Döner kebap Londra'da kraliyet operasında
Opera oyunu, Londra'nın etnik kültürünün artık Kraliyet operasına kadar yansıdığını ve Kebab'ın artık Avrupa'nın kendi üst kültürünün bile bir parçası haline geldiğini ortaya koydu.
Londra'da Royal Opera sanatçılarının rol alacağı "Miss Fortune" adlı opera oyunu Döner ve Kebab kültürünün artık Avrupa'nın klasik kültürünün bir parçası haline geldiğini gösterdi. Londra'nın ünlü Royal Opera sanatçılarından Noah Stewart ve Emma Bell'in başrollerde oynadığı "Miss Fortune" opera eseri, aynı isimli ünlü bir İtalyan halk masalından Londra'nın etnik kültürüne yapılan bir uyarlama. Royal Operanın İngiltere galasının yaptığı 12 mart gecesinden itibaren İngiltere'nin klasik opera meraklıları Miss Fortune operasında bir kebab vanı çevresinde dönen oyunu izlemeye başladı. İngiltere'nin en ünlü opera kompozitörlerinden Judith Wear'ın ailesinin zenginliğini redderek yaşamını kendisi kazanmaya çalışan bir kızın hikayesini anlatan bir İtalyan masalından esinlenerek yaptığı "Miss Fortune" (bayan talih) operasında Miss Fortune önceleri biraz talihsiz çıkar ve arkadaşı "Hasan" ile birlikte işlettiği kebab vanı yanar. Yer yer komik ögelerle verilmeye çalışılan Opera oyunu, Londra'nın etnik kültürünün artık Kraliyet operasına kadar yansıdığını ve Kebab'ın artık Avrupa'nın kendi üst kültürünün bile bir parçası haline geldiğini ortaya koydu.
ALMANYA VE İSViÇRE'DE GÖSTERiLDi
Zengin kızı Tina'nın aile servetini reddedip kendi kaderi ile başbaşa kalarak yaşamını sürdürme çabası Dünya'nın önde giden çağdaş opera kompozitörlerinden Judith Wear'ın müziği ile klasik ve çağdaş ögeleri birleştirmiş. Opera eserinin hikayesinde, zengin kızı (Lord ailesinden) Tina yaşamını sürdürebilmek için her işi yapmaya koyulur. Temizlikçilik, Konfeksiyon, Kebab vanı gibi. Ancak çoğu zaman "Miss Fortune" un kaderi yardımcı olmaz. Tina'nın yaptığı işler ve çalıştığı bölgeler Londra'nın kuzey semtlerinde sık sık ratladığımız olaylarla iç içe. Çeteler var, işçilerinden yararlanmaya çalışan küçük patronlar, soygun,kundaklama. Doğu kültüründe çok derin izleri bulunan Kader (Fortune) gerçekte Miss Fortune operasında görünmeyen bir başrol oyuncusu gibi. Tina onunla konuşuyor, yardım istiyor hatta olayların yönünü değiştirmesini istiyor. Kader bazan yardımcı Tina'ya bazen tersine oluyor olaylar. Ancak Tina ve Hasan ve çevredekiler tam olarak içinde yaşadığımız Kuzey Londra tipleri. "Miss Fortune" operası yalnızca bizim Kebab kültürümüzü değil, kaderciliğimiz ve düşünce yapımızla bizi bestelemiş gibi. Olanların hiçbiri bir Türk izleyicisinin beklemeyeceği biçimde sonuçlanmıyor.
KADERİN OYUNLARI BİZDEKİ GİBİ
"Miss Fortune" geçtiğimiz yaz Avrupa'daki tüm önemli klasik müzik ve opera festivallerinde gösterilmiş. Avrupa Birliğine kebab vanımızla girmişiz bir kere.
12 mart tarihinde Royal Opera'da başladı "Miss Fortune". Dünyanın en ünlü opera şarkıcıları tarafından oynanan bu geceden sonra, İngiltere üst kültürüne bağlı kesimlerde ve Kraliyet ailesi mensuplarında bize bakışın çok daha olumlu olacağının işaret bu "Miss Fortune". Bir İtalyan halk masalından alınmış hikayesi ile Tina tam olarak bizden biri. Bizim gibi düşünüyor, arkadaşlarını bizim gibi seçiyor, para asla herşey demek değil onun için ve bizim gibi kaderci. Bu opera oyunu izleyicilerine Türklerin zaten Avrupa'lı olduğuna, Kebab ve Dönerden önce kader ve yaşam felsefeleri ile çoktan AB ye girmiş olduklarına ikna edecek gibi görünüyor.
Cemal aynı gece BBC Konser Orkestrasındaydı.
12 Mart 2012 gecesi bir başka kültür elçimizin, Londra'nın en önemli orkestralarından biri ile Avrupa klasik müzik dünyasına tanıtıldığına tanık oldu; Cemal Aliyev . Türk medyasında yalnızca "Avrupa" gazetesinin ulaşarak haberleştirdiği ve geçtiğimiz hafta anons ettiği 19 yaşındaki viyolonsel harikamız Cemal Aliyev, 12 mart gecesi Londra'da Yehudi Menuhin Viyola okulundaki konserinde BBC Konser Orkestrası ile konsere çıkan ilk Türk sanatçısı oldu. BBC radyo 3 tarafından canlı olarak yayınlanan konser İngiltere Klasik müzik dinleyicilerine Cemal Aliyev adını bir kez daha tanıttı. Dünya'nın en ünlü viyolonsel okullarından biri olan Yahudi Menuhin okulunda eğitimini 1 yıl sonra tamamlayacak olan Baku Doğumlu, Bilkent eğitimli genç sanatçımız Londra'da bulunduğu yıllar içinde verdiği konserler ile, 19 yaşında İngiltere üst kültüründe Türk sanatçıların edinmeye başladığı yeri sağlamlaştırdı.
Tina ve Hasan ve çevredekiler tam olarak içinde yaşadığımız Kuzey Londra tipleri. "Miss Fortune" operası yalnızca bizim Kebab kültürümüzü değil, kaderciliğimiz ve düşünce yapımızla bizi bestelemiş gibi. Olanların hiçbiri bir Türk izleyicisinin beklemeyeceği biçimde sonuçlanmıyor. Bu opera oyunu izleyicilerine Türklerin zaten Avrupa'lı olduğuna, Kebab ve Dönerden önce kader ve yaşam felsefeleri ile çoktan AB ye girmiş olduklarına ikna edecek gibi görünüyor.
MAHİR TAN- LONDRA
ALMANYA VE İSViÇRE'DE GÖSTERiLDi
Zengin kızı Tina'nın aile servetini reddedip kendi kaderi ile başbaşa kalarak yaşamını sürdürme çabası Dünya'nın önde giden çağdaş opera kompozitörlerinden Judith Wear'ın müziği ile klasik ve çağdaş ögeleri birleştirmiş. Opera eserinin hikayesinde, zengin kızı (Lord ailesinden) Tina yaşamını sürdürebilmek için her işi yapmaya koyulur. Temizlikçilik, Konfeksiyon, Kebab vanı gibi. Ancak çoğu zaman "Miss Fortune" un kaderi yardımcı olmaz. Tina'nın yaptığı işler ve çalıştığı bölgeler Londra'nın kuzey semtlerinde sık sık ratladığımız olaylarla iç içe. Çeteler var, işçilerinden yararlanmaya çalışan küçük patronlar, soygun,kundaklama. Doğu kültüründe çok derin izleri bulunan Kader (Fortune) gerçekte Miss Fortune operasında görünmeyen bir başrol oyuncusu gibi. Tina onunla konuşuyor, yardım istiyor hatta olayların yönünü değiştirmesini istiyor. Kader bazan yardımcı Tina'ya bazen tersine oluyor olaylar. Ancak Tina ve Hasan ve çevredekiler tam olarak içinde yaşadığımız Kuzey Londra tipleri. "Miss Fortune" operası yalnızca bizim Kebab kültürümüzü değil, kaderciliğimiz ve düşünce yapımızla bizi bestelemiş gibi. Olanların hiçbiri bir Türk izleyicisinin beklemeyeceği biçimde sonuçlanmıyor.
KADERİN OYUNLARI BİZDEKİ GİBİ
"Miss Fortune" geçtiğimiz yaz Avrupa'daki tüm önemli klasik müzik ve opera festivallerinde gösterilmiş. Avrupa Birliğine kebab vanımızla girmişiz bir kere.
12 mart tarihinde Royal Opera'da başladı "Miss Fortune". Dünyanın en ünlü opera şarkıcıları tarafından oynanan bu geceden sonra, İngiltere üst kültürüne bağlı kesimlerde ve Kraliyet ailesi mensuplarında bize bakışın çok daha olumlu olacağının işaret bu "Miss Fortune". Bir İtalyan halk masalından alınmış hikayesi ile Tina tam olarak bizden biri. Bizim gibi düşünüyor, arkadaşlarını bizim gibi seçiyor, para asla herşey demek değil onun için ve bizim gibi kaderci. Bu opera oyunu izleyicilerine Türklerin zaten Avrupa'lı olduğuna, Kebab ve Dönerden önce kader ve yaşam felsefeleri ile çoktan AB ye girmiş olduklarına ikna edecek gibi görünüyor.
Cemal aynı gece BBC Konser Orkestrasındaydı.
12 Mart 2012 gecesi bir başka kültür elçimizin, Londra'nın en önemli orkestralarından biri ile Avrupa klasik müzik dünyasına tanıtıldığına tanık oldu; Cemal Aliyev . Türk medyasında yalnızca "Avrupa" gazetesinin ulaşarak haberleştirdiği ve geçtiğimiz hafta anons ettiği 19 yaşındaki viyolonsel harikamız Cemal Aliyev, 12 mart gecesi Londra'da Yehudi Menuhin Viyola okulundaki konserinde BBC Konser Orkestrası ile konsere çıkan ilk Türk sanatçısı oldu. BBC radyo 3 tarafından canlı olarak yayınlanan konser İngiltere Klasik müzik dinleyicilerine Cemal Aliyev adını bir kez daha tanıttı. Dünya'nın en ünlü viyolonsel okullarından biri olan Yahudi Menuhin okulunda eğitimini 1 yıl sonra tamamlayacak olan Baku Doğumlu, Bilkent eğitimli genç sanatçımız Londra'da bulunduğu yıllar içinde verdiği konserler ile, 19 yaşında İngiltere üst kültüründe Türk sanatçıların edinmeye başladığı yeri sağlamlaştırdı.
Tina ve Hasan ve çevredekiler tam olarak içinde yaşadığımız Kuzey Londra tipleri. "Miss Fortune" operası yalnızca bizim Kebab kültürümüzü değil, kaderciliğimiz ve düşünce yapımızla bizi bestelemiş gibi. Olanların hiçbiri bir Türk izleyicisinin beklemeyeceği biçimde sonuçlanmıyor. Bu opera oyunu izleyicilerine Türklerin zaten Avrupa'lı olduğuna, Kebab ve Dönerden önce kader ve yaşam felsefeleri ile çoktan AB ye girmiş olduklarına ikna edecek gibi görünüyor.
MAHİR TAN- LONDRA
