Büyükelçi Önen: “Yakın tarihimizi unutmayalım, unutturmayalım”
Kut’ül Amare Zaferi’nin 103. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Çin’in Pekin Büyükelçimiz Abdülkadir Emin Önen yakın tarihimizi unutmamamız ve unutturmamamız gerektiğini söyledi.
ÇHC Pekin Büyükelçimiz Abdülkadir Emin Önen, “Bundan bir asır önce 29 Nisan 1916 tarihinde herkesin artık ayağa kalkamaz diye baktığı ecdadımız Kut’ül Amare’de yakın tarihimizin en önemli zaferlerimizden birini kazanmıştır. Geçtiğimiz yıla kadar gizlenen ve gençliğimize unutturulmuş olan Kut’ül-Ammare; 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusunun Irak’ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferidir. Kut’ül-Ammare’de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınmış ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülmüştür. Tarihe Kut’ül Ammare zaferi olarak geçen savaşlar sırasında İngilizler 40 bin kayıp ve esir verirken Türk birlikleri ise 25 bin askerini kaybetti. Bu vesileyle Selman-ı Pak ve Kut çarpışmaları başta olmak üzere Birinci Dünya Savaşının tüm cephelerinde kahramanca mücadele ederek şehit olan, gazi olan bütün askerlerimizi rahmetle, minnetle, tazimle yâd ediyoruz. Bu toprakları bize vatan kılmak için yürüttüğümüz terörle mücadele ve 15 Temmuz dâhil tüm mücadelelerde şehadete yürüyen, gazi olan kardeşlerimizin her birini aynı şekilde rahmetle, hürmetle anıyoruz” dedi.
Kut’ül Amare zaferini hakkıyla öğretecek yeni bir müfredat, eğitim sistemimize kazandırılacak
Kut’ül Amare gibi iftihar verici zaferlerin üzeri örtülmeye ve unutturulmaya çalışıldığını belirten ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, “Irak petrollerini ele geçirmeyi amaçlayan İngilizler, 6 Kasım 1914 tarihinde Basra Körfezinden Şattülarap ağzındaki Fav mevkiine asker çıkararak saldırıya geçmişler, ilerleyen aylarda bu saldırılarını kuzeye doğru genişletmişlerdir. İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kut’ül-Ammare’yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye’yi işgal etmişlerdir. 23 Kasım 1915’de ileri harekata geçen Türk birlikleri, General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu geri püskürterek Kut-ül Ammare’de çember içerisine almayı başarmışlardır. Kut’ül-Ammare’yi bir kale gibi savunan General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Türkler, Kut’ül-Ammare’de İngilizlerden başta Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere toplam 13 general, 481 subay ve 13 Bin 300 askeri esir almışlardır. Hâlbuki İngilizler bu zaferden 2 yıl sonra İstanbul’u işgal ettiklerinde kullandıkları tüm ofislere ‘Kut’u unutma’ levhaları asmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi; inşallah bundan sonra çocuklarımıza tarihimizin diğer levhaları gibi Kut’ül Amare zaferini de hakkıyla öğretecek yeni bir müfredatı eğitim sistemimize kazandırmakta kararlıyız. Bir kez daha bu önemli zaferin yıl dönümünü hayırla yâd ediyoruz” diye konuştu.
Kut’ül-Ammare Zaferi; Osmanlı Ordusunun Çanakkale’den sonra kazandığı eşsiz bir zaferdir
Kut’ül-Ammare Zaferi, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Ordusunun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale’den sonra kazandığı ve bir İngiliz tümeninin bütün personeli ile birlikte esir alındığı eşsiz bir zaferdir. Halil Paşa, Kut’ül-Ammare zaferinden sonra 6. Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir;
“Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”
Halil Paşa, Kut’ül-Ammare’nin teslim alındığı gün orduya bir tebrik mesajı yayımlamış ve bu günün “Kut Bayramı” olarak kutlanmasını istemiştir.