Demek ki Bakan Görüyor!..

Demek ki Bakan Görüyor!..
 
Eskinden kabinede “Bakan” olduğu halde kendisine bağlı olan birimlerde vatandaşa yapılan işkencelerle ilgilenmeyen Bakanlar için kullanılan bir ifade vardı; “Bakan, ama görmüyen” denilirdi. Ama Bakanız Faruk Çelik hem Bakan, hem de gören!..
Dün Şanlıurfa Polis Evinde Basın toplantısı düzenleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Şanlıurfa'daki projeler hakkında sinevizyonla gazetecilere bilgiler verdi.
Basın toplantısında; “Şanlıurfa’yı trafik sorunundan kurtaracağız, Haleplibahçe Projesi ile Urfa açık hava müzesi haline geleceğiz, 100’ün üzerinde proje 2012’de tamamlanacak” gibi bir çok projeden bahsetti.
Aslında Şanlıurfa’nın plakasına atfen, kimisi proje olarak tamamlanmış ihale edilmiş, kimisi de henüz ihale aşamasında olan 63 tane proje açıklandı.
Bu projeler yeni değil, seçim döneminde vaat ettikleri projeler. Burada tekrar zikretmenin bir anlamı yok.
Basın toplantısı yapıldığı yerde şehirdeki yolsuzluk haberlerinin kale alınmadığını bakana soran bir gazeteciye; “arkadaşımız bağışlasın beni, biraz hoyratça ve vahşice bir eleştiri yaptı” diyen vali Celalettin Güvenç, bence eleştiriyi eleştirirken dozu çok yüksekti. Atışmalar salonda soğuk duş etkisi yaptı.
Herkes ne oluyor diye valinin ağzına bakarken Bakan Çelik araya girdi, Vali Güvenç’e eleştirilere açık olunması tavsiyesinde bulundu. Tansiyonu düşürdü.
Gazeteci arkadaşın yolsuzluk olarak bahsettiği; vakıfların fakir fukaraya dağıtmak üzere gönderilen yardımların birileri tarafından fakirlere verilmiş gibi gösterildiği halde verilmediğini ise Vali Güvenç “onlar küçük yolsuzluklardır” demesi bence bir gaftır. Yolsuzluğun küçüğü büyüğü yoktur. Bu gün fakir fukaranın 3 kilo pirincine göz diken, elinden gelen her türlü yolsuzluğu yapmaya müsait olur.
Kurumundaki yolsuzluk iddialarını ortaya çıkaramayan ve basın toplantısını gergin geçmesine neden olan müdür beyin arkasındaki bakan arkadaşının verdiği rahatlıkla Bakan Çelik ve Vali Güvenç’in verdiği cevaplardan tatmin olmamış olacak ki arka taraftan sözlü müdahale de bulunması hiç şık olmadı.
Bakan Faruk Çelik’in seçim sürecinde her defasında; “Şanlıurfa’ya 220 Trilyon para KÖYDES için geldi ama bakıyorum ki bu para yatırıma dönüşmemiş. Bunun hesabını soracağım” derdi. Seçimden sonra ilk basın toplantısında bu soru soruldu, Bakan Çelik kaçamak cevap verdi. Bu soru dün yine Bakan Çelik’e soruldu bir gazeteci tarafından, Bakan Çelik, “Arkadaşlar geriye takılıp kalmayalım. Zaman kaybı oluyor. Yatırımlara ve önümüze bakalım” diyerek 220 trilyonun üzerine sünger mi çekti acaba?
Bunun dışında her şey olumlu olarak ilerliyor.
Her şeyi ile Şanlıurfa’nın Bakan Faruk Çelik sayesinde hızlı adımlarla ilerlediği ortada. Bir biri ile didişen Şanlıurfa bürokrasisini uyumlu hale getirmesi bile Şanlıurfa için büyük bir kazanım.
Nihayet bu kazanımın meyvelerini toplamaya başlıyoruz. Bu projeler eskiden istenilseydi dahi bir biri ile uyumlu olmayan bürokrasi bir engeldi.
Bugün görünen manzara bu şehrin yönetimi biraz daha feodal derebeylerin gölgesinden çıktığını gösteriyor.
Bu da başlı başına Sayın Bakanımız Faruk Çelik’in sayesinde oluyor.
Demek ki Bakan Çelik hem “BAKAN” hem “GÖREN”dir. Bu da Şanlıurfa için büyük kazanımdır