Deliye Her Gün Bayramdır
Bu cümle kelamı kibardır. çok manalar ifade eder. Delinin aklı yok ki, dert edinsin deli için her şey gül gülistandır. Aklı olan sevinir veya üzülür. Karını ve zararını bilir. İslam coğrafyasında her gün kan akıyor bizi ilgilendiren ülkemizde boş yere kanın akmasıdır. Gizli eller tarafından kirli bir savaş yürütülüyor. Savaşında bir namusu, ahlakı olur. Kim kimi niçin öldürüyor, ölen niçin ölüyor muamma. Dinimizde bir insanı suçsuz yere öldürmek büyük cinayet ve büyük günahlardan sayılmıştır. Bir insanı Canı,yaşam hakkı Yeryüzündeki tüm saltanatların, yöneticilerin dünyalıkların önündedir kutsaldır değerlidir. İnsanı öldürmek niçin bu kadar ucuz. Görünen o ki, kan üzerinden saltanatlar elde etmek için şer odakları Ümmet fertlerini boğazlamaya devam edeceklerdir.
İnsanlar haklarını elde etmek için yöneticilerden, meşru dairede hak talep edebilir. 1970-1980 yıllarında sağcılık solculuk vardı. Solcular genellikle zulme karşı mazlum yandaşı olsalar da sanki insanları din geri bırakmış veya haklarını vermemiş dine saldırmayı da ihmal etmiyorlardı. Talep edilen haklar özet olarak şunlardı. Köyümüzde neden su yok? Köyümüzün yolu niçin yapılmamış? Köyümüzde neden elektrik yok? Bu köy ağaları bu kadar araziyi nereden getirdiler? Biraz devlete dayanan bu feodal yapı üzerimizden kalksın gibi makul talepler idi. insanları tokuşturmak için ideolojiler zirve yapmıştı, aynı ana babadan olan çocuklardan biri sağcı biri solcuydu, Sağ kesim sermaye taraftarı, işine geldiği için İslam ekonomisini savunuyordu. Sol kesim ise komünizm ve sosyalizmi savunuyordu. O dönemlerde çok akımlar vardı. Bir kesimde devletçi geçinip, ırkçılığın alasını yapıyordu. Şunu hemen belirtelim tüm insanlar inanacak bir kalıp veya düşüncede olacak diye bir şey yoktur. İnsanlar kutsal değerlerde ancak birleşebilirler. Sağ sol dönemlerde çok genç heba oldu ya yer altı veya cezaevini boyladı, Ne komünizm geldi nede İslam. O dönemlerde analar çok ağladı yürekleri dağladı. Devlet erkânı da şehidin kanı yerde kalmayacak dedi durdu. Bu hal 1980 darbesine kadar devam etti. Darbe olur olmaz her şey bıçak gibi kesildi. Sonradan öğrendik, gizli bir el bu ümmetin gençlerine silahı sabah bir guruba akşam bir guruba veriyormuş. Demek kandan nemalananlar varmış. Silah tüccarları bu tür ortamların oluşması için var güçleri ile çalışırlar.
Çok acılı günleri geride bırakarak bu günlere geldik. Şimdi köyümün yolu var, elektriği var, suyu da var. Teknolojinin tüm imkânları köylere kadar götürülmüş. Belki gelirler az giderler çok denilebilir doğrudur. Toplumda israf çılgınlığı var ki, ayrı bir konudur. Kim kimden ne istiyor anlamış değilim. Geçmişe göre hatta cumhuriyet dönemi komplesi dâhil insanlar şimdiki kadar hürriyete sahip değildi diye düşünüyorum. Kimin kursağında ne varsa meşru dairede isteklerini yazsın, platformlarla haykırsın. Meşru bir şeyi elde etmek için illa silaha sarılmak, masum insanları öldürmek barbarlık ve bedeviliktir. Kimseyi kast etmeden kolektif olarak yazıyorum. İlime fabrika yapılmasını istemiyorum. Baraj yapma yakarım. Çalışan işçileri kaçırırım söylemimde hizmet diye bir şey olmasın. Silaha sarılarak ben hak talep ediyorum demek veya meşru hak talep edenlere karşı sindirme varsa ikisini de kınıyorum. Bu yol akıllı insanların yolu değildir. Herkes barış elçisi kesiliyor söylemler samimi olmalı. Tüm ölümler kınanmalı ayırım yapılmamalı. 13 yıldır AKP Tek başına iktidardadır. Eksileri var artıları var. Artılarını alkışlar, eksilerini de cesurca anlatırız. Mesela AKP Nin dış politikası yanlıştır dünde dedik bugünde diyoruz. Barış sürecinde ki söylemleri de yanlıştı.
Hani nerede bu akil insanlar barış güvercinleri şimdi deniliyor ki, bizi yanıltmışlar, Cemaat yanıltmış, Faiz lobisi yanıltmış bu mışlar mazeret değildir. Barışta tüm dinamikler katılmalıydı İslami kesimleri kast ediyorum. Yapılmadı dinlenmedi son pişmanlık fayda vermez. Yeniden doğrularla Hareket etmek lazım. Hele Türkiyenin Suriye politikası kökten yanlıştır, şimdide yanlış. Şanlıurfa Nüfusu kadar Suriyeli kardeşlerimizi Şanlıurfanın her tarafına salmak el kesesinden biz misafirperveriz demek akıl kıtlığıdır. Telafisi imkânsız sosyal olayların meydana gelmesine bir davetiyedir diyorum. Başka mekânlarda aynıdır. Şimdi, Suriyeye barış gelsin türetme Deaşla mücadele adı altında eğit donat tampon bölge senaryoları ile İncirlik üssü conilere açık vaziyette. Tüm olayların müsebbibi olanları böyle pervasızca taltif etmek kanıma dokunuyor yetkilileri uyarıyorum. Siyonistten dost olmaz.
Geçmişte Müslümanın canına, namusuna, vatanına kast eden coni aynı yolun yolcusudur. Kendinize gelin ey akıl sahipleri. HDP Meclise 80 tane Milletvekili ile temsil ediliyor. Oyu Kürtlerden, danışacakları Almanya veya batı ise yazıklar olsun. HDP nin yapacağı ise seçildikleri il ilçe köylerin sorunlarını çoğunlukla Kürt halkından aldıkları oylarla, başkalarına ipoteksiz bir şekilde milletin meclisinde özgürce haykırmaları en akıllı yoldur. Görünenle HDP yı getirenler yine götürmesini bilirler. Bu fırsat Cumhuriyet tarihinin zirvesidir. İki taraftan da akan kan hiç kimseye bir fayda sağlamaz Anaları ağlatmayın. Cam bir testinin içinde uyuşturucu varsa testiyi kıralım demeyin. İçindekini boşaltın güzel yıkayın o testiden istifade edin. Bir filozofun sözleri şöyle: Bazıları büyük olarak doğar, Bazıları sonradan büyüklük kazanır, Bazılarını da zorla büyük yaparlar. Kim hangi konumda ise aynaya baksın. Ülkede Hükümet kurma senaryoları var .beni hiç ilgilendirmiyor. Benim için Akan kanın bir an önce durması en büyük temennimdir. Aklımız olduğu halde deliye her gün bayramdır cümlesi bize yakışmıyor.