Cemaatsel Çalışmak 7
Bir ve beraber olmak, yani cemaat olup işbirliği içerisinde Allah (cc) ın dinine hizmet etmek asgari farzul kifayedir. Bu konuda birçok ayet ve hadisler mevcut… Ancak biz onların sadece bir kısmını örnek olarak serdetmekle iktifa edeceğiz. Hadislere kaldığımız yerden devam edelim.
Resulullah (sav) şöyle buyurur:
"Size birlik halinde bulunmanızı tavsiye eder; ayrılıp dağılmaktan şiddetle kaçınmanızı isterim. Zira şeytan, yalnız başına yaşayan insana yakın olup, beraber bulunan iki kişiden uzaktır. Kim Cennet'in ta ortasında yaşamak isterse, toplu halde bulunmaya baksın." (Tirmizî, Fiten, 7)
"Cemaatten bir karış da olsa ayrılan kimse boynundaki İslâm bağını çözmüş demektir. " (Tirmizi, Âdâb 78, emsal 3)
Hadislerden alınabilecek dersler:
1.Birlik beraberlik içinde olmak Allah (cc) ve Resulü (sav) nün kesin emir ve tavsiyesidir.
2.Allah (cc) ve Resulü (sav) birlik beraberlik içinde olmayı emretmesi, zaten zımnen ayrılık gayrılıktan sakındırmaktır. Ancak önemine binaen birçok ayet ve hadislerde bunun sarahaten ifade edildiğini de görürüz. Buradaki ilk hadisi şerif ve Ali İmran 103 ayetinde görüldüğü gibi… Buradaki vurgunun ne kadar güçlü olduğunu net olarak görmekteyiz. “ayrılıp dağılmaktan şiddetle kaçınmanızı isterim.”
3.Cemaatleşip beraber olduğumuz oranda şeytandan ve dolayısıyla şer ve kötülüklerden uzaklaşırız. Aksi halde ise şeytanın açık hedefi haline geliriz. Yaşayan bilir ki kişi bir cemaat bünyesindeyse, taat ve ibadetleri daha düzenli, daha sıkı ve bereketli olur. Yalnız olduğu ve cemaatten uzaklaştığı oranda ise manevi yönü, taat ibadetlerinde rehavet ve gevşemeler olur. İşte bu da şeytanın hedefi olmak ve atış menziline girmek demek
4.Cemaat halinde huzur, sükûnet ve itmi’nan vardır. Bu da bu dünyadaki küçük bir cennet halidir. Ama tüm hayırlı amellerimizin ecrini elbette asıl ahirette alçağız. Cemaat olduğumuz zaman, amellerimiz bereketlenecektir. Amellerimizin çoğalıp bereketlenmesi ise doğal olarak ecir ve mükâfatımızın da çoğalıp bereketlenmesi demektir.
- Cemaate bağlılık İslam’a bağlılık, cemaatten kopmaksa İslam’dan kopmak kadar tehlikeli görüşmüştür. Nitekim ikinci hadisi şerifte cemaat bağı, İslam bağıyla eş değerde ifade edilmiştir. Öyle ki cemaatle bağını koparması durumunda, İslam’la bağını koparmış olur.
Bu vb. hadislerde cemaatten kasıt, İslam ümmetinin kendisi olup mecazen cemaat ismi kullanılmış olabilir. Ancak yine de ümmetin cemaat olarak ifade edilmesi, kolektif çalışmaya, birlik beraberlik içinde işbirliği yapmanın gereğine işarettir. Diğer taraftan burada cemaat kelimesinin hakiki manada alınıp cemaatsel çalışmanın gereği de anlaşılabilir. Bu durumda cemaatten ayrılmanın İslam’dan ayrılması, terhib kabilinden kabul edilir. Aksi halde cemaatten ayrılmak, dinden çıkmak gibi anlaşılabilir. Bu da doğru değildir.
Resulullah (sav) ın hem terğib / müjdede mübalağa, hem de terhib / sakındırmada mübalağa kabilinden birçok hadisleri malumdur. İşte birkaç örnek: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.” (Müslim, İman, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56) “Sizden biriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.” (Buhârî, İman, 7; Müslim, İman, 71, Riyazu-s Salihin H no= 1829) “Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeyen, onlardan değildir.” (Hâkim, Müstedrek, IV, 352) “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir. (Diğer bir rivayette mümin değildir)” (Buharî, Edeb, 12)
“bizden değildir” “mümin değildir” “İslam’la bağını koparmış olur” vb. ifadeleri, olduğu gibi alsak da, te’vil etsek de konunun önemine dikkat çekme ve vurgulu anlatım sonucu değişmez. Dolayısıyla yukarıdaki hadislerde birlik beraberlik ve cemaat olmanın önemini ifade etmeleri tartışma götürmez. Selam… Dua…