürel kimliğinin ve kişiliğinin en canlı ve anlamlı maddi belgeleridir.
El sanatları, Bireylerin bilgi ve becerisine dayanan özellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit araçlarla yapılan ve toplum kültürünü, gelenek ve göreneklerini taşıyan ayrıca üretimini yapan bireylerin duygu, düşünce ve becerisini yansıtan, gelir getirici üretime yönelik ürünlerdir. Maddi kültürümüzün en güzel örnekleri olan el sanatları, Türk halk kültürünü tanımlaması, çeşitliliği ve sanat değeri ile geçmişten geleceğe taşıması özellikleri ile dünya el sanatları içinde seçkin bir yere sahiptir. Birçok kültürü bünyesinde barındıran Şanlıurfa bu kültürlerin özelliklerini taşıdığından el sanatları konusunda da çok zengin yapıya sahiptir. Abacılık, Keçecilik, Bakırcılık, Cülhacılık (Kumaş dokumacılığı), Çulculuk (Semercilik), Kazzazlık ( İpek İşlemeciliği), Kürkçülük, Dabbaklık, Tarakçılk, Saraçlık, Ağaç oymacılığı, Taş süslemeciliği, Altın-gümüş işlemeciliği ( Hışırlar ), Dokumacılık( Halı,Kilim) v.b. el sanatları yapılmış ve yapılmaktadır.
Teknolojik ilerlemeler doğrultusunda meydana gelen toplumsal değişimlerle birlikte el sanatlarının kullanım alanlarının değişimi, Endüstriyel ürünlerin kullanımı gibi nedenlerle üretilmemeye veya geleneksel özellikleri bozulmaya başlamıştır. Şanlıurfa’daki dünyanın en güzel örneklerini veren el sanatları da olumsuzluklardan etkilenmiştir.
Şanlıurfa valisi Sayın Nuri Okutan, Şanlıurfa’daki el sanatlarının yozlaşmasını ve yok olmasını çok kısa sürede fark etmiştir, Sayın valimizle kurulan bir iletişim sonucunda kendimi Şanlıurfa da buldum, Urfalı olarak yıllardır yapmak istediğim destek alamadığım bir konuda valimiz tarafından bizlere verilen desteğe bütün gücümüzle sarıldık.
Gazi Üniversitesi ile Şanlıurfa Valiliği Arasında Yapılan Protokol Çerçevesinde “Şanlıurfa El Sanatlarını Araştırma Geliştirme Tanıtma Üretim ve Pazarlama Projesine Mart 2010 da başladık.
Proje yürütücüsü: Doç.Dr. H. Feriha Akpınarlı Gazi Üniversitesi Türk El Sanatları
Araştırma Uygulama Merkez Müdürü
Araştırma Grubu: Yrd. Doç.Dr. Fatmanur Başaran (Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı)
Yrd. Doç.Dr. Meral Büyükyazıcı (Gazi Üniversitesi Takı Tasarımı)
Yrd. Doç.Dr. Hatice Tozun (Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı)
Pelin Demirtaş Dikmen (Dokuz Eylül Üniversitesi Tasarım Çalışmalarında)
Yaprak Pelin Ertürk (Halk Edebiyatı)
Şanlıurfa Koordinatörü: Salih Aksoy
Şanlıurfa Geleneksel El Sanatları Merkez Müdürü: Münir Geçimli
Yardımcı personel; Mehmet Ali Ersöz, Celal Aslan
Projesinin amacı; Şanlıurfa geleneksel el sanatlarını tanıma, tanıtma, araştırma, geliştirme, üretme, pazarlama ve halk edebiyatı konularında halk katılımı ile yaygın eğitim çerçevesinde yeni kuşaklara devamlılığını sağlamaktır.
Projede ilk olarak Şanlıurfa el sanatları merkezi yeri belirlenerek merkezin kuruluş çalışmaları tamamlanmış Kilim, Halı, Çulha, Keçecilik, Kürkçülük, kazazlık ve Kuyumculuk konularında modüller hazırlanmış, ustalarımız atölyelerini hazır hale getirerek İşkur Projeleri kapsamında kurslar başlatılarak her konuda 10 kursiyerimizin 3 aylık dönemde eğitimleri gerçekleştirilerek sertifika almaya hak kazanmışlardır. Kursiyerlerimizin ustalarla aldıkları eğitim sonucunda yapılan ürünler el sanatları merkezimizde sergilenmektedir.
Projemizde El sanatları envanterini oluşturmak amacımızı gerçekleştirmek için Hilvan, Bozova, Akçakale, Harran, Halfeti, Birecik, Viranşehir, Siverek, Ceylanpınar ve Suruç ilçe ve köylerinde Alan çalışması yapılarak çok sayıda el sanatları tespit edilmiş bunların dökümü yapılarak bin 534 ürün özellikleri üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Kasım Ayında İl merkezinde alan çalışması yapılarak Şanlıurfa el sanatları envanteri tamamlanmış olacak ve Şanlıurfa el sanatları kitapları hazırlanacaktır.
Bu Sempozyumun amacı, Kültür ve özellikle El sanatları alanında çalışanları bir araya getirerek Şanlıurfa’nın ulusallar arası boyutta tanıtılması, yaşatılması, geliştirilmesi, korunması ve el sanatlarının pazarlanmasında yaşanan sorunlara çözüm aramak, konu ile uğraşan tüm kamu, özel kurumu ve kuruluşlar arasında bir bilgi ağı oluşturmak, ilgililere kaynak oluşturacak bir yayın hazırlamaktır.
İki gün sürecek oturumlarımızda birçok üniversite, kurum ve kuruluşlardan katılan Değerli konuşmacılarımız tarafından 24 sözlü bildiri sunulacaktır. Ayrıca el sanatlarımızın çeşitli dallarında eserler sunan 16 değerli sanatçının eserlerinden oluşan sergi düzenlenmiştir. Sempozyumun üçüncü günü Katılımcılara Şanlıurfa’nın önemli merkezleri tanıtılacaktır.
Bu kapsamlı çalışmanın oluşmasında bizlere her aşamada desteğini sunan Sayın Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan’a Sayın Gazi Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Rıza Ayhan’a ve Rektör Danışmanımız Prof. Dr. Orhan Aslan’a, Mesleki Eğitim Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu’na, Şanlıurfa Valiliği Daire Müdürlerine, İlçe kaymakamlarına, Halk eğitim Müdürlerine ve Köy Muhtarlarımıza, proje ekibi arkadaşlarıma, Proje Koordinatörümüz Salih Aksoy’a, El sanatları Merkez Müdürümüz Sayın Münir Geçimli’ye, Düzenleme ve Bilim Kurulu üyelerine çeşitli Ülkelerden ve şehirlerimizden davetimizi kabul ederek sempozyumumuza katılan değerli hocalarıma ve katılımcılara sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunar. Sempozyumumuzun başarılı ve mutlu geçmesini dileyerek hepinize saygılar sunarım.”dedi.