test :

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: auth_user

Filename: post/post.php

Line Number: 35

Backtrace:

File: /home/balikligol.com/public_html/application/views/post/post.php
Line: 35
Function: _error_handler

File: /home/balikligol.com/public_html/application/controllers/Home_controller.php
Line: 360
Function: view

File: /home/balikligol.com/public_html/application/controllers/Home_controller.php
Line: 179
Function: post

File: /home/balikligol.com/public_html/index.php
Line: 325
Function: require_once

Candaş Tolga ve Kürtler Bu Rezilliği Hak Etmedi!

Candaş Tolga ve Kürtler Bu Rezilliği Hak Etmedi!

Candaş Tolga ve Kürtler Bu Rezilliği Hak Etmedi!

Kürt halkına ağır hakaretlerde bulunan Posta yazarı hakkında...

Haber365.com Yazarı Yasemin Tecimer yazdı...
Candaş Tolga Işık’ın yazısını ilk okuduğumda içimde en az bir Kürt vatandaşın duyabileceği kadar öfke hissettim. Hatta Candaş Tolga’nın meşum makalesini okuduktan hemen sonra, eş zamanlı olarak ‘twitter’da düşüncelerimi paylaştığımda da, bir diğer öngörülü ‘twittaş’ olan Serdar Ünaldı da; ‘böylesi bir yazı, Kürt halkını sokağa döker ve dökülmekte de haklılardır’ diyerek düşüncelerini ifade etmişti.

Üzülerek söylemeliyim ki, Serdar Ünaldı haklı çıktı. Kendisiyle dün akşam yazışmamızda; ‘…siz ilk tepkiyi verendiniz. Neden hala yorum yazmadınız…’ dediğinde, yazma vaktinin gelmiş ve hatta geç kalınmaya başlamış olduğunu gördüm.

Sanıyorum, hata yapan bir insan affedilmeli diye bir düşünce beni yazmaktan alıkoydu. Ancak yazısının ardından Candaş Tolga’nın yaptığı, özür dileme açıklaması bile, bence zoraki yapılmış olduğu çok aşikar bir anlatımdı. Van’da ve İstanbul’da beklenenler oldu ve halkın tepkisi sokağa taştı. STK‘lar da tek yürek olup, yapılan hatayı protesto ettiler.

İşte ilgili makaleden yalnızca bir parça; ‘…Eğitim seviyesinin ve sosyal hayatın yerlerde süründüğü bölgede, 70 yaşındaki adam torununa gelinine, 14 yaşındaki çocuk minicik bebeğe, öz abisi kız kardeşine, komşunun karısına-kızına tecavüze yelteniyor … Çoğunlukla da başarılı oluyor ve töre sayesinde ört bas ediliyor…’ diyor Candaş Tolga…

Alıntılamayı yaparken, kelimesine bile dokunmadan aynen aktardım. Bu olayların sebebini de, her evde bir çanak anten olmasına bağlıyor Candaş Tolga. Çanak anten terörü söylemi bile maksada bakıldığında, oldukça hafif kalıyor. Üstelik gelen tepkiler için yaptığı açıklamada ise, kendisinin yanlış anlaşılmasından dolayı özür diliyor ve ırkçı olmadığını dile getiriyor.

Mehmet Metiner, Aydın Karayer gibi birçok kamu vicdanı ile hareket eden yazarlar, ‘bu kadar da olmaz ki’ diye serzenişte bulunuyorlar. Bence de bu kadar da olmaz. Sözüm ona, ismiyle na-müsemma olan Candaş Tolga, ne canları yakacağını tahmin etmiyor muydu acaba böyle bir yazıyı kaleme alırken? Ya da tam 12 den vurmayı mı hedeflemişti?

Neden biliyor musunuz? Topluma hizmet veren insanlar, çok büyük bir misyon yüklenirler. Bu misyonun gereği de, bizi istesek de istemesek de sorumluluk sahibi yapar. Bir yazımızı bitirdikten sonra 10 defa okuruz gazeteye göndermeden önce acaba nasıl anlaşılır bu yazı okuyucu tarafından diye. Ya da gözden kaçan en ince teferruatlar bile yeniden yeniden düzeltilir ve yazım akıcı hale getirilir, okuyucuyla buluşmadan önce…

Makalelerde imla hataları belki tolare edilebilir. Ancak etnik köken bağlamında bir saldırınız varsa, işte bu özür dileyerek bile düzeltilemez çoğu zaman. Geçmişte de pek çok somut örneklerini yaşamadık mı bunun benzeri olayların? Güner Ümit ve Mehmet Ali Erbil, bir tek kelimeleri / cümleleri yüzünden, yıllarca toplum dışına atılarak cezalandırılmadılar mı? Peki, bir kelimenin cezası Ümit ve Erbil için bu tip yaptırımlar olurken, böylesi rezil bir makalenin müeyyidesi sizce ne olmalı?

Sadece yazının sayfadan kaldırılması mı? Sorarım sizlere, yazar hala topluma doğru mesajlar verme sorumluluğu olan gazeteciliğine devam etmekte midir? Eee o zaman külahımızı önümüze alıp düşünme zamanıdır değil mi?

Candaş Tolga, doğu da köy köy gezdiğini ve ev ev dolaştığını söylüyor ki, bence yalan. Çünkü bunu yapmış olsaydı, Kürt halkının, değerlerine ne denli sadık olduklarını, yaşayarak görecek ve böylesi bir makaleyi asla ama asla kaleme almayacaktı. Kürt halkını çok iyi tanıyan biri olarak, onlara başka konularda belki bazı suçlamalar yapabilirsiniz ama bu konuda asla yapmamalısınız. Eğer yaparsanız da aynen Tolga Candaş’ın düştüğü gibi bir duruma düşersiniz. Bire bir görüştüğüm ve gerçekten de çok sevdiğim Kürt kardeşlerim de, bu konuda çok üzgün olduklarını dile getirdiler.

Bir sapkınlık ve yasalara göre suç sayılabilecek bir eylemin, kültürel bağlantı çerçevesinde, soy kökenleriyle ilişkilendirilmesi, bir cahiliye adeti değil miydi? Sözün özü, Candaş Tolga’nın yaptığı çok büyük bir ayıptır ve Kürt halkı da bu konuda, verdikleri tepkiler bağlamında yüzde yüz haklıdır.

Kürt halkından bir defa değil bin defa özür dilense de azdır. Kürt halkı böylesi bir ayıbı hiç ama hiç hak etmemiştir.

Twitter.com/yasemintecimer
Yaseminlekultursanat@gmail.com