Bu Okuldan ‘ALİ SAİP URSAVAŞ' İsmi Kaldırılsın
Şanlıurfa-Merkez, açıksu caddesinde bulunan ‘Ali Saip Ursavaş’ ismi ile eğitim-öğretime açık olan bir lise var. Bu okulun duvarları ile bir sorunumuz yok, öğretmen ve yöneticileri ile de bir sorunumuz yok… Sorunumuz ve sıkıntımız okulun ismi ile!
Neden diye soracak olursanız, kısaca aynı zamanda yüzbaşı olan bu adamı tanıyalım derim!
Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş (d. 1887, Kerkük – ö. 25 EyIüI 1939, Ankara), Kürt asıIIı Türk asker ve siyaset adamı.
1887′de Kerkük’te doğdu. Harbiye’yi bitirdi. Mondros Mütarekesi’nin ardından Anadolu’nun işgali başlayınca Güneydoğu Anadolu’da “Namık” takma adıyla Kuvayi MiIIiye katıIdı. Fransız işgali sırasında Mustafa Kemal’den aldığı emirIe Urfa Jandarma Komutanı iIe birlikte Urfa Savunması direnişini örgütledi. 23 Nisan 1920′de açılan TBMM’ye Urfa miIIetvekiIi olarak girdi. Aralık 1920′de Urfa Kuvayi MiIIiye Komutanı oIarak böIgedeki aşiret reislerini Fransız işgaline karşı topladı. Aktif olarak savaştı. Konya İstikIaI Mahkemesi reisliği yaptı. 1923′te Urfa miIIetvekiIi seçiIdi. 1926′da Doğu İstikIaI Mahkemesi başkanı oldu. 1931′de ve 1935′te yeniden Urfa MiIIetvekili seçildi.
Atatürk’e karşı suikast girişimine adı karıştıysa da suçsuz bulundu. 25 EyIüI 1939′da Ankara’da öldü. Urfa kahramanı ve Atatürk’ün yakın silah arkadaşı olduğundan soyadı kanunu çıktığında, soyadı Ursavaş olarak Atatürk tarafından verildi. Evli ve 4 çocuk babasıydı.
Ursavaş; İstiklal mahkemesi üyesi iken Şeyh Sait’e hakaret etmiş, Şeyh Sait ve arkadaşlarının idamına karar vermiş istiklal mahkemelerinin en sert adamıdır.
Kürt olmasına rağmen aslını inkar eden, radikal Türkçülük yapan, verdiği sözleri tutmayan bir yalancıdır aynı zamanda. Bakınız;
Mahkeme sürecinde Şeyh Sait’le tutuklu hücresinde görüşüp ağzından laf almak için, ”Sen hiç merak etme. Bu işler hallolacak ve seninle Kürdistan Dağlarında kuzu çevireceğiz” sözünü vermesine rağmen sözünde durmamıştır. İdam sırasında Şeyh Sait ona; “Ali Saip, hani doğruyu söylersem kurtaracaktınız?
Ali Saip;“Bu kadar Türk kanının dökülmesine, ocakların sönmesine sebep oldun. Cezanı çekeceksin.” Cevabını verir.
Şeyh Sait son ona; “mahşer günü seninle mahkeme olacağız.” Cevabını verir.
Bundan sonra büyük bir zevkle Şeyh Sait ve 46 arkadaşının infazını gerçekleştirirler. Böylece zaten M. Kemal’in gözdesi iken gözdelik mertebesi en üst seviyeye çıkmış olur. Artık nerede bir İstiklal Mahkemesi varsa ya üye ya da başkan olarak öz be öz Türk’ümüz! Oradadır.
Elazığ ve Diyarbakır İstiklal Mahkemelerinde görevli iken Ali Saip Ursavaş 1923 yılında Çukurova’ya gelir. Kadirli ve Kozan taraflarındaki verimli topraklardan “aslan payını” almak istemektedir. Kozan şehir merkezindeki Ermeni manastırının yanında bulunan Yaver MICIRIKYAN’ın konağına sahiplenmesi zor olmaz. Hemite Kalesi eteklerindeki Ermeni Cin Toros’un arazileri, Hacılar köyü yakınlarındaki toprakları elde eder. Ali Saip,”devlet, kanun, güç benim elimdedir” edasıyla Dilkibucağı’na gelir. O yörenin hatırı sayılır adamlarından birini yanına çağırır.
—Söyle bakalım kimin kulusun sen? Der.
—Allah’ın kuluyum, cevabını alır.
Adamcağızı niye benim kulum değilsin diye azarlar. Sille, tekme, tokat döver. Ayaklarını bağlatır. Yakında bulunan Ceyhan Nehrine getirerek suya batırır, çıkarır.
Ali Saip Ursavaş; bir insanlık düşmanıdır, çünkü Kürt olduğu halde Kürt düşmanlığı, Türk olmadığı halde Türkçülük yapmıştır. Hatta Çerkezlere ve her kesime zulmetmiştir.
Kahraman gibi lanse edilen bu adam aslında bir zalim, aslını inkar eden bir soysuz ve kansızdır.
Hayatını zulüm, faşizm ve ırkçılıkla geçirmiş bir kişinin isminin Şanlıurfa’da bir liseye verilmesi talihsizliktir. Acilen bu ismin değiştirilmesi gerekir.
Bu konuda detaylı bilgi edinmek isteyenler aşağıda ki kaynaklara başvurabilirler:
1-Ali Saip/ hatıraları
2-Ergun Aybars /İstiklal Mahkemeleri
3-Yaşar Kalafat/Şeyh Sait isyanı…
4-Çerkezler İnternet sitesi
5-Hasan Rıza Soyak/Atatürk’ten hatıralar
6-Müslüm Akalın/Milli Mücadelede Urfa
7-Yurt Ansiklopedisi /1 ve 10. Ciltler
8- Mustafa Güneş/ Urfa Haber sitesi