Diyanet adım attı, sıra Müftülükte

Diyanet adım attı, sıra Müftülükte
Türkiye 28 Şubat kararları ile bir anda 1940’ların Türkiyesine dönmüştü 1997’de.
Bir anda “ALLAH” diyen herkes potansiyel suçlu ilan edilmişti.
Yeryüzünün inşasından sorumlu olduğu idrakinde olanlar, yapıcı ve mutluluk dağıtıcı olan Müslümanlar bir anda yıkıcı, bozguncu ve anarşist olarak damgalanmıştı.
Yine meşhur 28 Şubat kararlarından birisi de 12 yaş altı çocuklara caminin yasaklanması idi!..
Nihayet AK Parti ile birlikte gerçek görevinin idrakinde olan kadroların Diyanet İşleri Başkanlığına gelmesi ile kuran öğrenimine sınırlama getiren 12 yaş sınırını kaldırdı.
Bununla da yetinmedi, çocuklara camiyi sevindirmek için de harekete geçti.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Yaşar Yiğit, çocukluğun aynı zamanda oyun ve eğlence demek olduğunu belirterek, “Çocuk nasıl parka gülümseyerek, severek gidiyorsa camiye de öyle gelmesini istiyoruz.” Diyerek çocuklara camiyi sevdirmek için harekete geçti.
Gel gör ki bu, bizim Şanlıurfa’da çokta mümkün değil!..
Özellikle Ramazan ayında teravihte camiyi dolduran çocuklar, çocukluğun verdiği hareketlilikler göstermesi yaşlı cemaatin tepkisine neden oluyor.
Bazen tepkinin dozu o kadar artıyor ki çocukları kovalamacaya dönüşüyor…
Tabi, bu kovalamacalar çocuğu camiden soğuttuğu gibi, çocuğun anlam veremediği bu tepki dolayısı ile o yaşlı cemaatle dalga geçmeye başlıyor. Böylece nesiller arası çatışmanın ilk temeli camiide atılmış oluyor.
Yaşlı amcadan kaçan çocuklar, cemaat namaza tekrar başladığında gelip caminin kapısında bağırıyorlar. Kapıyı açıp sert bir şekilde vuruyorlar. Cemaat selam verdiğinde de caninin dışına kaçıyorlar.Bu şekilde hem tüm cemaatin huzuru kaçıyor, hem de o çocuğun camiye ve cemaate bakış açısı çok değişiyor.
Bu konuda imamların camiye ve cemaate hakim olmaması-olamaması bazı isanların artık camiye gitmek istememesine neden oluyor.
Bakın bu konuda da Din Hizmetleri Genel Müdürü Yaşar Yiğit ne diyor: “Kadını, erkeği, çocuğu, genci, yaşlısı ile mabet herkesindir. Çocuk belki camilerde bizim bakış açımız ile davranmayabilir; kutsal adına çok yüceldiğimiz bir takım davranış biçimlerini yapmayabilir ama o çocuğun gelecekte din algısının inşasında, mabette teneffüs ettiği maneviyatın, almış olduğu bilginin önemli bir yer tutacağına inanmaktayız.” diyor.
Bakalım Şanlıurfa Müftülüğü ne zaman; “camiler Kadını, erkeği, çocuğu, genci, yaşlısı ile mabet herkesindir. Hiçbir kimse camiye sahiplenerek çocukları kapı dışarı etmesin. İmamlarda cemaatlerinde bulunan yaşlı insanların çocukları kovalamasına müsaade etmemeli” diyecek!..