Bu yazı 'SES' getirecek!

Bu yazı 'SES' getirecek!

Profesörden Çeker'e tam destek

İlahiyat Profesörü Orhan Çeker'in “Cinsel saldırıda dekolteli tahrike” dikkat çeken açıklamalarının ardından, eski AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ünaldı da malum çevreleri yine bir hayli rahatsız edecek tespitlerde bulundu.

Prof. Ünaldı, "Sayın Çeker'in iyi vurgulayamadığı kanaatinde olduğum bir husus var" diyerek, dekolte ile karşılaşmanın da bir taciz olduğunu kaydetti; bunun erkekleri değişik derecelerde rahatsız edeceğini söyledi.

Ünaldı şöyle devam etti:
"Estrus denilen cinsi aktivite hayvanlarda belli dönemlerde olduğu halde, insanda daimidir. Herkeste de Yusuf Peygamber sabrı ve ahlakı hakim olmayabilir. Televizyon tartışmacıları, “Kadınlar bir şey yapmıyor ki suçlu olsun” diyorlar. Hakikaten durumu değerlendiremiyorlar mı; yoksa tecahül görüntüsüne mi sığınıyorlar?.. Durumu kavrayamayanlara uzun uzun cinsiyet fizyolojisinden bahsetmeye gerek yok; önümüz mart; estrus halinde kedileri izlesinler..."

BU YAZI SES GETİRİR

Prof. Dr. Mustafa Ünaldı'nın Akit'in bugünkü sayısında yayınlanan "Dekolte ile tahrik ve bu vesile ile toplumu taciz" başlıklı yazısı çarpıcı tespitler içeriyor:

Toplumun değerlerine saldırmayı kendilerine görev sayan birileri Müslüman çoğunluk kitlesinden birilerine ait çarpıtılabilir bir beyan yakaladıklarında pireyi deve yaparak ya da öküz altında buzağı arama moduna girerek ver yansın saldırıya geçiyorlar...

Hele işin ucunda bir de Konya varsa!..

Bu kampanyada yer alanlardan birisi de Uğur DÜNDAR... Onun bu konuya katıldığını görünce bir zamanlar “TESETTÜR FACİASI” diye yazdığı, sonra da hilafı hakikat olduğu ortaya çıkan bir FACİA olayı hatırladım. Bu son kampanyanın da öyle bir FACİA oluşturduğunu görüyorum.

Sayın Prof. Dr. Orhan ÇEKER, (haberler ve tartışmalar arasında kendisinin ifade ettiklerine göre) “tacizin bir suç olduğunu, dekolte giyinerek tacizciyi tahrik edenin de suçlu (suça zemin hazırlayarak tabii) olduğunu” ifade etmiş...  Bu kampanyanın etkisinden kendini kurtaramayan Sayın YÖK Başkanı da meselenin künhüne vakıf olmadan soruşturma istiyor.

Halbuki Sayın Prof. ÇEKER açıklamada bulunmuş ve durumu vüzuha kavuşturmuş durumda: Prof. Dr. Çeker, basına yansıyan sözleriyle ilgili olarak dün açıklamada bulundu. Açıklamalarının hemen tecavüze ve töre cinayetine çekildiğini öne süren Çeker, “Özellikle düzeltiyorum. Suçu kadına yüklemedim, bir ayrımcılık da yapmadım. Beyanatım çok açık. Bu işte erkek suçludur ancak onu tahrik eden, davet eden, dekolte giyinen kadının da suça ortaklığı vardır' dedim”

Ben o yayınlarda verilen olumsuz şeyleri söylemedim (17-2-2011, 22,20 kontv)

Beyanda bulunan kim?!. Fıkıhçı İlahiyat Prof'u!

Ne yani?!. Bu beyefendilerin beğenmesi için, illa Sayın Yaşar Nuri veya Prof. Zekeriya BEYAZ gibi mi beyanat verecekti!!!

Bir fıkıhçı elbette çok iyi biliyor; biz de biliyoruz; Muhterem Diyanet İşleri Başkanı da daha birkaç gün önce vurgulayarak ve Din İşleri Yüksek Kurulu kararlarını da zikrederek ifade etti ki: Tesettür Allah'ın çok açık bir emridir...

Evet, tesettür Allah'ın çok açık bir emridir ve açık hikmetleri vardır. Allah Müslüman kadının kimliğini kişiliğini korumak için böyle emretmiştir. Bu emir kadını ezen ve esir alan bir emir değil bilakis kişilik ve kimlik kazandıran onu yücelten bir emirdir.

İnanmayanlar istedikleri şekilde değerlendirebilirler, inananlar için bu böyledir. Bu emir aynı zamanda her türlü taciz ve tecavüzden muhafaza etmek içindir de.

Elbetteki bu koruma peygamber gibi yaşamak isteyen, her türlü iffetsizliklerden korunan salih mü'min erkekleri itham eden bir yasak değil... Ama toplumda akıllısından delisine, imanlısından imansızına, ahlaklısından ahlaksızına çeşit çeşit insan var... Bir hanım sokağa çıktığında bunlardan herhangi birisi ile karşılaşabilir.

O karşılaşmalarda neler olabilir; makul düşünen insanlar da kavrayabilir ama televizyon dizi ve filmler her gün gösterip duruyor...

Sayın ÇEKER'in iyi vurgulayamadığı kanaatinde olduğum bir husus var: Dekolte ile karşılaşmak da bir tacizdir; erkekleri değişik derecelerde rahatsız eder... Estrus denilen cinsi aktivite hayvanlarda belli dönemlerde olduğu halde, insanda daimidir. Herkeste de Yusuf Peygamber sabrı ve ahlakı hakim olmayabilir. Televizyon tartışmacıları, “Kadınlar bir şey yapmıyor ki suçlu olsun” diyorlar. Hakikaten durumu değerlendiremiyorlar mı; yoksa tecahül görüntüsüne mi sığınıyorlar?.. Durumu kavrayamayanlara uzun uzun cinsiyet fizyolojisinden bahsetmeye gerek yok; önümüz mart; estrus halinde kedileri izlesinler...

Bazıları gerçekleri görmezden veya bilmezden gelseler de durum bundan ibarettir. Bundan dolayı da İslam büyük bir günah olarak ilan ettiği zina için, “zina etmeyin” diye emretmiyor; “zinaya yaklaşmayın” diyor.  Bu emir kadın-erkek bütün Müslümanlar içindir.  Dini ve ahlaki telkinlerde bulunanlar erkeklerin yol üzerinde dekolte bir kadın gördüklerinde yüzlerini, en azından gözlerini çevirmelerini tavsiye ederler.

Böylesine bir zorlamaya sebep olmak taciz değil de nedir?!!!

İşte bu tartışmaları bu değerlendirmelerle birlikte ifade edecek olursak başlıktaki ifadeyi tekrarlamamız gerekecek:

Müstehcenlik ve dekolte ile tahrik ve bunu vesile ederek toplumu taciz.