Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bahçeli mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında konuştu: “Seçimler arifesinde özellikle Sayın Bahçeli’nin yerli ve millî duruşunu özellikle vurgulamamam lazım. Bu yerli ve millî duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek, bizi ayrıştırmak isteyenler bu hedeflerine ulaşamayacaklar, çünkü bizler 7 Ağustos ruhunu yaşamakta kararlıyız, yaşamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bahçeli mesajı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2019 seçiminin yerli ve millî olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceği açıktır. Yabancı ülkeler başta olmak üzere FETÖ’den PKK’ya kadar tüm aktörler, bu çerçevede pozisyon almaktadır. Bizim yerimiz, her zamanki gibi milletimizin yanıdır” dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.

“15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİ BAŞARAMAYANLAR, ŞİMDİ FARKLI DARBE GİRİŞİMLERİ ARAYIŞINDA”

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimini başaramayanların, şimdi farklı darbe girişimlerinin arayışı içinde olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nde devam eden davanın, siyasi içerikli bir darbe girişiminin adresi olduğunu söyledi.

Söz konusu davanın, sıradan bir dava olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi kendilerine göre ekonomik noktada sıkıştırmak, FETÖ terör örgütüyle, CIA ile öbür tarafta FBI ile bir sıkıştırma operasyonudur. Fakat bu da tutmayacak, bunu da başaramayacaklar” diye konuştu.

Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını, küllerinden yoğrularak ayağa kalktığını ve istiklal mücadelesini böyle kazandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin son 15 yılda geldiği yer birilerini rahatsız ediyor tabii ve bir kıskançlıktır gidiyor. Ama çatlasanız da, patlasanız da biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz” diye ekledi.

Türkiye’nin stratejik ortak olarak bildiği dostlarının, 911 kilometrelik Suriye sınırında, 350 kilometre Irak sınırında terör örgütlerine her türlü ağır ve hafif silah desteğini verdiğini ve Türkiye’nin bu ülkelerle konuşacak bir şeyinin olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine ulaştırılan 4 bin tır dolusu silah ve mühimmatı hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Defalarca uyarmamıza rağmen en ufak bir geri adım var mı? Yok. Ondan sonra kalkıp bakıyorsunuz bize nasihat çekmeye yelteniyorlar. O nasihati kendinize saklayın. Yani biz bu konuda samimiyet ararız, dürüstlük ararız. Eğer bu samimiyet yoksa bu dürüstlük yoksa daha önce de söylediğim gibi biz göbeğimizi kendimiz kestik ve kesmeye devam ederiz” şeklinde konuştu.

“BİZE ÇİZİLEN SINIRLARIN İÇİNE MAHKÛM KALSAYDIK, 863 MİLYAR DOLAR MİLLÎ GELİRE ULAŞAMAZDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar kendilerine çizilen sınırların içine mahkûm olup kalmaları hâlinde Türkiye’nin ne 863 milyar dolarlık millî gelire ulaşacağını, ne bunca yatırımı yapabileceğini ne de 2023 hedeflerinin olabileceğini söyledi ve “Bugünlere yüreğimizle, bileğimizle, aklımızla mücadele ederek geldik” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Sarıkamış Harekâtının sona erişinin 103. yıldönümü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk askerinin yaşadığı facialara bakılarak Sarıkamış’ın bir yenilgi, bir ricat olarak değerlendirildiğini; ancak Sarıkamış’ın bir zafer olduğunu dile getirdi. Türk askerinin tüm zorluklara ve eksikliklere rağmen Doğu Anadolu illerini işgal eden Rus kuvvetlerini pek çok yerde geri püskürttüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha büyük ve kati bir zafer için olumsuz kış şartlarına rağmen Sarıkamış Dağlarında harekâta devam eden ordumuz düşmana değil, tabiata yenik düşmüştür” dedi.

Harekâtta Türk askerinin büyük bölümünün soğuğa kurban verildiğini; ancak Rus ordusunun 30 bini aşkın kayıplarının tamamının cephede yaşandığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonuçta Sarıkamış’ın hükmünü verecek olanın tarih olduğunu kaydetti ve şunları ekledi: “Bize yaşadıklarımızdan ders almak, doğru olanları sürdürmek, eksikleri tamamlamak, hataları düzeltmek düşüyor. İşte ben de bu vesileyle merhum dedemin de aralarında bulunduğu tüm Sarıkamış şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI VERİLEN MÜCADELENİN SARIKAMIŞ VE DUMLUPINAR’DAN FARKI YOK”

Türkiye’nin asırlar boyunca Sarıkamış’ta olduğu gibi binlerce kahramanın canları pahasına verdikleri mücadeleyle kurulduğunu, korunduğunu, yükseldiğini ve bugüne ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün terör örgütlerine karşı verilen mücadele ile Suriye ve Irak’taki gelişmeler karşısında sergilenen kararlılığın; Sarıkamış’tan, Çanakkale’den, Medine Müdafaası’ndan, Kut’ül Amare’den, Dumlupınar’dan bir farkı olmadığını vurguladı.

Dün hangi neden ve hangi inançla o kavgalar verildiyse, bugün de aynı sebeple ve aynı imanla bu mücadeleye devam ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’un, bu kararlılığın en bariz örneklerinden biri olduğunu ifade etti ve “İçeride ve dışarıda birilerinin Türkiye’nin terörle mücadelesini, darbe girişimleri karşısındaki cesur duruşunu, bölgedeki gelişmeler hususundaki tavrını itibarsızlaştırmaya çalışması boşuna değildir” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün bize bu coğrafyadaki Selçuklu ve Osmanlı gibi iki çınarla kurduğumuz tarihin en görkemli devletlerini unutturmaya çalışanlar da bunlardır. Milletimizi inancından, kültüründen, tarihinden, değerlendiren uzaklaştırarak mankurtlaştırmaya çalışanlar da aynı yolun yolcularıdır” şeklinde konuştu.

“YENİ BİR İSTİKLAL SAVAŞI VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine ve AK Parti’ye yönelik saldırıların hedefinin, şahsı ve partisi nezdinde 80 milyon nüfusu, 780 bin kilometrekare toprağıyla Türkiye olduğunu dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii Türkiye’yi de sadece Türkiye olarak görmek yanlıştır. Türkiye demek, Avrupa’nın ortalarından, Afrika’nın derinliklerine kadar koskoca bir coğrafyada yaşayan yüzlerce milyon kardeşimizin göğsünde çarpan kalbi, geleceğe dair tüm umutları demektir. Türkiye demek, İslam dünyasında yaşayan 1,7 milyar insanın semaya açılan elleri, dillerden eksik olmayan duaları demektir. Türkiye demek, hangi inanca, hangi meşrebe, hangi kökene, hangi coğrafyaya mensup olursa olsun tüm mazlumların, mağdurların ihtiyaç duyduklarında kendilerine uzanacağını bildikleri şefkat eli demektir. Başkaları Ortadoğulu sığınmacılara, Afrikalı gariplere, Asyalı mazlumlara doğal zenginlikleri varsa sömürülecek bir meta, yoksa hemen kurtulunması gereken bir yük olarak bakabilir. Bizim böyle bir hakkımız da, böyle bir niyetimiz de asla söz konusu olamaz. Çünkü biz tüm insanları eşrefi mahlûkat olarak görüyoruz. Kendi refahını ve geleceğini başka insanların gözyaşı ve kanı üzerinde inşa edenler, bir gün mutlaka kurdukları zulüm düzeninin çarkları arasında un ufak olup gideceklerdir. Fakat emin olun ki, biz hep burada olacağız, hem de daha güçlü bir şekilde burada olacağız.”

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı hadiselerin amacının, artık hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığını ifade eden ve “Milletimizi parçalamak ve ülkemizi bölmek isteyenlere karşı adeta yeni bir istiklal savaşı veriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu savaşın cephelerinin geniş olduğunu, terör örgütlerinden ekonomiye kadar her aracın bu savaşta kullanıldığını söyledi.

“ÖNÜMÜZDEKİ ASRI KUCAKLAYACAK BİR YÖNETİM MODELİ OLUŞTURMAKTA KARARLIYIZ”

2019’a Mart ve Kasım aylarında yapılacak seçimlere dikkat çekerek, bu yıl Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlamak mecburiyetinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevzuat ve uyum yasalarının çalışmalarını Milliyetçi Hareket Partisiyle el ele vererek dayanışma içerisinde hızlandırmaları gerektiğini, bu çalışma sürecine ana muhalefet partisinin de katılmasını temenni ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama asıl olan yeni yönetimi mimarimizin omurgasının nasıl oluşturulacağıdır. Tabi bu konuda çeşitli kanallardan yürütülen hazırlıkları süratle bir araya getirerek önümüzdeki bir asrı kucaklayacak bir yönetim modeli oluşturmakta kararlıyız” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Seçimler arifesinde özellikle Sayın Bahçeli’nin yerli ve millî duruşunu özellikle vurgulamamam lazım. Bu yerli ve millî duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek, bizi ayrıştırmak isteyenler bu hedeflerine ulaşamayacaklar, çünkü bizler 7 Ağustos ruhunu yaşamakta kararlıyız, yaşamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Birileri diyor ki, ‘acaba şu ne der, bu ne der?’ Kusura bakmasınlar, şu ne der, bu ne der değil, biz ne deriz, aslolan budur. Onun için de bizler Sayın Bahçeli’yle bir araya geliriz, ülkemizin sorunlarını da dertleşiriz, konuşuruz, uyum yasalarını vesairesini ilgili arkadaşlarla beraber onların çalışmasını yapar, geleceğe beraber inşallah yürürüz, çünkü birlikte yapmamız gereken çok şeyler var. Milletimizin bize verdiği bir sorumluluk var, bunları da yerine getirmek bizim görevimizdir. Ben Sayın Bahçeli’nin dün yaptığı açıklamayı bu bakımdan çok önemli görüyorum. Kendisine şimdiden beyan ettiği şahsımıza destek kararı için şahsım, partim, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.”

“BİZİM YERİMİZ HER ZAMANKİ GİBİ MİLLETİMİZİN YANIDIR”

2019 seçiminin yerli ve millî olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceğinin açık olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yabancı ülkeler başta olmak üzere FETÖ’den PKK’ya kadar tüm aktörler bu çerçevede pozisyon almaktadır. Bizim yerimiz her zamanki gibi milletimizin yanıdır” dedi.

Milletvekillerinden 2018 yılını çok iyi değerlendirmelerini beklediğini belirterek çalışmalarında kolaylıklar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, gerçekleştirdikleri parti grup toplantısının hayırlara vesile olması temennisiyle tamamladı.

Kaynak: Cumhurbaşkanlığı