CHP Dallas gibi!
CHP Dallas gibi!
Taciz skandalıyla çalkalanan CHP'de; kimin eli, kimin cebinde belli değil... Baykal; İklim Bayraktar olayında kendisini haberdar etmedikleri için Kılıçdaroğlu ve Tekin'i suçlarken, parti, şimdi de “livata” skandalıyla altüst oldu.
CHP, “Soner Yalçın'la Halk TV pazarlığı” yapıldığı iddialarından sonra, Oda TV Ankara Muhabiri İklim Bayraktar'ın; “Baykal'ın tacizi”ne uğradığı iddiasıyla sarsıldı... Baykal, bu iddiaları yalanlarken, İklim Hanım'ın Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'le de görüşüp, “Baykal'ı tuzağa düşürmek” için pazarlık yaptığı ortaya çıktı... CHP'liler, bu görüşmeyi önemsemediği için Baykal'ı haberdar etmediğini iddia ederken; İklim Bayraktar'ın bir AK Parti yöneticisi hakkındaki iddiayı gündeme getirip hedef saptırmaya çalışması; “Hani önemsemiyordu?” sorusuna yol açtı.
CHP GENEL MERKEZİ'NDE LİVATA!
Halk TV pazarlığı ve İklim Bayraktar'ın iddiaları ile çalkalanan CHP'ye; dün de “İzmir bombası” düştü... İzmir'in en tanınmış sosyal demokrat gazetecilerinden Sinan Kara, sahibi olduğu Ege'nin Sesi adlı internet sitesinde, dün CHP'deki “Livata Skandalı”nı yazdı... Sinan Kara'nın “dinozor” olarak nitelediği “CHP'nin ağır topları”ndan biri, hem de CHP Genel Merkezi'ndeki odasında, “fiili livata” halinde yakalanmış... CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil, bu iddiayı yalanlamak yerine; “CHP üzerinde seri oyunlar oynandığını” ileri sürdü.
HAMZAÇEBİ: TARAF DEĞİLİZ
Bu arada; CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Oda Tv çalışanı İklim Bayraktar üzerinden yürüyen tartışmanın tarafı olmadıklarını belirterek, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın “tartışmada bahsi geçen AKP yöneticisi” konusunda savcıya çağrı yapması gerektiğini kaydetti. Hamzaçebi, “Bozdağ'ın, gazeteci olduğunu iddia eden Bayraktar'ın iddialarına dayanarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu itham ettiğini” söyledi.
Bozdağ'ın “Sayın Kılıçdaroğlu'nda namus varsa o AKP üst düzey yöneticisi kimse açıklamalıdır” dediğini kaydeden Hamzaçebi, şöyle devam etti:
“Sayın Bozdağ eğer gerçekten hukukçuysa, bu konuda çağrı yapacağı kişiyi gözden geçirsin. Sayın Kılıçdaroğlu, Oda Tv ile ilgili gelişmeler konusunda herhangi bir iddianın sahibi değildir. AKP'nin herhangi bir yöneticisi ile ilgili bir iddiayı Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP yetkilileri ortaya koymuş değildir. Biz, bu tartışmaların, yazılanların herhangi bir tarafından değiliz. Siyasetin, bunlar üzerine kurulmasını doğru bulmuyoruz; bunları da ciddiye almıyoruz. Sayın Bozdağ bir çağrı yapacaksa savcıya yapabilir.”
Soruları da cevaplayan Hamzaçebi, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın “Bayraktar ile görüşmesi hakkında bilgi vermediği gerekçesiyle Kılıçdaroğlu'na sitem ettiğinin” belirtilmesi üzerine, şunları söyledi: “CHP, bir senaryonun merkezine konulmak isteniyor. CHP, yıpratılmak isteniyor. ‘Biz bu olayın tarafı değiliz' derken, bu olayda iddia sahibi bir parti değiliz. Sayın Baykal'ın hassasiyetini anlıyorum, saygıyla karşılıyorum ancak Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Baykal'ı aramış olsaydı, olaya önem vermiş gibi bir algılamaya yol açabilirdi. Böylesine hassas bir konudur. Oysa Sayın Kılıçdaroğlu, olayı ciddiye almamıştır. Telefon etmek ‘olayı ciddiye almak' demektir. Ciddiye almadığı için Sayın Baykal'ı aramamıştır. Olayda, Baykal'ı yıpratma gayreti de vardır.”
ŞİMDİ DE LİVATA SKANDALI
“Halk TV pazarlığı” ve “taciz” iddiaları ile sarsılan CHP'ye, dün de “livata” bombası düştü. İzmir'de gazetecilik mesleğini yaparken bir kaymakamla yaşadığı sürtüşmeden dolayı gözaltına alınınca CHP'li milletvekillerinin heyet halinde İzmir'e giderek sahip çıktığı, bölgenin en tanınmış sosyal demokrat gazetecisi Sinan Kara, sahibi olduğu Egenin Sesi gazetesinin dünkü internet sayfasında CHP Genel Merkezi'ndeki bir “livata skandalını” yazdı.
Kara, “Önceki gün İzmir'in deneyimli siyasetçilerinden birisi ofisimize teşrif etti. CHP'li olan bu arkadaşımız, parti genel merkezinde şahit olduğu bir olayı anlattı. Resmen kanım dondu!
Bu arkadaşımız bir süre önce, yanında birkaç kişiyle beraber Genel Merkez'e gider. Partinin en ağır toplarından birisi olan yöneticinin odasına apansız girer, inanılmaz bir görüntüyle karşılaşır.
Söz konusu yönetici yanında bulunan birisiyle uygunsuz bir vaziyette yakalanır. Üstelik hemcinsiyle.
Bizim partili arkadaş ve yanındakiler orada şok olurlar. Ve hiç oturmadan söz konusu yöneticiden müsaade isteyerek, o odadan çıkmak isterler. Ancak yönetici bey hiç oralı değildir ve içerisinde bulunduğu çirkin durumu da umursamaz.”
KARA: MEĞER SADECE BİR BİZ BİLMİYORMUŞUZ
Yeni Akit'e konuşan Sinan Kara, “dinozor” olarak nitelendirdiği bu kişiyle ilgili söz konusu hadise hakkında başka kaynaklardan da araştırma yaptığını belirterek, olayı kendisine anlatan “deneyimli siyasetçinin” yanında 4 partili şahidin de bulunduğunu öğrendiğini belirtti. Kara, “Meğerse birçok kişi bu yönetici dinozorun cinsel eğiliminden haberdarmış, bizim biraz bilgisiz kaldığımız gerçeği ortaya çıktı” dedi.
GENEL MERKEZ'DE BOMBA ETKİSİ YAPTI
Sinan Kara'nın kaleme aldığı ve internet sitesine sabah koyduğu yazısı, CHP Genel Merkezi'nde şok etkisi yaptı. CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, dün bu gelişme üzerine kameralar karşısına geçerek, CHP üzerinde seri biçimde oyunlar oynandığını belirtti ve oyuna gelmeyeceklerini ileri sürdü.
Tamaylıgil'in iddiası şöyle: “CHP, bir çirkin, yalan ve yanlışın içinde olduğu propaganda ile karşı karşıya. Bunu tamamıyla reddediyoruz... Bizim gündemimiz, kirli alanlar değildir... CHP ve onun genel başkanı balçıkla sıvanamayacak kadar kötülük, şantaj ve tehdit ile yan yana getirilemeyecek kadar pozitif değerlere sahip kişidir ve CHP böyle bir siyasi harekettir.”
Tamaylıgil'in, bu iddia hakkında; “doğru” veya “yalan” diyememesi dikkat çekti.
ALİ ŞİNASİ / YENİ AKİT