Dünya Fani Ölüm Ani
İMAN HEM NURDUR HEM KUVVETTİR. HAKİKİ İMANI ELDE EDEN ADAM KÂİNATA MEYDAN OKUYABİLİR Sözü üstat Bediuzzamanın ifadesidir. Nerede hakiki iman inanç, imanda hem nur aydınlanma hem Kuvvet var gerçek iman sahipleri kâinata bile meydan okuyabiliyor. Bu meydan okuma gücü teknoloji gücü, maddi güç, siyasi güç, cemaat gücü, aşiret gücü falan değil, sadece inandığı inancın gücüdür. Filan devlet süper güçtür, karşı koyamayız baş çıkamayız diyenlerin kulakları çınlasın. Hep bizi böyle uyuttular. Menfaat için güç birliği yapanlar yan yana gelenler İslam coğrafyasını kan gölüne çevirdiler. Müslümanlar zillet içerisinde yaşıyorlar.
Elin gâvuru inananları parçalara böldü lokmalar yaptı şimdi yutmaya çalışıyor. İslam akaidinde kula kul olma yoktur. Ne yazık ki İslam ülkelerinin bazı yöneticileri şer ittifaklarının kuklaları, kula kul olma sevdasındadırlar Müslüman halkına gâvurdan daha fazla zarar veriyorlar.Kula kul olmayı savunanlar Müslüman liderleri hiç sevmezler kendilerine tabi olurlarsa ne ala, olmazlarsa vay o liderlerin haline, Hiçbir İslam ülkesinde seçimle iktidara gelen din ağırlıklı yönetimi başta göremezsiniz gelse bile alaşağı ederler ve ediyorlar. Bu nasıl yalan demokrasi, demokrasi halk yönetimidir diyorlar büyük bir yalan. Laiklik devletin dine karışmamasıdır diyorlar katmerli yalan. Durum böyle olunca Müslüman halk kula kul olanlara oy veriyor başına yönetici seçiyor. Cehaletinden başka seçenek bulamıyor. Vahiy kültüründe, Hadis ilminde, İslam hukukunda beşer ürünü sistem ve kanunlarını benimsemek alkışlamak taguti olarak tarif edilir. Tagut putçuluktur. Desteklemek boyun eğmek teslim olmak iyidir demek Allaha şirk koşmanın başka izahıdır.
İslam ülkelerini sevdiğinden olacak ki, Mevla çok zengin yaratmış, yer altı yer üstü zenginlikleri(Kara petrol, altın, demir, fosfor, bor madenler) dâhil dünyanın en az % 75 ni barındırır. bir günlüğüne batı ve batıl ülkelerine petrol verilmesin hayat durur fabrikaları istop eder. Ne yazık ki, gerçek bu iken, batının menfaatleri uğruna kendi öz vatanlarında bunca sebil nimet karşısında sömürülmeye idareciler göz yumuyor batının zulmüne ortak oluyorlar. Kendi halklarını eziyorlar. Şunu kesin olarak bilmek lazım ki, Dünya fani ölüm ise anidir. İnanmayanlara diyeceğimiz yoktur. Onlar görevlerini yapıyorlar. inananlara ne oluyor. Beş paralık dünya menfaati için küresel güçlere tabi oluyorlar onlardan kurtuluş bekliyorlar. Ahret boyutunu hiç düşünen yok. İnanmayanlar bile, Yaptıklarının hesabını Allaha verecekler. Sağlığında İslam dinine her türlü hakareti yapanlar öldüklerinde Caminin musalla taşına konanlar namazı kılınanları, alkışlar, çelenkler, yağlı baş sağlığı mesajları da kurtaramaz bunların hesabı büyük mahkemede görülecektir.
Öyle bir yargılama öyle bir mahkeme ki, HSYK ya özel mahkemelere de benzemez orada ilahi hüküm tecelli eder. Bu günden habersiz olanlar her türlü haltı, günahı işleyebilirler. Dünya fani dedik dünyanın da bir gün sonu olacak, yer yarılacak alttakiler üste çıkacak, her yer tarumar olacak, bu durum karşısında insanoğlu ne oluyor ancak diyebilecek. O insan ki Ya Camide ya kilisede ya sevapta yâda isyanda, hiç kurtuluşu olmayan bir gün. O yeryüzü her kesi yutacak yani kıyamet kopacak dünyada ölecek. İnsanlık için ahrete doğuş olacak ebedi bir hayat başlayacak. İşte bu güne hazır olmak lazım.
Dinde sevap sadece namaz kılmaktan ibare değildir. Din hayatın tüm alanlarını kuşatır. Akıl ürünü yasa çıkaranlar insanları bunlarla bağlı kılanlar kendilerini ilah yerine koyan Ebu-leheblerdir. Akıl ürünü ne kadar şey varsa insanlık üzerinde denendi ancak insanlığa huzur vermedi. Bir avuç dünya zengini, mutlu ve putlu kesim dışında. İnsan kendisini ne zan ediyor. Cezaevleri insanlarla dolu, hastaneler hastalarla boğuşuyor, akıl hastaneleri tıklım tıklım. İntiharlar diz boyu. Kadın sığınma evleri her ilde mevcut, çözüm nafile, çocuk ıslah evleri, tedavisiz, anlaşılan. Madde insanı doyurmuyor. Sürülmemiş, tohum ekilmemiş, ilaçlanmamış, budanmamış tarla ürününden ne beklersiniz.
Bu günkü siyasette insanı kurtaramıyor, mevki, makam, menfaat uğruna siyasete bir ceketle girenler Karun gibi zengin olarak çıkıyorlar. Çünkü hak diye bir şey yok, sistemde inanç da yok, dünya zevkleri de zevkli ve çekicidir. Hemen insanı tuzağına düşürüyor. Daha göreve girmeden önce pala bıyıklı olanlar koltuğa oturmadan önce bıyıksız oluyorlar niçin anlamış değilim. Bıyıkla ilgili hadisler var. Yanlamasına bıyıklar uzatılır ki, düşman heybetinden korksun. Laik Kemalist meclislerde bıyıksızların hesabı yoktur. Uydurulmuş dinlerde bunlar normaldir. Her yaşayış batıl ve batı endekslidir. Özüne dönecek dini referans alan yöneticileri dört gözle beklemekteyiz. Din dışı seçim ve seçilmenin ne kıymeti var. Bu fani dünyada ölüm ani olarak her kesi devirecek istemese de. Ne mutlu bu şuurda olanlara!