"Diyarbakır'ın maneviyatı tahrif ediliyor"

Diyarbakır'ın sahabeler şehri olarak anıldığına dikkat çeken Diyarbakır Değerlerini Koruma Derneği, yaşanan çatışmaların kentteki maneviyatı tahrif ettiğini söyledi.

"Diyarbakır'ın maneviyatı tahrif ediliyor"

Son zamanlarda Diyarbakır’da yaşanan çatışmaların tarihi mekanları tahrip etmekle kalmayıp şehrin manevi atmosferini de tahrif ettiğine dikkat çeken Diyarbakır Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut, İslami değerlerin hedef alındığını söyledi.

Diyarbakır’da birçok medeniyetin yaşadığını söyleyen İdikut, yaşanan çatışmalarla,  kadim şehir olan Diyarbakır’a ciddi tahribatlar verilmek istendiğini söyledi.

Silvan’daki çatışmalara da değinen İdikut,  Mervanilerin Silvan’da 150 yıl hâkimiyet sürdüğüne dikkat çekerek, Selahattin Eyyübi’nin torunları tarafından yapılan bu kadim şehrin darmadağın edildiğini söyledi.

“Çatışmaların amacı bölge halkının dini değerlerini tahrif etmek”

Kur’an da ismi zikredilen Elyasa ve Zülküf peygamberin de Diyarbakır’da yaşadığını hatırlatan İdikut,  “Hz. Ömer’in talimatıyla 639 yılında Diyarbakır’a gelen fetih ordusu, yüzlerce sahabeyi burada bırakıyor. İşte bundan dolayı, burası kadim ve mübarek bir şehir.  Dolayısıyla sur içinde birçok sahabenin kabri bulunmakta, onların gezdiği dolaştığı yerler ve mekânlar vardır.  Ayrıca bu Sahabelerin bir kaç tanesi Bedir ve Uhud gibi savaşlarda peygamberimizle beraber çatışmış, onun nefesiyle nefeslenmiş ve onun medresesinde eğitim görmüş Suffa ehli olan sahabelerdir.” ifadelerini kullandı.

Çatışmalarla Diyarbakır’daki manevi atmosferin hedeflendiğini ifade eden İdikut, asıl amacın, bölgede mütedeyyin halkın, dini değerlerine olan saygısının yok edilmek istendiğine işaret etti.

“Elif gibi dimdik ayakta duran tarihi minare, hedef alındı”

Tarihi Dört Ayaklı Minarenin 500 yıldan fazla ‘elif gibi dimdik’ ayakta durduğunu söyleyen İdikut, “Minarenin hemen yan tarafına bombaların koyulması ve ayaklarına yönelik ağır silahlarla ateş edilmesi, camilerimizin tahrif edilmesi,  eski Diyarbakır evlerinin kapıları ve duvarların yıkılması bizleri üzüyor. Müslüman olan halkın geçmiş medeniyetle bağları koparılmak isteniyor, 33 medeniyet buraya hâkim olmuş.  Onlardan bize kalan tarihi kalıntılara zarar verilmesini istemiyoruz. Yeter artık diyoruz. Halkımız bu noktada hem zayıf,  hem de tedirgindir. Bunlara duyarsız kalmayalım. Mevcut siyasi irade ve mülkü amirler kendilerine göre tedbir alıyorlar ama yetersiz kalıyor. Daha önce de define avcılarının tarihi mekânları kazmaları, tahrif etmeleri ve geçmişe ait belge ve bulguları yurt dışına kaçırmaları bizleri ayrıca üzmüştür.”  diye konuştu.

İdikut son olarak STK’lara ve yetkililere seslenerek,  “Bu konuda daha duyarlı olmaya ve mübarek memleketimize sahip çıkmaya davet ediyorum.” çağrısında bulundu.  (Yunus Sırat, Mustafa Kaynak- İLKHA)