CHP'li Kılıçdaroğlu Şanlıurfa'da
Muharrem Ayı nedeniyle Şanlıurfa'nın Kısas Belediyesi tarafından düzenlenen Aşure Şenliklerine katılan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 3 madde gönderdiklerinde ciddi olduklarını, asıl Başbakan Erdoğan'ın ciddi olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamasında, "Başbakan'ın, CHP'nin ciddi olup olmadığını ölçmenin yolu, CHP'nin söylediklerine 'evet' demesi lazımdır. Biz söyledik. Üç konuyu ayrı yapalım. Bu üç konuyu gidip
halkın oyuna başvuralım. Diğer konuları Parlamentoda biz oy verelim referanduma gitmeksizin yasalaştıralım. Bunun neresi gayri ciddi. Başbakan ayakları yerden kesildiği zaman 'Yasal Yolu Varsa Bizde Buna Evet Deriz' dedi. Yasal yolu var, niye 'Hayır' dedin. Yani Başbakan, Amerika'ya giderken, 'Evet' Türkiye'ye dönerken neden 'Hayır' dedi. Neden şimdi CHP'in ciddi olmadığını söylüyor. Şimdi verdiği sözden dönen bir insan ciddi olur mu? Ciddi olmayan Başbakandır, tutarlı olmayan Başbakandır, yakışık kalmayan
Başbakandır. Bir Başbakan verdiği sözün arkasında durur. Bir başbakan verdiği sözün arkasında durur ki, bizde o Başbakanın ne kadar ciddi olup olmadığını öğrenelim. Başbakanın ciddiyetsizliği sadece buradan çıkmadı ki ortaya. Başbakanın birinci ciddiyetsizliği 'Dokunulmazlıkları Kaldıracağım' diye söz verdi. Sonra dokunulmazlıkları kaldırmadı vazgeçti. Siz şimdi bu Başbakana ciddi bir Başbakan diye bilir misiniz? Biz ne söylediysek, söylediğimiz her sözün arkasında durduk, ne söylediysek söylediğimiz her
sözü sonuna kadar savunduk, söylediklerimizden vazgeçmedik, caymadık. Milletin önünde söyledik, milletin önünde söylediğimiz sözün arkasında durduk. Başbakan o kadar gayri ciddi ki, uçakta gazetecilere diyor ki, 'Yasal Alt Zemini Varsa Bizde Varız, Bunu Çözeriz,' sonra gazetecilere diyor ki 'Teybinizi Kapatın, Bakın CHP bundan Vazgeçecek' CHP vazgeçmedi. CHP söylediği sözün arkasında durdu. Vazgeçen Başbakan oldu" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a 'iki kere iki ye beş diyor? sözüne ise "Mustafa Elitaş'a önce o sözü neden söylediğini sormamız gerekiyor. İki Kere İkinin Dört ettiğini herhalde Mustafa Elitaş'ta biliyor. Mustafa Elitaş'a şunu sormak isterim. Verdiği sözü sözün arkasında durmayan kim? Verdiği sözün arkasında durmayan Deniz Baykal ise hep beraber eleştirelim. Ama verdiği sözün arkasında durmayan Recep Tayyip Erdoğan ise önce
kendi grup başkan vekili olmak üzere herkesin eleştirmesi lazım. Elitaş, Başbakana gidip demesi lazım, 'Sayın Başbakanım, siz uçakta bir söz verdiniz, yasal alt zemini varsa biz buna varız dediniz, Türkiye'ye döndükten sonra neden caydınız?' yani bir başbakan verdiği sözün arkasında durmaz mı? Ahlak denen bir şey var, siyasi etik denen bir şey var. Ya bir şeyi söz vermeyeceksiniz, yada söz verdiyseniz arkasında duracaksınız. Başbakan tiran olmak istiyor, Başbakan yargıyı da ele geçirmek istiyor. Başbakan
yasama organını ele geçirdi. Niye ele geçirdi söylüyorum, niye bu kadar açık ve net söylüyorum. Çünkü Başbakan uçaktan iner inmez Pazartesi günü Meclisin toplanacağını söyledi. Başbakan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı mı? Hayır. Başbakan nerden biliyor TBMM'nin Pazartesi günü saat 13.00'da toplanacağını. O kararı biz Perşembe günü aldık biz. Biz daha karar almadan, bizim toplanacağımız günün saatini bile Başbakan tayin ediyor. Daha bu sorgulanmadı Türkiye'de bununda sorgulanması lazım. Bir Başbakan
doğruları söyleyecek, güçler ayrılığı ülkesine saygı duyacak, güçler ayrılığı ilkesinin gereği olarak ta başka güçlerin işine karışmayacak. Başbakan Yürütme Organının başıdır, Bakanlar kurulu ile kararı verebilir, ama Yasama Organının kararına müdahale edemez. Toplantı saatini Başbakan belirleyemez. Eğer bir Başbakan Parlamentonun toplantı saatini de belirliyorsa, o Yasama Organı Yürütme Organının emrinde demektir. Bunu da şiddetle red ediyoruz" diye konuştu.