Demokrasi Paketi ve Andımız!

Demokrasi Paketi ve Andımız!



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 18 maddelik demokrasi paketi birçok kesim tarafından olumlu karşılandı. Hatta bu 18 maddelik paketi “devrim”  niteliğinde olduğunu söyleyenler de yok değil!..

Bu demokrasi paketi yerinde ve zamanında açıkladı. Çok ta olumlu maddeler içeriyor.

Demokrasi paketi için bazıları; “yetmez ama evet” derken, bazıları da; “geç kalınmış ve yetersiz olmakla beraber olumlu bir pakettir” demektedir. Karşı taraftakiler ise “Türkiye Cumhuriyetini tasfiye Paketidir” diyecek kadar iler gittiler…

Marjinal grupları memnun etmek mümkün değil!.. Onlar mutluluklarını karşı tarafın mutsuzluğunda arayan gruplardır. Orta yola tahammülleri olmaz!.. Oysa herkese yetecek kadar yer de var yiyecekte var!.. tabi, Anlasalar!..

Demokrasi Paketinde en çok tartışılan maddeler hiç şüphesiz kamuda Başörtüsü serbestiyesini getiren ve andımızı kaldıran maddeler oldu. Başörtüsü konusu çokça tartışıldı. Başörtüsüne özgürlük getirmek, elzem bir hak olduğunu su götürmez!..

Gelelim andımıza; Andımızın okunmasını istemek hangi akılla izah edilir, anlayan beri gelsin!

Sen her sabah birçok ırktan oluşan çocuklara “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye yalan yere yemin ettir. Sonrada kalk gelecekte bu çocuklardan dürüstlük bekle! Kaldı ki gerçekten Türk olan çocuklar neden her sabah tekrar tekrar yeminle Türk olduğunu açıklamak zorunda kalsın?



Bu saçmalığa Rahmetli Necmettin Erbakan 20 yıl önce Bingöl’de bir  mitinginde dikkat çekmişti. Erbakan; Sen bugün çocuklara okullarda Ne mutlu Türküm diyene diye bağırtırsan kürdün de ne mutlu kürdüm deme hakkı doğar.

“Sen “Ne mutlu Türküm diyene” dersen, o da “Ne mutlu Kürdüm” diyene der. Biz eskiden okula başlarken besmeleyle başlardık” dedi. Daha sonra bu konuşmaları Refah partisinin kapatılması gerekçeleri arasında sayıldı.



Ben aklı başında hiç kimsenin bu komik durumu savunacağını sanmıyorum. Ve andımız ile insanlara hiç kimse Türklüğü sevdiremez. Belki yalana zorladığı için nefret ettirir. Andımızın kalkması öyle bazılarının; “Türkiye Cumhuriyetini tasfiye” olarak sunmasın.

Hiç kimse bir başkasının bu ülkeye olan sevgisini ölçmeye kalkışmasın!. Bu ülke hepimizin. Bizler bir birimize rağmen değil, bir birimizle birlikte bu topraklarda yaşamak zorundayız.

Ve hiç kimse tercih etmediği dil, ırk ve nesep yüzünden ayıplanamaz!.. Yine hiç kimse terci etmediği dil, ırk ve nesebi ile övünemez!.. Bu Adetullaha da, Sünnetullaha da terstir.

Şimdi geçen gün Şanlıurfa’da bir grup kaldırılan andımızı protesto etmek için toplanıp yemin billah ederek Türk olduklarını söylediler. Gruba bakıyorsun, birçoğu ırk olarak Türk bile değiller. Kaldı ki Türk olsalar dahi bunun için yemin etmelerine gerek yok. Bu daha da ayıp olur