Demek Kısmet Değilmiş

Demek Kısmet Değilmiş

Kısmet, nasip, kader Müslümanların bilinmezleridir. Üçüne de biz İman ederiz. Zengin olamadım fakirlikten kurtulamadım. Çocuğumla imtihan ediliyorum, hanım baş belası, işim iyi gitmiyor, bunun gibi çok soru ve sorunda boyun eğmekten, nasip demekten başka çaremiz yoktur. Yaşadığımız asırda bazen bazı şeyler gasp ediliyor. Gaspın olduğu yerde ne kısmet, ne nasip, nede kader kalıyor. Bir İslam âlimi Hakkın kabul edilmediği yerde hak aramak haksızlıktır der. Ancak Körü körüne teslim olmayı da Dinimiz kerih görmüştür. Tüm sebeplere başvuracaksın, elde olmayan şeylerde dâhil, sonra tevekkül edeceksin. Boyun eğeceksin. Bilmiyorum belki tarihte görülmemiş bir şey olsa gerek. Bu yıl ilk olarak Milyonlarca Müslüman 2020 Yılı Hac farizasını yapamayacaklardır. Suudi Arabistan’ın açıklaması bu yönde, Gerekçe, salgın hastalık, görünen bir şeye insan ne diyebilir? İnsanın zarar göreceği ne varsa tedbir almak, hem İslami hem de İnsanidir.

Ülkemizde Hacca gidecek resmi hacı sayısı 83.000 kişidir. Detaylı açıklama olmamakla beraber, bu yıl Hacca gidemeyenlerin hakları kayıp edilmeden 2021 Yılında gidilecek diye beyanlar var. Sağ kalanlar Muradına kavuşurlar inşallah. Yapılacak başka bir şey yok. Kader ve kısmete boyun eğmekten başka...16 yıldır Diyanetten emekliyim. Emekli boş durursa aç kalır yıpranır. Bu süre içinde Hac ve Umre şirketleri ile çalıştım. İlk olarak bu Yıl Ramazan umresine gidemedim. Hacda kısmet olmadı. Ben yılda en az 3-4 kere kutsal mekânlara gider gelirdim. İlk olarak gideceklerin gitmemesi civciv çıkaran tavuğun civcivlerini ortada bırakması gibi bir haldir. Önlem açısından açıklanan kurallara uymak en seçici yoldur. Hacca gitmemek üzücü, Camilerin beş vakit Namazlara açılması ise sevindirici bir gelişmedir.

Ülkemizde hac ve umreye gidiş gelişler şirket ve Diyanetle yapılıyor. Gidiş gelişler, menfaate dayalı, turizmi andırır gibi olsa da, virüs nedeniyle bu sektörü de derinden vurmuştur. Bu sektörden binlerce insan ekmek yiyor. İşsizler kervanına bunlar da katıldı diyebiliriz. Rızık veren Allah’tır. Kanaat, şükür, iktisat olmadığı için İnsan devamlı doyumsuzdur. Zenginde, fakirde devamlı geçimden şikâyetçidir. Her kes gözünü devlet kapısına dikmiş. Bu yanlış bir şeydir. Siyasetçilerde oy uğruna bu kapıyı kullanıyorlar. Köyden kente geliş tam bir faciadır. Yetkililerin bu konularda önlem almaması daha büyük bir faciadır. Toplum toprakla tekrar buluşmakla ancak nefes alabilir. Tekrar köye dönüş için teşvikler yapılmalıdır. Üretim yapmadan tüketim çılgınlığına meftun bir toplumla karşı karşıyayız.

Sanal âlem, İnternet üzerinden alış verişler son hız devam ediyor. Alışık olmadığımız bir durum. Anlaşılan üretmeden hazır tüketicilik uzun bir zaman bizi meşgul edecek. Pahalılık, yüksek enflasyon çoktan sabit gelirlinin gelirini tüketmiş. Görsel, yazılı basın balon halayını çekse de uzun bir zaman kemerler sıkılacak. Konumuz hac bu yıl hac olmadığına göre, elimizde bu yılın Kurban bayramını ülkemizde geçirmek kalıyor. Daha Kurban Bayramına bir aya yakın bir zaman var. Kurban afişleri, reklamları şimdiden başlamış. Fiyatlar bile belli vekâletle kurban kesme bir sektör halini almış. İyi niyetle emek verenlere diyeceğim yok. Dini ilkeler kullanılmadan, güven sorunu varken niçin alan, veren bu iş yapıyor? Aklım almıyor.

Kurban Allaha yakınlıktır. Kurban İlahi emre göre kesilmeli. Dinimizde Kurbanın en makbulü kurbanı kendimiz alıp, kendimiz kesmek ve kendimiz dağıtmaktır. Yaş kuru, iyi kötü karıştığı için bu konuda bende şüpheler var. İnşallah yanılıyorum. Kurban yurt dışı 485.000 TL. Yurt içi ise 585.000 TL görünen tabloda akıl bunu kabul etmiyor. Kural şudur. Müslüman ne aldanır nede aldatır. Aldananda aldatan kadar günah alır hepsi bu kadar. İbadetlerde sadece Kurbanla Allaha yakınlık olmaz. Yaşam tarzımızın her alanı ilahi emir ve yasakları ile donanmalı ki, Mevlaya yakınlığımız olsun. İbadetlerde gösteriş, çalım olursa o ibadette hayır yoktur. Halkın bizden razı olması değil, hakkın bizden razı olması esastır. Başımıza gelen elimizden alınan bir şeye şeylere kader, nasip dersek te, kaçan, kaçırılan şey gasp edilmişse de yine de sığınağımız kısmet, nasip, kader olacaktır. Vesselam…