Darbecilerin planı ile teröristler değil Allahın planı ile millet yendi

Darbecilerin planı ile teröristler değil Allahın planı ile millet yendi

Herşey yolunda gidiyor derken 15 Temmuz Cuma gecesi tanklar kışlalardan çıktı, uçaklar şehirlere bomba yağdırmaya başladı.

 

Bu nasıl bir kabustu, neden darbe kalkışması oldu? Sorularını düşünecek zaman yoktu.

O kabus gecesine dönelim…

 

Daha millet uyumadan Ankara ve İstanbul’da darbe ölümlü yüzünü göstermeye başladı. Hükümetten ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan haber alınamadan TRT’de darbe bildirisi okundu.

 

Bunu gören vatandaş adeta daha önce yüzlerce kez tatbikat yaptırılmışçasına akın akın askeri kışlaların önüne yani tankların önüne geçtiler. Başta TRT olmak üzere Atatürk Hava Limanını işgal eden teröristleri silahlarıyla birlikte durdurdular.

 

Millette öyle bir feraset belirdi ki, imanları ile tankları durdururken 5 dakikada darbeci askerlerin elinden kurtardıkları tankları sürmeye başladılar. Darbe kalkışmasına kadınıyla, çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla darbe indirildi.

 

Kabus dolu dakikalar Başkomutan Erdoğan’ın “meydanları darbecilere bırakmayın” çağrısı ile darbeciler başaramayacaklarını anlayınca milletin ve iradesini belirtikleri TBMM üzerine bomba yağdırmaya başladılar.

 

Aylarca belki de yıllarca darbe hazırlığı yapan karanlık güce karşın, adeta yıllardır organize olan ve tatbikat yaparcasına hazırda bekleyen halkın tepkisini kimse tahmin edememişti.

Darbeciler, darbe yaptığını ilan ederken yani sokağa çıkma yasağı ilan edilirken her şehir, her ilçede binlerce kişi gece yatağından fırlayıp askeri kışlanın önünde soluğu aldı.

 

Askeri kışlaların önüne toplananlar ailesiyle helalleşip gelmişlerdi. Gözler kışla kapısındayken cepten gelişmeler an an takip ediliyordu.

 

Belki ameli zayıftı bu milletin ama imanının tam olduğunu göğsünü tanklara siper ederek dünyaya ilan etti.

 

İlk gece meydana inen kahramanların her biri bir vali, bir tugay komutanı, bir bakan bir, general, bir başbakan olacak kadar ferasetli, cesur, vatanperver, inançlı ve hakkaniyetliydi. Bu destanı yazan bu aziz millet elbette darbecileri zelil ve rezil ederdi.

 

İlk gece kabusunu sabaha atlatınca ülke biraz rahat nefes aldı ama yüzlerce şehit ve yaralı ile bedel ödedi.

 

Bu destansı tepkiyi başta islam ülkelerinde yaptırılan darbelere ve üçüncü dünya ülkelerinde ders olarak okutulacağına inanıyorum.

 

Darbecilere (Asker içine gizlenmiş FETÖ terör örgütü mensupları ve destekçileri) arkasındaki tapınakçılara gözdağı vermek amacıyla Başkomutan Erdoğan’ın isteği ile onbinler her gece meydanlara toplanarak safını belli ediyor.

 

Dünyada belki de ilk kez bu kadar büyük bir birliktelik gösteren Sağcı, Solcu, Alevi, Suni, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Roman, AK Partili, CHPli, MHPli, HDPli, HÜDA PARlı, SPlilerin yanında gündüz pikabı ile hamallık gece nöbete gelen, gündüz sanayide çıraklık yapan gece nöbete gelen, gündüz çocuklarına annelik eden gece çocuklarıyla meydanları dolduran kadınların birlikteliğini ve destanını tarih altın harflerle yazacaktır.

 

Şanlıurfa Rabia meydanında iradesine ipotek koyanlara karşı hiçbir taşkınlık yapmadan sabaha kadar oturarak tepki gösteren bu aziz ve güzel insanlar baş tacı edilmez mi?

 

Bu güzel insanlara madden dünyayı versen de bu duruş karşısında azdır. Bu imani duruştan dolayı bu aziz milletten Allah razı olsun ve amin kere amin diyorum.  

 

Bu kadar gadarca saldırının amacı elbette salt bir darbe değildi, belki de iş savaşı tetikleyecek yüzbinlerin ölümüne ve ülkenin parçalanmasına gidilecek bir planın parçasıydı. Milletin feraseti ve iman gücü ile Allahın yardımıyla o gece bu plan bertaraf oldu.

 

Darbenin arkasındaki güç ortaya çıkması için sivil kanat o kabus gecesinin bir daha yaşanmaması için darbeyi yöneten güçlere karşı gücünü göstermesi gerekir.

 

Bir karanlık odağın emri ve üç beş terörist kılıklı askerle koca ülke bir daha kabus yaşamaması için kanuni düzenleme yapılmalı.

 

İLGİLİSİNE

Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır (Mehmet Akif Ersoy)