Diyeti en çok ne bozuyor?

Diyeti en çok ne bozuyor?

Çünkü ne kadar kararlı olsak da "Senin için yaptım, bir lokma almazsan darılırım." gibi ısrarcı cümleler diyet sürecini sıkça kesintiye uğratıyor.

Tabii yapılan kaçamaklar da kilo vermeyi yavaşlatıyor. Bu durum yalnızca beş çaylarından dolayı ev hanımlarının problemi gibi görünse de aslında işadamları, sanatçılar hatta siyasiler bile bundan bir hayli muzdarip. En son örneği de anayasa görüşmelerinin hızlandığı geçtiğimiz günlerde Meclis'te yaşandı. Uzayan Meclis mesaisiyle birlikte milletvekillerinin seçim bölgelerine özgü ikram yarışına girmesi sonucu Başbakan da dahil birçok siyasinin, aldığı fazla kilolardan yakındığı haberleri geldi. Peki, doğum günleri, yemekli iş görüşmeleri ve düğün gibi ikramlı toplantıların sıkça yapıldığı bu dönemde hatır adına kilo almamak için ne yapmalıyız?

Toplantı ve ziyaretlerde kilo yönetimi için beslenme önerileri

Özellikle kilo kontrolü amacıyla belli bir program izliyorsanız, ziyaretlerde, birbirinden güzel ve size özel hazırlanmış yemekler ve misafirperverlik kültürümüzün uzantısı olan ısrar, çok cezbedici bir bahane olabilir. Sonradan kontrolü kaybetmemek, pişmanlık ve moral bozukluğu yaşamamak için mutlaka diyetisyeninize danışmanız sizin için faydalı olacaktır.

Günün hangi öğününde davetli olacağınız planlıysa gün içinde daha hafif ana ve ara öğünler tüketebilir, belli değilse ertesi öğün veya gün hafif seçenekler tercih edebilirsiniz.

Yemeğe davetliyseniz yemekten önce kesinlikle aç kalmayın. Yemek yemeden geçirdiğiniz süre ne kadar uzarsa, yemeğe oturduğunuzda yiyeceğiniz miktar o kadar artacaktır.

Yemeğe başlamadan 15-20 dakika önce 1-2 bardak su içerek veya önce varsa sebze/salatalardan tüketerek mide hacminizi azaltabilirsiniz.

Yiyecekleri yavaş yemek de yine oldukça önemli bir taktiksel silahtır. Doygunluk (ortalama 20 dakika süre gerektirir) hissettiğinizde aşırı yememiş olursunuz.

Masaya oturduğunuzda yiyeceğiniz besinleri dikkatli seçin. Masada olan tüm yiyecekleri yemek zorunda olmadığınızı bilin. Yemek istediklerinizi, sadece tadına bakmak istediklerinizi ve hiç yemeyeceklerinizi doğru belirleyin.

Misafirperverlik gereği sunulan şeker, çikolata, tatlı, çay, kahve gibi yiyecek ve içeceklerin tümünü kabul etmek zorunda değilsiniz. Ağır, kızarmış veya şerbetli hamur tatlıları yerine meyveyi, meyveli tatlıları veya dondurma gibi sütlü tatlıları tercih edin.

Fiziksel aktivitelerin, alınan fazla kalorilerin yakılmasının yanında bağırsak hareketlerini artırarak kabızlığı önleyici, insülin duyarlılığını artırarak kan şekerini dengeleyici ve iyi kolesterolü yükseltici, kilo kaybetmeye yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, fazla miktarda besin tüketiminin ardından mümkünse 2 saat, değilse ertesi gün 30-45 dakika orta tempoda yürüyüş yapılmalıdır.

Israrlara boyun eğmemeliyiz

Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden E. Yasemin Sancak, bu noktada bizlere "farkındalıklarımızı" artırmamızı tavsiye ediyor. Yani ne kadar çok ısrar edilirse edilsin, her önerilen yiyeceği sadece bu sebeple yemememiz gerektiğinin farkında olmalıyız. Sancak, danışanlarına "Farklı besin tüketiminin tür ve miktarıyla ilgili yorumda bulunurken, ısrar için değil, canınız istediği için tüketmekte olduğunuzu kendinize itiraf edin." önerisinde bulunduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Keyifli sosyal ortamlara gölge düşürmemek için, özellikle kalp-damar hastalığı, kolesterol yüksekliği, diyabet, hipoglisemik yatkınlığı, yüksek tansiyon, mide vb. rahatsızlığı olan kişiler, "Tıbbi Beslenme Tedavisi" önemi taşıyan diyetlerini mümkün olduğunca bozmamalı, doymuş yağ ve kolesterol alımını azaltmak için, yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, sakatatlardan, kızartmalardan veya aşırı tüketimden kaçınmalıdırlar."

Aslıhan Köşşekoğlu / Zaman