Dışı Hoş İçi Boş
Yeri geldiğinde her Urfalı söyler bu kelimeyi “Urfa sahipsizdir” çok doğru gerçekten güzelim ilimiz sahipsizdir. Nüfusu Suriyelilerle birlikte üç milyona yaklaşan medeniyetler beşiği olan bir şehir nasıl olur da sahipsiz olur? Sadece seçim zamanlarında Siyasiler “Siyasi söylemlerle” sahiplenmeye çalışırlar. Lakin seçildikten sonra “eski hamam eski tas”. Urfa yine unutulur. Ne hikmetse bir anlam veremedim. Kaderi mi böyle Şanlı Şehrimizin? Her alanda diğer iller bizden çok daha ileri ve daha modernler. Özellikle Sağlık alanında hiçbir ile yetişemiyoruz. Bizzat yaşadığım için biliyorum. Malumunuz 7 Aydır sağlık sorunlarımla uğraşıyorum. İlimizde gittiğim hekimler beni Gaziantep tıp fakültesine yönlendirdiler. Mecburen oraya gitmek zorunda kaldım. Tedavi sürecimde yaklaşık 25 sefer Antep’e gidiş geliş yaptık. Ve halen kontroller için gitmeye devam ediyorum. Gaziantep her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da bizden çok ileri. Fakülte de hemen her dalda Prof. Var her dalda birden fazla uzman hekim var. Çevre illerden onlarca hasta Gaziantep’e gidiyor ve Antep’e para akıyor. Hal böyle olunca tabi ki Gaziantep bizden ileri olacak. Maddi külfeti bir yana bıraktım, ama bir hasta için yol gitmek hakikaten zor. Lakin maddi imkânı olmayan hemşehrilerimize Allah yardım etsin. Anlamadığım başka bir konu ise İlimize gelen, getirilen hekimler kısa bir süre sonra gidiyorlar. Bu sorun nasıl çözülecek?
Gelelim bizim “dışı hoş içi boş” olan hastanelerimize: Uzaktan bakınca hakikaten binalar çok güzel yapılmış. Lakin binaların güzelliği sorunu çözmüyor. Teknoloji bakımından donanımlı olmazsa ve uzman ekip yoksa bir faydası olmaz. Aynı zamanda her dalda uzman hekim ve Prof. Yoksa gerisi teferruattır. Bildiğim kadarıyla bazı devlet hastanelerinde ve Harran Tıp Fakültesinde bazı branşlarda bırakın Profesör bulmayı uzman hekim bile yok. Şu an yapımı devam eden şehir hastanesinin durumu da mevcut hastanelerin kaderi gibi olmaz inşaAllah. Ayrıca Fakülte hastanesinde ayakta tedavi gören ve yatan hasta refakatçilerinin ve ziyaretçilerin oturup dinleneceği ve misafirlerini ağırlayacağı doğru dürüst bir kantini bile yok. Yaz aylarında oraya gittiğimde işim öğle mesaisinden sonraya kalmıştı kantini sordum öyle bir yer gösterdiler ki bir Fakülteye hiç yakışmayan derme çatma baraka türü ufacık bir kulübe açık alanda ise insanların oturacağı bir yer yok.
Daha önemlisi hastane olması sebebiyle temiz olması gerekirken, hijyen namına hiçbir şey yok. Döner kulübenin içinde ama tozdan koruyacak cam bile yok. Çay ve bisküviden başka bir yemek çeşidi yok. Bir çay aldım ama ne oturacak bir yer var ne de bir gölge bulabildim. Yüz metre ötede yaya yolunda bir bank buldum ama Urfa sıcağında bir gölge bulamadım. Çünkü her ağacın altı insanlarla doluydu. Fakültenin çevre düzenlemesi güzel yapılmış fakat oraya giden insanlar oturacak yer bulamayınca haliyle o güzelim ağaçların altına, çimlerin üstüne çul, halı vs. Sergiler sererek evden getirdikleri yemekleri yiyip yemek artıklarını da çöp bidonlarına değil de sağa sola atıyorlar. Ve çimlerin kurumasına sebep oluyorlar. İnsanlarımız bu devirde bile çöplerin yere atılmayacağından bihaberler sanırım. Bütün bunların nedeni geniş, üstü kapalı, ısıtmalı ve soğutmalı modern bir kantinin olmamasıdır. Amacım hiç kimseyi ve kurumu hedef almak ve töhmet altında bırakmak değil, bilakis var olan sorunu gündeme taşımak, etkili ve yetkili olan kişilerin bu önemli konuya çözüm bulmalarıdır… Urfa ve Urfalı daha iyisine layıktır. Lütfen Şanlıurfa’mızı sahiplenelim sahipsiz bırakmayalım. Urfa’mıza gelen hekimlerin geri gitmemeleri için gereken alt yapıyı oluşturalım. Selamla kalın Selamette Kalın.