Coşkun: Engelsiz bir hayat için herkes sorumluluk almalıdır
Ülkemizde yaşayan on milyonun üzerinde engelli vatandaşımız vardır.Bugün;engellilikten ziyade engellenmekten kaynaklanan sorunlarla yüzleşme ve yüzleştirme günüdür. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü” bir kutlama değil farkındalıkları artırma günüdür.Bu sorunların köklü çözümlerle ortadan kaldırılmasının yanı sıra, bir daha karşılaşılmamak üzere gerekli tedbirlerin alınması da büyük önem arz etmektedir.
Yaşadığımız toplumda “Engelsiz bir hayat için herkes sorumluluk almalıdır”
Bu bağlamda, istihdamın yanında çalışma hayatı ve sosyal yaşam açısından erişilebilirlik ve ulaşılabilirliğe öncelikle dikkat edilmelidir.
Engellilerin kamusal hayatın her alanına bağımsız bireyler olarak katılımı, erişilebilirliğin tam manada düzenlenmesiyle mümkün olabilecektir. Erişilebilirlik sağlandığı takdirde, hayatın her alanında engellilik engel olmaktan çıkar,sosyal yaşama katılımı ve hayat kalitesi yükselir. Bu manada kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılar, mevcut tüm yollar, kaldırımlar, yaya geçitleri, yeşil alanlar, spor alanları ve toplu taşıma araçları ivedilikle engellilere uygun hale getirilmelidir.
Engeli bulunan bireylere yönelik bakışın merhametten adalete evrilmesine yönelik bütün çabaları, çalışmaları ve arayışları önemli buluyoruz. İnsanın hayatını kolaylaştıran, hayatla temasını artıran, hayatın içine katan yaklaşımların engeli bulunan bireyler noktasında pozitif ayrımcılık içermesi “ihsan” olarak değil “önce insan” bakışından beslenen “irfan” kapsamında değerlendirilmelidir.
Türkiye’nin en büyük emek örgütü ve en donanımlı emek hareketi Memur-Sen olarak engeli bulunan bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece “sosyal adalet” ve “sosyal devlet” paradigmasına dayandırmıyoruz. Bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade ediyoruz. Görme engelinin hakikate bakmaya engel olmayacağını, işitme engelinin hizmet taleplerine yönelik sözleri anlamaya engel olamayacağını, doğruya yürümek için illaki ayakların olmasının gerekmediğini biliyoruz. Bu çerçevede engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük yapmaya devam etmesi yanında çalışma şartlarında, kariyer imkanlarında, mali, sosyal ve özlük haklarında da öncülük yapma sorumluluğu yüklenmesi gerekir.
Çalışma Hayatında yaşanan her tür sıkıntıların giderilmesi ve engellinin yaşamını kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin mutlaka yapılması gerekir.
3 Aralık Dünya Engelliler Gününün, engelli bireylerin ve engelli kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda yaşaması, insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması, pozitif ayrımcılık zemininde beklentilerinin karşılanması noktasında yeni bir milat olmasına kapı aralamasını temenni ediyorum