CAMİ’SİZ MAHALLE
Hal böyle olunca da manevi anlamda her geçen gün biraz daha duyarsızlaşıp neyime lazımcılık geliyor.Oysa hem Dünya için hem de ahiret için çalışmalıyız. Manevi anlamda yeryüzünde başka bir değeri olan ilimiz aynı zamanda bir peygamberler diyarı olması münasebeti ile ayrı bir özelliğe sahiptir. Nitekim ilimizden söz edilince “Peygamberler şehri Urfa” diye anılır.
Lakin bu güzelim Şehirde son zamanlarda çok hızlı bir şekilde gelişen gayrimenkul alanında birkaç yılda yüzde üç yüz hatta daha fazla değer kazanması nedeni ile yatırımcısına çok büyük dünyalık kazançlar sağlamıştır. Bu kazanma hırsı nedeni ile bu modern mahallemize camii yeri için arsa tahsis edilmemiş ve bu modern semtimiz ne yazık ki Camisiz kalmıştır.
Bu durumda oralarda yaşayan kardeşlerimiz haliyle vakit namazlarını evlerinde tek başına kılmak zorunda kalıyorlar. Ve yine Cami olmayınca geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız da İslami eğitimden yoksun, dinen cahil kalıyorlar.
Bu çocuklarımız, yarın büyüdüklerinde maneviyattan yoksun oldukları için suç işlemeye meyilli olacaklardır. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Özellikle her türlü şekillenmeye müsaid olan yaş çocukluk yaşıdır. Çünkü ALLAH korkusu ve Peygamber sevgisi aşılanmayan her insan suç işlemeye müsaittir. Sözünü ettiğim mahalle son zamanlarda artık sitelerin sıralandığı her daire fiyatlarının nerede ise Karaköprü daire fiyatlarına yetiştiği, arsaların uçuk fiyatlarla satıldığı DEVTEYŞTİ semtidir.
Sözünü ettiğim bölge A.Yasevi ile Süleymaniye caddeleri arasında kalan çok büyük bir alandır. Şayet yer ayrılmazsa tahmini mevcut olan ile birlikte 3–4 bin konutluk bir alan olacak. Burada yeni yapılan okul sayısı yanılmıyorsam 4 yâda 5 tanedir ama bir tek Cami yeri veya inşaatı yok. En azından o bölge için en az 3 tane cami yapılması gerek ama 1 tane dahi yok. Yanlış anlaşılmasın elbette ki okullar can damarımızdır, camiler ise hayat kaynağımızdır.
Her ikiside olmazsa olmazlarımızdır.
Sadece aşağı kesiminde İMKB Lisesi kuzeyinde bir cami bulunan semtin yukarı kesimi yani belediye i.ö.okulu bölgesi binlerce konutun bulunmasına ve en çok gelişen bölge olmasına rağmen maalesef ne Cami yeri ayrılmış nede bu konu ile ilgili bir çalışma var.
Bu büyük eksikliğin bir an önce giderilmesi için acilen mahalleye yakışır bir Cami yeri için arsa tahsisi gerekiyor.
Cami inşaatı ile birlikte başta Sayın valimizi, müftülüğümüzü, belediyemizi, vakıflar bölge müdürlüğümüzü, konu ile ilgili tüm sorumluları ve duyarlı olan Müslümanları bu ayıbın ve eksikliğin giderilmesi için konuya hassasiyet göstermelerini ve gündemlerine almalarını istirham ediyorum. Hatta bu konuda bir kampanya bile başlatılabilir şahsen elimden geldiğince yardımcı olmaya hazırım el ele vererek bu hayırlı işi başaralım inşallah.
Şu üç günlük Dünya’da sadece hayırlı işlerin bizlere faydası olacaktır. Para, pul, mal, mülk, kat, yat, makam, mevki, hepsi bugün var yarın yok. O halde şimdiden tedbirimizi almamız gerek yoksa son pişmanlık fayda etmez. Bakınız Yüce Rabbimiz camilerle ilgili ne buyuruyor:
“Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekât veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” (Tevbe 9/18) Mealindeki ayeti kerîme ile konuya dair diğer ayet ve hadisleri göz önünde bulunduran İslam âlimlerinin çoğuna göre söz konusu naslarda yer alan "imar" tabiri camilerin inşası, onarımı, döşenmesi, aydınlatılması ve temiz tutulması gibi maddî imarı içine aldığı gibi oralarda ibadet etmek, Kur'an okumak ve okutmak, ilim öğrenmek ve öğretmek gibi manevî imar faaliyetlerini de ihtiva eder.
Cami yaptırmanın müminlere ait bir imtiyaz olduğunu vurgulayan Kur'an ayetlerinin yanında bunu teşvik eden birçok hadis de mevcuttur.
Hz. Peygamber Medine'ye hicretinden hemen sonra Mescid-i Nebevî'nin inşaatını başlatmış ve kısa zamanda tamamlanmasını sağlamıştır.
“Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleler oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.” Bakara, 2/114
"Ey âdemoğulları, her mescide gittiğinizde ziynetinizi, en güzel elbisenizi giyin. Yiyin, için (fakat) israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez" Arâf, 31
Hz. Peygamber buyuruyor: “Her kim Allah rızası için bir mescit inşa ederse, Allah Teâlâ da ona cennette bir köşk inşa eder.” İbni Mace, el-Mesâcid ve’l-Cemâât, 1
"İnsan öldüğü zaman amel işlemesi kesilir. Ancak üç şey bundan müstesnadır. Sadaka-i cariye, kendisinden yararlanılan ilim yuvası veya kendisine hayır dua eden Salih çocuk (evlat)." (Dârimi, Mukaddime, 46).
Hayırda yarışmak dileklerimle…