Dekan Hasan Akan'la karşılaşınca okul hayaline kavuştu
Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan’ın Osmanbey kampüsü karşısındaki Gülveren köyünden Resul adında bir genç ile tanışması ilginç bir hikâyeye dönüştü.
Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan’ın Osmanbey kampüsü karşısındaki Gülveren köyünden Resul adında bir genç ile tanışması ilginç bir hikâyeye dönüştü. Prof. Akan, bu ilginç karşılaşmayı önce sosyal medyada şu şekilde paylaştı:
“Değerli dostlar, bu sabah seher vaktinde, saat 6.30 civarında, üniversitemizin kampüsü karşısındaki köyden geçerken otostop çeken 10 yaşlarında bir genci aracıma aldım. Yol boyu sohbet ettik. Adı Resul imiş..Altı kardeş ve babası işsiz olduğundan, okulu bırakmak zorunda kaldığını, her sabah aynı saatte ana yola gelip 20 km uzaklıktaki Şanlıurfa'ya gitmek için el kaldırdığını söyledi. Resul'un, ailesine katkıda bulunmak için hangi fedakarlığını anlatayım: okulu bırakmak zorunda kaldığına mı, her sabah saat 6.00 civarında karanlıkta yola düştüğüne mi, günde 15 liraya halk otobüsünde muavinlik yaptığına mı veya üstünde hiç bir kışlık elbisesi olmadığına mı? Gün boyu hala unutamadım Resul'ü! Acaba hep birlikte Gülveren köyünü ziyaret edip, Resul'u ve ailesini bulup bir şeyler yapabilir miyiz?”
Sosyal medya üzerinden bu sese kulak veren Resul’un fotoğrafını ilk paylaşan, onunla aynı köyde yaşayan Selim Çapkan bey oldu. Bu fotoğraf 2 yıl öncesine ait olup, Resul’un köy fırınında çalıştığını gösteren bir durumdu.
Resul’un izine ulaşıldığına dair bir bilgi notunu yine Sosyal medya üzerinden paylaşan Prof Akan şu satırlara yer verdiğini söyledi:
“ve dünden beri iç dünyamı çok etkileyen Resul’ün izine
ulaştık.Üniversitemizde çalışan Selim beyin aracılığıyla hem aile hakkında bilgi aldık hem de nasıl ziyaret edebiliriz diye konuştuk. Bu arada Resul'un 2 yıl önce fırında beraber çalışırken çektikleri fotoğrafı da bizimle paylaştı. Fotoğrafa bakılırsa, meğer Resul'un bütün kaderinde hep çalışmak varmış. Hem Selim beye hem de yurt içinden ve yurt dışından destek vermek isteyen yüzlerce dostumuza teşekkür ederim.Resul'un ailesi hakkında aldığım kısa bilgi şöyle: Babası Harun Demir, İş-Kur'da her sene 6 aylığına çalışan bir işçi ama şimdi işsiz, Resul'un bir ağabeyi şimdi hapiste, biri askere gidecek haftaya, diğeri de gurbetten yeni dönmüş, o da köyde işsiz. İki ablası ise evli..ve hayırda acele etmek lazımmış. Gelmek isteyenler için bu akşam saat 17.30'de Resul'un ailesini ziyarete gidiyoruz. Yer: Osmanbey kampüsü karşısı, Gülveren köyü, İncilay fırını önü, iletişim: 0 535 683 03 47 (Hasan Akan).”
Bu duyuruya çok sayıda duyarlı insanlarımızın ilgi gösterdiğini söyleyen Prof. Akan, aileye yapılacak olan ilk ziyaretin az sayıda olması gerektiğini düşündüğümden önce yanıma eşim Kezban Akan’ı ve sonra da İlahiyat fakültesi dekan yardımcısı Dr. Ömer Sabuncu hocayı aldık. Köy fırının önünde mihmandarımız Selim Çapkan bey ile görüşüp, Resul’un ailesini ziyaret ettik dedi.
Prof. Dr Hasan Akan, bu ilginç ziyareti ve etkilendiği duyguları şöyle ifade etti:
“İki gündür yüreğimizi dağlayan ve iç alemimizi etkileyen Resul'un kendisini ve ailesini bu akşam ziyaret edebildik. Gülveren köyünün en girişken insanı Selim Çap beyin de katkılarıyla bu aileye kolaylıkla ulaşabildik. İlahiyat fakültemiz dekan yardımcısı Dr. Öğr. üyesi Ömer Sabuncu hocamızın da eşlik ettiği bu ziyarette eşimle birlikte duygulu anlar yaşadık.Bu mütevazi aileye, "Resul'u neden okuldan aldırdınız? sorusuna, annesi Zeliha hanım dedi ki "hangi anne istemez ki evladı okusun ama eve bakacak kimse olmayınca Resul'u okuldan alıkoyup sabahın köründe, arkasında göz yaşı dökerek işe gönderiyorum"..Resul'un okuyamaması içimizde bir yaraydı diyen annesinin gözyaşları bizi daha da derinden etkiledi.
Evleri sade ve gösterişten uzak ve aynı odada tüm evlatların uyuduğu huzurlu bir ortamdı. Kışın ortasında odun sobasını bize yakan Resul'un sohbeti bir başka güzeldi. En çok da Çamlıdere okulundaki öğretmen ve öğrenci arkadaşlarına olan özlemi gözlerinden okunuyordu.
Gerçi Resul'un okula gidecek mont'u, ayakkabısı ve defterleri de yokmuş, ama yine de bize söz verdi, biz ona bu eksiklikleri giderinceye kadar, sabahın erken saatlerinde okul servisini bulup eğitimine devam edecek..Fakirlik bu kadar mı musallat olur insana? Köyde bir tavukları bile olmayan bu ailenin onurlu, misafirperver ve hallerine şükreden sabırlı insanlar olmaları da son derece takdire şayandı..Değerli dostlar, iyilik kervanında olmak zor iştir ama kışın ortasında tanımadığınız bir aileyi ziyaret etmenin manevi hazzını yaşamak da bambaşka bir duygudur.. ve unutmayın ki Resul'un okuma aşkı, hayalleri, umutları bizlerin ellerindedir.!
ve son not Resul'un babasından: "Biz fakir de olsak, kaderimize razıyız, yeter ki devlet bize asgari ücretle bir iş versin".. Bir asgari ücret ile Resul'un babasına iş imkanı sağlayan hayır sever bir insanımız olsa da bu ailenin hepten dualarını alsak!!”
Aileye yapılan ziyaretin fotoğraflarından bazı kareler:
Ve Resul Okuluna Başladı bu sabah!
Resul’un babası Harun Demir ve annesi Zeliha Demir’in de söz vermesi üzerine bu gencin okul hayaline kavuşması son derece sevindirici olduğunu söyleyen Prof Akan, duygularını şöyle dile getirdi:
“ve RESUL OKULUNA BAŞLADI... OKumak insana bu kadar mı yakışır. Dün akşam bize söz veren Resul kardeşimiz bu sabah büyük bir mutlulukla köy servisine binip okuluna gitti. Gerçi üzerindeki montu biraz büyükmüş ama bugün her ne ihtiyacı varsa okulu çıkışında tedarik edeceğiz inşaallah. Tevafuk ve hikmeti ilahiyeye bakın ki okul servisinin ön tarafında "Umut taşımacılık" yazıyordu. Allah'tan ümit kesilmez ve her karanlık gecenin bir aydınlık sabahı varmış" dedikleri bu olsa gerek.... Bu mutlululuğu sizlerle paylaşmanın büyük bir sevinci ve heyecanı içindeyim..Bu gün Resul'un ailesinin iletişim bilgilerini paylaşacağım. Yurt içinden ve yurt dışından yüzlerce hayırsever dostlarım aradı, iyilik ve hayır kervanında yalnız olmadığımı anlayınca umutlarım bir kez daha yeşerdi..Tüm dostlarımın duyarlılıklarına binler teşekkür ediyorum..”