Darbe Özlemi
Bu iş Cumhuriyet mitinglerinin paydaşlarınca gerçekleştirilmiştir. Bu işin arkasında Ergenekon ve derin güçler vardır. Bu iş darbe özlemidir. Bu işi Atatürk maskesi arkasına saklanarak yapmaya çalışıyorlar.
Bu iş; Suriye rejimine umut vermiştir, Muhaberat'ı heyecanlandırmıştır. Hatay'daki gösteriden sonra Suriye rejimine moral veren bir girişimdir. Bu bir alternatif Cumhuriyet rezalettir.
CHP’nin desteğiyle Cumhuriyet kutlamalarını kaosa dönüştüren Ergenekon lobisi, Ankara’da polise saldırarak adeta terör estirdi. Hem de sözde genel başkanları orada olduğu halde. Ergenekoncuların direktifleri doğrultusunda yapılan bu eylem aslında emellerine bir anlamda ulaşmıştır. Diğer yandaşlarını da toplayarak İşçi partisinin kuyruğuna takılarak çok güzel kaos çıkardılar. Ne de olsa bu işlerde artık uzmanlar. İşçi Partisi'nin kuyruğuna takılıp alternatif gösteriye evet deyip darbe çığırtkanlığı yapan CHP'lilerin düştüğü duruma bir bakın. Daha dün askere, "Meğer asker de kâğıttan kaplanmış" diyen Süheyl Batum'un siyaset macerası, daha başlamadan bitti biliyorsunuz. Çünkü siyaset, işe askeri karıştırmayı hazmedemeyen bir müessesedir.
TGB ile ADD’liler polise saldırdı. İstanbul’da ise CHP’li ler yine orduya tepki gösterdi: Sizin korumanız gereken Cumhuriyet’e biz sahip çıkıyoruz! Demişler, Peki, siz kimsiniz, bir avuç çıkarları için sözde ulusalcı, şunu unutmayın Cumhuriyet CHP’lilere bırakılmayacak kadar çok değerlidir Cumhuriyeti Cumhur korur siz değil. Yetmiş milyon vatandaşı üç beş bin kişi temsil edemez. Eylemlerin devam ettiği sırada okunan öğle ezanı da ulusalcıları rahatsız etti. Bu sırada “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganı atan eylemciler, seslerini daha da arttırarak ezanın duyulmasını engellemek istediler. İşte bu hareket onların ne olduklarını anlatmıyor mu? Bu zihniyet hep böyle İslam düşmanıdır. Bu yaptıkları alternatif Cuma Namazları’nı hatırlattı. Resmi kutlamalara “Çakma tören” diyen CHP’nin, “Halk yürüyüşü” adıyla herkesi sokaklara çağırması da, insanları sokağa döküp kaos çıkarmak içindir. Başörtülülerin olduğu resepsiyona askerler katılıyorlar diye buna deli oluyorlar yazık adamlar neredeyse kafayı yiyecekler bütün mesele bu.
Dilerdim ki zihin dünyası bu denli kin ve nefret ile dolanlar nerede yürümek istiyorlarsa yürüsünler. Kendi insanını düşman ilan edenlerin bayramı da istedikleri gibi olsun.
Ülkeyi dış tehditlere karşı koruması gereken askere olmayan bir görev biçerek "Sizin korumanız gereken Cumhuriyet'e biz sahip çıkıyoruz" diyen bir zihniyete ne anlatabilirsiniz ki!
"Cumhuriyeti sevenler ve sevmeyenler diye ayrılalım. Kutuplaşma olacaksa olsun" diyebilecek kadar gözü kararan bir kafa yapısından ne beklenebilir ki! Gelin bu hepimizin bayramı, başörtülüler resepsiyon da size zarar vermezler mi diyelim! Stratejik birçok planın devreye sokularak sınırların yeniden çizilmeye çalışıldığı bir dönemde Allah korusun bir savaş çıksa, ne yapacaksınız? En büyük tehdit olarak gördüğünüz kendi vatandaşınıza mı silah doğrultacaksınız?
Bu denli kin ve nefretin karşılığı demokrasi öyle mi?
Şimdi TGB (Türkiye Gençlik Birliği) nin medyadan aldığım bir kısım bilgilerini sizinle paylaşmak istiyorum.
Başörtü karşıtı eylemleri üniversitelerde organize eden, yasağın sürmesi için yargıya başvuran ve 250'si tutuklu 365 sanığın yargılandığı 'Balyoz Darbe Planı' davasında mahkemenin aldığı kararı eski Meclis önünde protesto edenler de TGB üyeleriydi. Ergenekon sürecindeki eylemleri organize ederek dikkatleri üzerine çeken TGB, Ergenekon sanığı Doğu Perinçek'in İşçi partisi ile göbekten bağlantılıdır. Aynı zamanda İstanbul barosu ile işbirliği içerisindedir. Hükümeti zor durumda bırakmak amacıyla planlanan yumurtalı protesto gösterilerinin mimarı olan TGB den, ETÖ İddianamesinin 1364. sayfasında Ergenekon'un yönetimindeki sivil toplum kuruluşlarından biri olarak bahsedilmektedir…
Son olarak şuanda CHP genel başkanlığını yapan toy siyasetçi Kemal KILIÇTAROĞLU şunu bilmeli ki, terör siyaseti yapmakla insanları ötekileştirmekle ne siyaset yapılır nede bir yere varılır.
Bir başka yazıda görüşmek dileklerimle…