CHP'de ŞANTAJ pazarlığı!

CHP'de ŞANTAJ pazarlığı!

CHP'de ŞANTAJ pazarlığı!

Gazeteci İklim Bayraktar'ın, ‘Kale' olarak nitelediği CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu ile yaptığı dehşet verici görüşme gün yüzüne çıktı.

Son Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan gazeteci İklim Bayraktar Kaleli'nin, 'Kale' dediği CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu ile "Baykal'a şantaj pazarlığı" yaptığı ortaya çıktı. Kaleli'nin, kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği Baykal'ı kayda almak için Kılıçdaroğlu'ndan destek istediği ileri sürüldü.

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan İklim Bayraktar Kaleli'nin savcılık ifadesi ve teknik takibe takılan görüşmeleri şok bir pazarlığı gün yüzüne çıkardı. Kaleli'nin ifadeleri ve teknik takibe düşen konuşmaları kendisini taciz etmekle suçladığı CHP eski lideri Deniz Baykal'ı kayda almak için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşme yaptığını ortaya çıkardı. Telefon görüşmesinde 'Kale' olarak nitelendirilen CHP Genel Merkezi'ndeki görüşmede Kılıçdaroğlu'nun Kaleli'yi geri çevirdiği kendi ifadesiyle ortaya çıkıyor.

"Kendisini uyardım"
Skandal olay savcılık ifadesine yansıdı. Kaset skandalı nedeniyle CHP Genel Başkanlığından ayrılan Baykal ile röportaj yapmak için yanına gittiğini aktaran Kaleli, Baykal'ın odasına girdiğinde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ben odasına gittiğimde kendisi bana röportajı bırakmamı, hayatı hafife almamı, beraber yüzmeye gitmemizi, yemek yiyip sohbet etmemizi ve evinde kimsenin olmadığını söyledi. Ben bana karşı tacizde bulunduğunu anlayınca ben kendisini uyardım. Kalkıp odasını terk etmeye kalktığımda, kolumdan tutup 'tamam sakin ol, sen çok agresifsin' dedi. Ben daha sonra odadan çıktım."

"Gürsel Tekin'e anlattım"
Başına gelenler nedeniyle çok sinirlendiğini anlatan Kaleli, "Kendimizi kurtarmasını beklediğimiz kişilerin bu halde olduğunu görünce konuyu CHP'de üst düzey birisine iletmek ihtiyacı hissettim ve gittiğimde en yetkili olarak Gürsel Tekin'i gördüm. Kendisine iki olayı da ayrıntısıyla anlattım" dedi.

Genel Merkez'den ayrılmadan olayın Soner Yalçın'a ulaştırıldığını belirten Kaleli, bir süre sonra Soner Yalçın'ın kendisini aradığını söyledi. Yalçın'a konuyu anlatarak, "Sizinle böyle tanışmak istemezdim" dediğini aktaran Kaleli, konuyu eşine anlattığını eşinin de CHP'den üst düzey birisine anlatması gerektiğini söylemesi üzerine konuyu Tekin'e ilettiğini belirtti. Yalçın'la 26 Ocak 2011'de yaptığı bu görüşmede Baykal'la ilgili başka bilgiler de veren Kaleli, Baykal'ın kendisinden telefon beklediğini ev numarasını verdiğini "Temiz rahat konuşabiliriz" dediğini aktararak, "Yani ben şu an onu arayıp kayıta bile alabilirim bana bu yaptıklarını" diyor.

Kaleli, olaydan iki gün sonra Ankara'ya gelen Yalçın'la 40 dakika görüştüğünü söyledi. İfadesinde bu görüşmeyle ilgili de bilgi veren Kaleli, "Soner Yalçın, 2 gün sonra Baykal'la Halk TV'nin satışı için görüşme yapacağını, ancak bu olayın talihsiz bir olay olduğunu, manşetlerde Halk TV'yi almak için kadın gönderdi şeklinde haberler çıkabileceğini, Allah'tan benim Odatv muhabiri olduğumu bilmeden böyle bir olayın yaşandığını, kendisiyle alakalı herhangi bir iftira atılamayacağını ve benim için de bu konunun böyle olmasının daha iyi olduğunu söyledi. Ben de bu konunun hiçbir yerde haber yapılmamasını, yapılırsa benim çok kötü bir duruma düşebileceğimi söyledim" diye konuştu.

Eminağaoğlu'na itiraf etti
Gelişmeler üzerine Soner Yalçın'ın, İklim Bayraklar Kaleli'yi CHP lideri Kılıçdaroğlu'na gönderdiği öne sürüldü. Kılıçdaroğlu ile de görüştüğünü iddia eden Kaleli, Baykal'a karşı bir çalışma yapılması için destek istiyor

"Kale'de en üst kattaydım"
Konuyla ilgili detaylar ise Kaleli'nin YAR-SAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağoğlu ile 21 Şubat 2011'de yaptığı telefon görüşmesinde yer alıyor. Eminağaoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde Kılıçdaroğlu'na "Sana bu kadar büyük balık getirebilirim" dediğini onun ise "Git kendi şartlarınla yap getir" dediğini aktaran Kaleli; konuşmasının devamında "En büyük balığı getireceğim yardımcı ol. En azından bunun için ufacık da olsa alet lazım değil mi, bir şey lazım onu sağla. Tamam de. Destek ol güç ver. Yok olmaz deme. 'Ya da kendin yap'getir' de, ben yaptıktan sonra Youtube koyarım sana ihtiyacım yok ki" diyerek hal yanıyor.

Baykal'la yaşadıklarını anlatmak için Kılıçdaroğlu'na gittiği öne sürülen Kaleli, "Bak 4 saattir oradayım ya. 45 dakika görüşebilmek için 4 saattir onların içinde, orada 'Kale'de en üst kattayım ya. Ya yaşadıklarım gördüklerim, diyaloglar rehavet var ya. Böğüre böğüre ağlayacağım şimdi ya" sözleriyle 'Kale' olarak nitelendirilen CHP Genel Merkezi'nde yaşadıklarına diye isyan ediyor. Eminağaoğlu ile yaptığı görüşmede şok bir itirafta da bulunan Kaleli, "Sana bir şey söyleyelim mi. Ben bütün bunları da kaydettim. Yasal değil yaptığım etik değil ama kaydettim" diyor. Kaleli telefon görüşmesinde Kılıçdaroğlu'na yönelik tepkisini de "Burnunun dibinde ne haltlar beceriyor yok mu senin ekibin adamın, bir belden vurma ekibin. Sen kur diyorum ya" şeklinde dile getiriyor. 

Bugün