Darbe girişi Urfa Eğitimini de vurdu

15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasında yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan eğitimciler, soruşturmalar sonucu yaşanan öğretmen açığının bir an önce giderilmesi gerektiğini belirtiyor.

Darbe girişi Urfa Eğitimini de vurdu

 

“Öğretmen açığı bir an önce giderilmeli”
ABD destekli darbe girişimi ve sonrasında eğitim camiasında yaşanan soruşturma sürecini İLKHA’ya değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Suruç Şube Başkanı Mustafa Durmaz, birçok konuda önemli konulara temas etti. Durmaz, 15 Temmuz’dan sonra ilan edilen OHAL ile birlikte yapılan soruşturma sonucu görevden uzaklaştırılan öğretmen açığının bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.

PDY/FETÖ’nun kumpaslarıyla cezaevinde olan İslami kimlikli mahkumların da mağduriyetlerinin giderilmesi adına bir yasanın derhal çıkarılmasını gerektiğini söyleyen Durmaz, yetkililere çağrıda bulundu.

15 Temmuz darbe girişiminin milletin iradesine yapılan bir kalkışma olduğunu söyleyen Durmaz, “Darbe girişimi elbette halkımıza yapılmış bir darbedir. Meclis bombalandığı için orada halkı temsil eden bütün siyasi partilere yapılmıştır. Meclisin içinde olsun olmasın siyasi kanada yapıldığından dolayı bu halka yapılmış sayılıyor. Dolayısıyla halka yapılan bir darbe hiçbir şekilde kabullenemez bunu zaten halkta gereken cevabı vermiştir.” ifadelerini kullandı.

Suruç ilçesinde gözaltına alınan 4 okul iradecisi ile birlikte görevden uzaklaştırılan 17 öğretmenin olduğunu söyleyen Durmaz, paralel yapıyla bağlantılı öğretmenlerin çocukların beyinlere zehir akıttığını vurguladı.

Durmaz, “Yılan misalidir bu, nerede varlarsa bunlar o çocuklara, o körpecik beyinlere zehirlerini akıtacaklar. Bizim genel merkezimizin bu konudaki görüşleri bu yöndeydi. Yani bunlarla bağlantısı olan gönül verenlerin gerçekten de hiçbir yerde barındırılmaması gerekiyor. Cezai müeyyide neyse en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor. Değil bir çocuğu, bir hayvanın dahi emanet edilmemesi gerekiyor.” dedi.

FETÖ’yle bağlantılı olan kişilerin yanında bağlantısını koparmış insanların mağdur edilmemesi için bir tarih sınırlandırılmasının olması gerektiğini söyleyen Durmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Eğitim-Bir-Sen olarak biz halka veya eğitim camiasına şunu diyoruz. Bunun alt yapısının gerçekten de düzgün bir şekilde irdelenmesi gerekiyor, araştırılması gerekiyor. Verilerin hazırlanması gerekiyor. Biz bunları çok uzun yılardan beridir tanıyoruz. Bunlar gerçekten İslam düşmanı bir harekettir. Nitekim kendi halkına bomba yağdıran, meclisi bombalayan, insanların üzerine ateş bombaları yağdıran, panzerlerle ezen bir düşüncenin hiçbir şekilde içimizde barındırılmaması gerekiyor.” diye belirtti.

Kumpaslarla 20 yıldan fazladır cezaevinde olan İslami kimlikli mahkumların da mağduriyetlerinin giderilmesi ve iade-i itibarlarının yapılaması gerektiğini belirten Durmaz, bunun alakalı bir yasanın derhal çıkarılmasını istedi.

Durmaz, “Halen bugün 20 yıla aşkındır cezaevinde olan Müslümanlar, onların mağdurlarıdırlar. Devlet yetkilileri bir an önce bunların eliyle mağdur olanların iade-i itibarlarını vermesi ve mağduriyetlerini gidermesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili yasa çalışmasının da bir an önce başlatılması gerekiyor. Daha sonrada peyderpey bunların yüzünden mağdur olan insanların mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor.”

15 Temmuz’dan sonra ilan edilen OHAL ile birlikte yapılan operasyon ve soruşturma sonucu görevden uzaklaştırılan öğretmen açığının da bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizen Durmaz, atanacak 15 bin öğretmenin yetersiz kalacağını ifade etti.

Durmaz, “Milli Eğitim Bakanlığı bir süpürme hareketi başlattı bu da hayırlı bir harekettir. Tabi bu süpürmeden dolayı daha önce bölgede ciddi bir öğretmen ihtiyacı vardı. Türkiye genelinde ama özellikle de bu bölgede öğretmen ihtiyacı doğmuştur. Bu çocuklarımızın öğretmensiz kalmaması için Milli Eğitim Bakanlığı atamaların 17 Eylül’den Ekim ayına sarkabileceğine dair söylemler oldu. Yaklaşık 15 Bin öğretmenin atanması söz konusudur. Bunun yeterli olup olmadığına kesin bir bilgiye sahip değiliz. Muhtemelen acil atanması gereken atanacaklardır. Eğer yetersiz durum çıkarsa da Milli Eğitim Bakanlığımız gerekli çalışmayı yaparak öğretmen ihtiyacı giderme yoluna giderler.” şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk, Rıdvan Ateş-İLKHA)