DAVA ŞUURU, GENÇLİK VE SİYASET

DAVA ŞUURU, GENÇLİK VE SİYASET


Dava kaynağını İslam'dan alan ve kendisine feda olunan bir idealdir. Dava, kendini daima feda etmesini bilen insanların omuzlarında yükselmiştir. Fedaisi bulunmayan hangi harekete dava denilebilir ki.
Dava şuurunu anlamak ve hayatına tatbik etmek için ilk önce davanın gerçek sahibi olan İslam önderi Hz Muhammed ( s.a.v ) efendimizin hayatını ideallerini devleti yönetme şekillerini iyice okumak öğrenmek lazım. Yani Kur'an ahlakıyla ahlaklanmak onun ideallerine sahip çıkıp fedaisi olmak işte bütün mesele budur.
Bu dava şuuru günümüz gençliğine anlatılmadıkça ve anlatılanlar hayata geçirilip yaşanmadıkça gençlerimiz yaşadığı gibi inanmaya başlayacaklardır.Hangi dava olursa olsun kaynağını İslam'dan almıyorsa batıldır ezicidir ve dünyalıktır.İslam ahlakıyla ahlaklanmış Kur'an ve sünnete bağlı bilgili birikimli ideallerine bağlı sorgulayan araştıran ön yargısız bir gençlik  mi istiyoruz.? Tabiki cevabımız belli evet.
Peki bizler bu görevi ne kadar yapabildik? Siyasete soyunan belki devlet yönetimine talip olan bu gençlere ne verdik ne istiyoruz biz tarlaya ne ekmiştik ki ne biçmeyi bekliyoruz. Üstad Mimar Sinan talebelerine demiş ki herkes işe yaramayan bir taş getirsin. Ve herkes başlar kendince işe yaramadığına inandığı bir taşı bulur getirir ancak bir tanesi boş döner Mimar Sinan sorar evladım sen işe yaramaz taş bulamadın mı cevap çok düşündürücüdür " ben elimi hangi taşa atıysam taş, bana ben işe yaramaz değilim yeter ki beni işleyen usta olsun " demiş evet bu gençleri işleyen ustalara ihtiyacı vardır peki bu ustalar nerede? yanıbaşımızda ama görmedik duymadık yollarını açmadık o imkanı tanımadık neden? Dünyalık düşündük ya bu adam ön plana çıkarsa deyip küçük hesaplar yaptık.
Geçen gün Dava Şuuru ve Gençlik adı altında bir konferans düzenlendi çokta iyi oldu hem konferans fikrini Erkan Sözen ağabeyimiz  hem de konferansı veren Milletvekilimiz M. Kasım Gülpınar  beyefendiye minnettar kaldık. Bu konferansların devamı davamız için ne kadar önemli olduğunu siyasete soyunan genç kardeşlerimizin buna ne kadar susamış olduklarını müşahede ettim. Bu eğitim konferanslarının devam etmesi gerekir. Yukarıda tanımlamaya çalıştığım İdealist bir gençlik istiyorsak ve yarın "Ah gençlik ah" demek istemiyorsak bu eğitim çalışmalarının devam etmesi farz 'ı ayındır bana göre.

AK parti Genel merkezi bu sese kulak vermeli bu eğitim konferanslarının Türkiye genelinde her il ve ilçede yapılması ve dava şuuru ile şuurlanan gençler yetiştirilmelidir. Aksi takdirde ideallerinden uzak menfaati ölçüsünde hizmet eden kula kul olmayı şiar edinen görüntü siyaseti yapan inandığı gibi değil yaşadığı gibi inanan bir gençlik yetişir ki bu hepimizi üzer ve telafisi mümkün olmayan derin yaralar açar.

 Her ilde bu görevi yapacak bilgi birikim ve donanıma sahip dava şuuru ile şuurlanmış çok muhterem ağabeylerimiz vardır bunların önü açılmalıdır imkanlar sunulmalıdır bu değerlere sahip çıkmalıyız. Biz Allah indinde görevimizi yaptık  selam ve dua ile.