Ceza Değil, Susturma
Ben hukukçu değilim fakat, şunu herkes gibi bende bilirim ki, mahkemelerin verecekleri cezalar hukuka ve adalete uymalıdır.
Cezalar, suçlarla-suçlularla/kişilerle/muhatap-larla orantılı olmalıdır. Orantısız ceza, ceza olmaktan çıkar, muhatabı linç etmeye/yok etmeye gider. Yani ceza; suçluyu/muhatabı caydırmaya yönelik olmalıdır. Muhatabı yok etmeye, ya-da susturmaya yönelik olmamalıdır, aksi olursa hak- hukuk ortadan kalkar. Adalet iflas eder.
Buradan sözü Vakit gazetesine getirmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Vakit gazetesi, yayın hayatına başladığı günden beri, bütün mesaisini ve yayın politikasını hakkın ve hukukun üstünlüğü için harcamış ve devamlı olarak, din ve vicdan özgürlüğünü savunmuştur. Halkın değerlerine bağlı kalmış/halkın değerlerine sahip çıkmıştır.
Gerek insani hak ve hürriyetleri konusunda olsun, gerek yolsuzluklar konusunda olsun, devamlı gerçekleri haykırmıştır/savunmuştur. Yasakçı ve menfaatçi gurupların açığını ve oyunlarını devamlı ortaya çıkarmıştır.
Bu-da marjinal gurupları rahatsız etmiştir. Vakit'in herhangi bir açığını, yolsuzluk veya başka bir zafiyetini yakalaya-mayan bu güçler, devamlı yüksek miktarda tazminat adı altında ceza verip linç etmeye çalışmışlardır.
Son örneğini gördüğümüz gibi, mahkeme faiziyle beraber bir trilyon sekiz yüz milyar lirayı bulan bir ceza vererek, hukuku hafife almış, Vakit gazetesini adeta linç etmeye kalkmıştır.
Sebebi de çok basittir. Çünkü Vakit'in duruşu bellidir. Vakit duruşu ve yayın politikası ile devamlı hırsızlara, vurgunculara, dalaverecilere, yasakçılara, dayatmacı ve sahtekarlara karşı durmuş, mazlumun ve haklının yanında olmuştur.
Bütün çabaları bundandır. Fikir ve düşünce ile mücadelede başarılı olamayanlar, baskı ve cezalarla susturmaya kalktılar. Ama güneş balçıkla sıvanmaz.
Halkın güvendiği, okuduğu ve rağbet ettiği, gazete ve dergileri veya diğer haber kaynaklarını kapatmak ve kapatmaya mecbur bırakmak/mecbur etmek, yasakçı zihniyetlerin temel vasıflarındandır.
Bu karar hukuki değil, keyfidir. Hukuk devletinde ve demokratik ülkelerde özgür basına kaldıramayacakları cezalar verilerek susturulamazlar.
Bu böyle biline.