Büyük Usta Erdoğan, Ak Parti Şanlıurfa Danışma Meclisi Toplantısına Katıldı

Şanlıurfa City AVM Konferans Salonu'nda  yapılan Şanlıurfa İl Başkanlığı Aralık Ayı Danışma Meclisine katılan Erdoğan partililer tarafından tezahüratlarla salonda karşılandı.

Divan Kuruluna İstanbul Milletvekili ve MKYK üyesi Nurettin Nebati, Şanlıurfa Koordinatörü Ahmet İnal, Kadın Kolları Başkanı Aysel Göncü ve Gençlik Kolları Başkanı Osman Uludağ’dan oluştu.

İl Danışma Meclisi Toplantısına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Şanlıurfa Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeler, İl yönetimi, İlçe Merkez teşkilatı, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve teşkilat üyeleri katıldı.

İlk olarak açılış konuşmasını Şanlıurfa AK Parti İl Başkanı Av. Yusuf Eğilmez yaptı.

Başkan Yusuf Eğilmez; AK Parti Şanlıurfa İl Teşkilatının en önemli siyasi faaliyetlerinden biri olan İl meclisinde; Sayın Başbakanımızla beraber olmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Teşkilat olarak bizler, kökü derinlerde olan ulvi bir medeniyetin, yaşadığımız coğrafyaya adaleti, barışı ve kardeşliği getirmesi için mücadele vermek zorunda olduğumuzu asla unutmamalıyız. Genelde bütün coğrafyalardaki, özelde Şanlıurfa'daki mazlum ve mağdurların sorumluluğunu sırtımızda taşıdığımızı asla unutmayacağız. Bu noktada; Sayın Başbakanımıza güç ve destek vererek, bölgemizdeki bütün mazlum ve mağdurların daha mutlu ve daha özgür bir şekilde yaşaması için AK Partiyi her seçimde iktidara taşımaya devam edeceğiz.

Sayın Başbakanımızın özel ilgi gösterdiği Şanlıurfa, siyasi başarılarıyla bölgenin esin kaynağı olmalıdır ve örnek il olmalıdır. Bunun için Şanlıurfa teşkilatı olarak sorumluluklarımızı bu bilinçle kuşandık ve var gücümüzle çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi 2014 seçimlerine hızla yaklaşıyoruz. Bu seçim bizim için oldukça önemlidir. Bu seçim Ak Parti'yi ne pahasına olursa olsun yenilgiye uğratma arzusunda olanların, bir kere daha hüsrana uğrayacakları bir seçim olacaktır. Yerel Seçimlere hazırlık çalışmalarımızdan biri olarak oluşturduğumuz ''Yerel Yönetimler Komisyonu'' bilinci raporunu tamamlayıp, ikinci etap çalışmalarına başlamıştır. Bu komisyon çalışmalarını seçime kadar devam ettirecek ve bu çalışmalarımızı Sayın Bakanımız ve milletvekillerimizle paylaşacağız.

Bütün çalışlarımızı hakkıyla yaparak Sayın Başbakanımıza ve AK Parti camiasına Şanlıurfa Büyükşehir ile beraber 13 ilçenin yerel yönetimlerini hediye etmek en temel hedefimiz olacaktır. 2014 seçimleriyle ilgili genel temel manada bir değerlendirme yapmak gerekirse; bizim Şanlıurfa teşkilatı olarak 2014 seçimlerine giderken 2 temel hedefe odaklandık. 2014 seçim maratonu sonunda Ak partinin oy oranını arttırarak il ve ilçelerimizde Şanlıurfa'ya yakışır bir başarı tablosuyla ipi göğüslemek ve Hiçbir ayrım yapmayan, herkese eşit mesafede duran bir siyasi anlayışıyla il ve ilçelerimizde AK Parti yerel yönetim vizyonunu iş başına getirmektir” diye konuştu.

12 Haziran genel seçimleri öncesinde 21 Mayıs 2011 tarihinde Şanlıurfa mitingini yaptığımızı, 4. Olağan Büyük Kongre öncesinde 3 Haziran'da da Şanlıurfa il kongresini gerçekleştirdiğimizi hatırlatan Erdoğan, ''12 Haziran seçimlerinde elde edilen o muhteşem zaferden dolayı duygularımı hem il kongremizde ifade ettim. Hem de ayrıca bakanımıza, milletvekillerimize ve il başkanımıza söyledim. 12 Haziran seçimlerinde Şanlıurfa yüzde 63,5 gibi yine çok yüksek bir oranda AK Parti'ye güven tazeledi. Kendisine yaraşanı, kendisine yakışanı yaptı. Bu muhteşem sonuçtan dolayı bugün burada Şanlıurfalı kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum'' diye konuştu.

Erdoğan, parti teşkilatına yaptıkları hizmetlerden ve verdikleri mücadeleden dolayı teşekkürünü tekrarlayarak, Şanlıurfa'nın bugün bir kez daha tarihi günlerinden birini yaşadığını, toplamda 25 kalem, yaklaşık 130 milyon liralık eser ve hizmeti, resmi açılış töreni ile Şanlıurfa ve ilçelerine kazandırdığımızı söyledi.

Erdoğan, yarın da Viranşehir'de 11 kalem, yaklaşık 81 milyon liralık eser ve hizmeti, toplu açılış töreni ile Viranşehir'e kazandıracağımızı dile getirerek, eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını diledi.

2012 yılını geride bıraktığımızı, yeni heyecan ve umutlarla 2013 yılına girdiğimizi ifade eden Erdoğan, ''2012 yılını tıpkı öncesindeki 9 yıl gibi her alanda büyük başarılarla, tarihi rekorlarla geride bıraktık. İnşallah 2013 yılında bu başarılarımızı artırarak sürdürecek, Türkiye'yi, bütün illerimizi ve Şanlıurfa'yı büyütmeye devam edeceğiz. 2013 yılı ile birlikte artık son derece hassas bir süreç de başlıyor. 2014 yılının mart ayında mahalli seçimleri gerçekleştirecek, inşallah tekrar bir güven tazeleyerek, halkımızın itimadını güçlendirmiş olarak yolumuza yürüyeceğiz'' ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Şanlıurfa'yı Meclis'te yapılan düzenleme ile büyükşehir statüsüne kavuştuğumuzu anımsatarak, Şanlıurfa'nın 2014 seçimlerine büyükşehir olarak gireceğini belirtti. İlçe, belde belediyeleri ile birlikte büyükşehir belediye başkanı ve yönetiminin bu defa farklı olarak seçileceğine işaret eden Erdoğan, büyükşehir belediyesinin sınırlarının ilin mülki sınırlarından oluşacağını, sadece büyükşehir ve ilçe belediyeleri bulunacağını, diğerlerinin de belediyelerin mahalleleri konumuna geleceklerini kaydetti.

''Bu ne demektir?'' diye soran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Bu şu: Artık Şanlıurfa'da hizmetin gitmediği yer kalmayacak. Büyükşehir belediyesi elini en ücra köşeye kadar uzatacak. Bunu İstanbul ve Kocaeli'nde ne yaptık, denedik. Yani bunu deneyerek yapıyoruz. Denemeden değil. Fakat bu işte çırak bile olamayan siyasetçiler var. Bu çırak bile olamayan siyasetçiler bu işin ne anlama geldiğini bilmiyor. Bilmedikleri için de buna farklı farklı bazı yorumlar getiriyorlar. Diyorlar ki, 'artık muhtarların büyük bir çoğunluğu, muhtarlıklarını kaybedecekler. Maaş filan alamayacaklar. Köyler elden gidiyor. Mezralar gidiyor. Şöyle, şöyle şöyle... Kardeşlerim bakın bunların politikaları hep yalan üzerine bina edilmiştir. Bunlarda dürüstlük hak getire.''

''Senin insanca yaşamak hakkın değil mi?''

Erdoğan, yasanın her şeyi ile ortada olduğunu ve il özel idarelerinin beklenen hizmeti gerçekleştiremediklerini ve bunları artık belediyelerin yapmak zorunda olacağına dikkati çekti. Erdoğan, halka hizmet etmeyen belediye başkanlarının hem halk hem de parti tarafından denetleneceğini belirterek, şunları kaydetti:

''Ama şu anda bölücü terör örgütünün uzantısı parti gibi değil. Çünkü o partilerin hizmet diye bir derdi olmadığı gibi onlara oy verenlerin de hizmet alma gibi bir derdi yok, maalesef. Onlarda sadece ne var- İdeoloji var. İsterse pislik içinde yatsınlar kalksınlar gidiyor yine onlara oy veriyor. Kardeşim sen hizmete mi oy veriyorsun yoksa ideolojiye mi- Senin insanca yaşamak hakkın değil mi- Sana insanca yaşama ortamı hazırlamayanlara niye oyunu veriyorsun- Allah aşkına sen vicdanını, aklını niye kiraya verdin- Bu ülkede senin insanca yaşama hakkını vermeye çalışan bir hareket var. Nedir o hareket- AK Parti. Bizim derdimiz başka. Biz düşünebiliyor musunuz geldiğimiz ana kadar yerel yönetim neydi bilinmezdi. Yerel yönetimin uygulamasını en has şekli ile biz bu ülkeye getirdik. Eğer bugün benim vatandaşım, halkım, bu ülkedeki belediyelerin kahir ekseriyetini AK Parti'ye verdiyse, bundan dolayı veriyor. Allah'ın izniyle inanıyorum ki bundan sonra de verecek. Niye- Çünkü halkım olaya objektif baktığı zaman hizmet istiyor. Ama objektif değil de ideolojik bir pencereden baktığı zaman, o zaman hizmet istemiyor.''

Erdoğan, bazı illerin kirliliğiyle ilgili olarak zaman zaman örnekler verdiğini anımsatarak, ''Gene orada oy onlara gidiyor. Nasıl oluyor bu iş. Fakat onu değiştiren bir yer var, bu ülkede. Bazı illerimiz bu konuda çok hassas. İşte bunlardan bir tanesi de Şanlıurfa'' dedi.

Şanlıurfa'ya büyükşehir statüsü kazandırdığımızı ve sadece merkezi ile değil, tüm mülki sınırı ile güzel olacağını söyleyen Erdoğan, büyükşehir ve ilçeleri ile yetkiyi halktan aldığı zaman Şanlıurfa'nın nasıl değiştiğinin görüleceğini belirtti.

Suriye'de sürecin sonuna geliniyor

Başbakan Erdoğan, Suriye'nin acılı ve kanlı zor bir dönemeçten geçtiğine işaret ederek, bu sürecin ekonomik yönden Şanlıurfa'yı etkilediğinin farkında olduklarını kaydetti. Akçakale'de yaşananların ardından angajman kurallarını değiştirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Bu sürecin artık sonuna gelindiğine dair güçlü sinyaller almaya başladık. Yaklaşık 2 yıldır devam eden bu kanlı, bu zalimane süreç artık sona yaklaşıyor. Suriye'de halkın taleplerini karşılayan bir yönetim inşallah kısa sürede yönetime gelecektir'' dedi.

Süreç tamamlandığı iki ülke ve halklarının güç birliği yaparak geleceğe yürüyeceklerinin altını çizen Erdoğan, sürecin uzaması nedeniyle hükümetin eleştirildiğini, ancak teşkilat olarak bu eleştirilerin hiçbirini dikkate almayacağımızı belirtti. İstişarenin ardından adım atıldığına işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Biz gayet dosttuk, gayet iyiydik. Ailecek görüşüyorduk. Niye bu hale gelelim. Amma babamız dahi olsa eğer zalimse biz o babayla beraber yol yürümeyiz. Çünkü zulme rıza, zulümdür. Bu evlat için de geçerlidir. Eğer evlat, hakka değil de, zalimlerin yanında yer alıyorsa, bir baba olarak bizler de o evladı terk ederiz. İşin aslı budur''

Erdoğan, Suriyeliler için şu ana kadar 500 milyon liraya yakın katkı yapıldığını, dışarıdan gelen rakamın ise 30 milyon dolar gibi olduğun belirti.

Sadece bir etnik unsurun kucaklanmasını ayrımcılık ve bölücülük olarak nitelendiren Erdoğan, bu nedenle, AK Parti'nin, bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmadığını, bütün vatan topraklarının temsilcisi olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin her yönüne eşit biçimde hizmet götürdüğümüzü söyleyen Erdoğan, ''Biz sadece Türkün, Kürdün, Arabın vs. partisi değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 75 milyonun partisiyiz. Biz yaratılanı, yaratandan ötürü seviyoruz'' dedi.

AK Parti Şanlıurfa teşkilatı mensuplarına da seslenen Erdoğan, onlardan seçime kadar çalışmalarına hız vermelerini, ev ziyaretleri yapıp, halkla yüz yüze iletişim kurmalarını da istedi.