Dikkat! Sizde şeker hastası olabilirsiniz!
Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Mehmet Ali Eren, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de her iki hastadan birinin diyabet hastası olduğunun farkında olmadığını belirten Dr. Eren,”Diyabet ya da şeker hastalığı sinsi başlangıçlı, süregen ve ilerleyici bir hastalıktır. Ülkemizde her 7 erişkinden 1’nin diyabet hastalığına sahiptir, ancak diyabet farkındalığı yüzde 50’dir.”dedi.
‘Dünya Diyabet Günü’ kapsamında Doç. Dr. Mehmet Ali Eren, vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Dr. Eren,”Diyabet ya da şeker hastalığı sinsi başlangıçlı, süregen ve ilerleyici bir hastalıktır. Diyabet sıklığı dünyada ve ülkemizde hızla artmaktadır. Ülkemizde her 7 erişkinden 1’nin diyabet hastalığına sahiptir, ancak diyabet farkındalığı yüzde 50’dir. Bir başka deyişle her iki hastadan biri diyabet olduğunun farkında değildir. Peki, siz de diyabet hastası olabilir misiniz? Diyabet hastalığı sinsi olarak başlar ve pek çok hastada hastalık mevcut olduğu halde hiçbir belirti görülmez. Hastalığın ortaya çıkması ile belirtilerin ortaya çıkması arasında bazen birkaç yıllık bir süre olabilir. İşte bu dönemde, hastalık olmasına rağmen bilinmediği için tedbir alınmazsa yüksek şeker düzeyleri vücuda zarar verebilir.”diye konuştu.
DİYABET HASTASI OLABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜN
Diyabet hastalığında sık görülen belirtilere dikkat çeken Eren, şöyle konuştu:”Çok su içme, sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, ağız kuruluğu, çok yemek yeme ve bazen buna rağmen kilo kaybı olması veya iştahsızlık, halsizlik ve çabuk yorulmadır. Ayrıca bulanık görme, inatçı ve tekrarlayan özellikle idrar yolu ve cilde ait enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları ve bazen şiddetli olabilen kaşıntıda hastalığın ilk ortay çıkan ve daha az görülen belirtileri olabilir. Bu sayılan belirtilerden bir ve birkaçı yakın zamanda ortaya çıkmış ise kişi diyabet hastası olabileceğini düşünmeli ve doktoruna başvurmalıdır.”
DİYABET TARAMALIRINA DİKKAT
Türkiye’de 40 yaş üzeri toplumun en az yüzde yüzde 10’ununda diyabet bulunduğunu hatırlatan Eren, şunları kaydetti:”Yukarıda belirtilen belirtiler olmasa bile ve kişinin kilosu ne olursa olsun, 40 yaşından sonra her 3 yılda bir açlık kan şekeri ölçülerek diyabet taraması yapılmalıdır. 40 yaşından önce ise aşırı kilolu bireylerin risk faktörleri varsa hastalığa ait belirtilerin olup olmamasına bakılmaksızın düzenli olarak diyabet açısından taranması gerekir. Bu risk faktörleri şunlardır:
Birinci ve ikinci derece yakınlarında diyabet hastalığı varsa, 4.5 kg veya üzerinde olan bebek doğurma, Gebeliğe bağlı diyabet veya polikistik over hastalığı öyküsü olan bir kadın ise, Hipertansiyon veya kolesterol yüksekliği var veya bunlarla ilgili ilaç kullanıyorsa, önceden gizli şekeri bulunduğu tespit edilmişse, beyin, kalp ya da bacak damar hastalığı varsa, hareketsiz yaşıyor ve sağlıksız besleniyorsa, şizofreni hastalığı var ve bunla ilgili ilaç kullanıyorsa, böbrek nakili yapılmışsa.
diyabet farkındalığını arttırmak amacıyla 14 Kasım Dünya Diyabet Günü olarak belirlenmiştir. Bu yıl diyabet ve Aile teması kullanılarak diyabetin kişisel etkilerinin yanı sıra aile üzerine olan etkileri ve ailedeki diğer bireylerinde yüksek diyabet riski altında olduğu vurgulanarak diyabet açısından bilgilendirilmelerinin önemi üzerinde durulmaktadır. Bu vesile ile özellikle ailesinde diyabet hastası olan veya diyabete ait diğer risk faktörü olan kişilerde 40 yaşından önce başlamak üzere tüm toplumun diyabet açısından belirli aralıklarla taranması gerektiğini hatırlatmak gerekir. Yine diyabete ait belirtilerin anlatılması ve tanınması doktora erken başvuru için önemlidir. Unutmayalım ki, diyabet süregen ve olumsuz etkileri olabilen bir hastalık olduğu için bireyin yanı sıra ailesinin ve çevresinin de maddi ve manevi açıdan etkilenmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle başta diyabetli bireylerin yakınları olmak üzere tüm toplumun bu hastalıkla ilgili olarak bilinçlendirilmesi önemlidir.”