Cumhurbaşkanı Gül'ün vetosu ve Başbakan Erdoğan'ın kurmaylarına 'aynen Meclis'ten geçirin' talimatı sonrasında yeni bir boyut kazanan şike tartışmasında en çok tartışılan konulardan biri de 'cemaatin AK Parti'den desteğini çekmeye başladığı' yönündeki iddialardı. Bu iddiaları köşesine taşıyan Milliyet yazarı Mehmet Ali Birand, cemaatin AK parti'den desteğini çekmediğini ve kısa vadede çekmesinin de mümkün olmadığını ileri sürdü.
"Cemaat yasanın hafifletilmesinden yana değil. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımı destekleniyor. Bu da Ak Partilileri sinirlendiriliyor." diyen Birand, "Ben, bu ittifağın veya işbirliğinin önümüzdeki süreçte kolaylıkla bozulabileceğine inanmıyorum. Birbirlerini ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, dünya görüşleri veya Türkiye hakkındaki fikirleri zaman zaman örtüşmese dahi, Cemaat ile Ak Parti birbirine dayanmak, birbirini desteklemek zorunda olan iki kurumdur." ifadesini kullandı.
İşte Milliyet yazarı Mehmet Ali Birand'ın "Cemaat, AK Parti'den desteğini çekemez..." başlıklı o yazısı...
Eminim sizin de dikkatinizi çekmiştir. Son aylarda, kimi zaman üstü kapalı şekilde, kimi zaman açıkça bir sorundan söz ediliyor. Konu, Gülen Hareketi (kısaltılmış adıyla Cemaat) ile Ak Parti ilişkilerinde yaşanan gerilim.
Cemaat ile Ak Parti arasında herşeyin güllük gülistanlık olmadığı uzun zamandır bilinen bir gerçekti. Özellikle Başbakan'ın çıkışları (İsrail konusunda olduğu gibi), Fetullah Gülen'in farklı bakışı... Şu sıralarda da, iktidar partisinin özellikle demokratikleşme ve Avrupa Birliği’ne yaklaşımlarının bu gerilimi arttırdığı ileri sürülüyor. Son şike yasası da taraflar arasında görüş ayrılığı yaratıyor. Cemaat yasanın hafifletilmesinden yana değil. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımı destekleniyor. Bu da Ak Partilileri sinirlendiriliyor.
Dışardan bakıldığında, ortada bir şey yokmuş gibi bir görüntü var. Ne Başbakan ne de Fetullah Gülen bu konularda konuşuyor, ancak onların adına sözcü gibi davrananlar arasındaki bu garip itişme giderek yaygınlaşıyor.
Tabii o zaman da şu soru gündeme geliyor :
Yaklaşık 10-15 yıllık bir ittifakın acaba sonuna mı geliniyor?
Bu soru birçok yönden önemli. Unutmayalım ki, Ak Parti'nin seçim sonuçlarında Cemaat'in büyük katkısı var. Ak Parti'nin perde arkasında, görünmeyen sihirli eli gibi çalıştı . Kamuoyu oluşturma konusunda son derece hayati destek sağladı. Medyasıyla (TV ve gazeteleriyle ) , demokrat-liberal kesimlerine etkisiyle, yüzbinleri bulan öğretmen ve öğrenci ordusuyla, en kritik anlarda Ak Parti'nin arkasında durdu.
Ben, bu ittifağın veya işbirliğinin önümüzdeki süreçte kolaylıkla bozulabileceğine inanmıyorum. Birbirlerini ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, dünya görüşleri veya Türkiye hakkındaki fikirleri zaman zaman örtüşmese dahi, Cemaat ile Ak Parti birbirine dayanmak, birbirini desteklemek zorunda olan iki kurumdur.
Cemaat, her ne kadar Ak Parti'ye son derece kritik bir destek veriyorsa dahi, AKP'nin de geri kalmadığını ve Cemaat'e çok önemli bir korunma şemsiyesi sağladığını da gözden uzak tutmamalıyız.
Önümüzdeki yıllarda Ak Parti gücünden kaybeder ve bu arada da Özal'ınki gibi yeni bir parti ortaya çıkarsa, belki Cemaat'in desteğinde bir kayma yaşanabilir. Bu olasılığın dışında ise, ne kadar görüş ayrılıkları yaşanırsa yaşansın, Gülen Hareketi kerhen de olsa, Ak Parti ile yoluna devam edecektir. Farklı görüşler, değişik politik çizgilerle karşılaşılabilecek, ancak siyasi rekabet hiçbir zaman olmayacaktır. Cemaat iktidara talip bir anlayışta değil. Fetullah Gülen'in de siyasi bir hırsı yok .
İşte bu açılarda bakıldığında, ben orta vadede önemli bir ayrışma görmüyorum. ROTAHABER