Büro çalışanlarını bir çok tehlike bekliyor

Güvenli gibi görünen ofis hizmetlerinde çalışanları birçok tehlike bekliyor. Uzmanlar, gün içinde saatlerce bilgisayar karşısında oturma, ekranlı araçlarla çalışma, evrak okuma, ofislerdeki ısıtma soğutma sistemleri ve hareketsizlik, kronik hastalıklara davetiye çıkardığı yönünde uyarıyor.

Büro çalışanlarını bir çok tehlike bekliyor

Güvenli gibi görünen ofis hizmetlerinde çalışanları birçok  tehlike beklediğini  belirten  Uzmanlar, gün içinde saatlerce bilgisayar karşısında oturma, ekranlı araçlarla çalışma, evrak okuma, ofislerdeki ısıtma soğutma sistemleri ve hareketsizlik, kronik hastalıklara davetiye çıkardığı yönünde uyarıyor.

Yapılacak küçük ancak önemli düzenlemelerle ofis çalışanlarının sağlık sorunlarının önüne geçilebileceğini vurgulayan İş Sağlığı Yöneticisi Dr. Metin Ocak, “Masa başı çalışanları bekleyen en büyük tehditler, bel, boyun, sırt ağrıları, göz hastalıkları ve dolaşım problemleridir.Başlangıçta, egzersizler, fizik tedavi programları ve ağrı kesicilerle tedavi edilebilen bu rahatsızlıklar, aslında kronik hastalıkların habercisidir.Stresli çalışma koşulları altında şiddetlenen ağrılara karşı en iyi çözüm ise, doğru bir oturma şekli ve düzenli egzersizler  yapmaktır.” şeklinde konuştu.

İşte ofis çalışanlarının en sık yaşadığı sorunlar ve Dr. Metin Ocak’ın  çözüm önerileri;
 

-“Omuz, boyun ve bel problemleri: Uzun süre oturmak ve egzersiz yapmamak sırt kaslarını zayıflatır, ön ve arka kas gücünde dengesizlik oluşturur. Sonuç olarak postür bozukluğu (kambur, omurga eğriliği, bel düzleşmesi vs.), kireçlenme, kas gerilmeleri, bel ve boyun fıtıkları ve ağrıları, ofis çalışanlarında sık görülen şikayetlerdir.         

                                                                                
-Ekran hastalığı olarak bilinen RSI da, (Repetitive Strain Injury), bilgisayar çalışanlarında görülen el, kol, omuz ve ense rahatsızlıklarıdır. Az kuvvet gerektiren, tekrarlayan hareketlerden doğar.
 

- Çalışanlar otururken her zaman sırtı sandalyeye değecek şekilde oturmalı ve bel kavsini koruyacak bir yastık kullanmalıdır.
 

-Çalışma sırasında omurganın aşırı derecede öne ve arkaya gerilmesi veya yanlara bükülmesini oluşturan hareketler ve pozisyonlardan kaçınmalıdır.
 

-Bilgisayar ekranı çok uzak olmamalı, ekran göz hizasının ne çok üstünde ne de çok altında olmalıdır.
 

-Dizler 90 derecelik bir açıda duracak şekilde çalışılmalıdır.
 

-Gün içinde ara ara molalar verilip kas ve eklemlere dinlenme ve yenilenme fırsatı verilmelidir.
 

-Ara ara koltuk ayarları değiştirilmelidir. Bu sayede koltuk ayarı eklemlerin duruşunu da değiştirdiği için, koltuğun neden olduğu kas ezilmelerini ve gerilmelerinin de önüne geçilebilir.
 

-El bileği ve dirseğin ağrılı sendromları (Karpal/Kubital tünel sendrom) : El-bilek kanal hastalığı, bilek hizasında bulunan karpal tünelin kalınlaşmasıyla sinirlerin sıkışmasıdır. En sık rastlanan sinir sıkışma sendromudur. El ve ön kolun serçe parmak tarafında ağrı ve karıncalanmalar, uyuşma, güç kaybı ve dirsekte ağrı oluşur.
 

-Bilekleriniz her zaman parmaklarınızdan yukarıda olmalıdır. (Piyano çalar gibi)
 

-Çalışırken bilekleriniz bükülü olmamalı. Bunun için bileklerinizi bir yere dayayabilirsiniz, ama masaya değil!
 

-Mouse ile klavyenin aynı düzeyde olmasına dikkat edilmeli.
 

-Ergonomik klavye, fare pedleri, fare destekleri tercih edilmeli.


-Göz problemleri: Ekran başında çalışanlar çok fazla baş ve /veya gözünü hareket ettirmesi nedeniyle, göz yanması, harflerin bulanıklaşması, uçuşması, gözde baskı hissi ve baş ağrısına kadar çeşitli problemlerle karşılaşır.
 

-Ekran karşısında çalışırken arada birkaç saniye süreyle bir noktaya dikkatlice bakılmalı.
 

-Bir süre gözlerin ellerle kapatılması ve karanlığa alışması. Karanlık ve el sıcaklığı iyi gelecektir.


-Sık sık göz kırpma sonucunda, gözler gözyaşı ile ıslanır, kuru kalmaz.
 

-Aydınlatma, ısı, nem dengesi ve yerleşim:


-Her saatte bir, 10-15 dakika mola verilmeli. Molaları oturup geçirmek yerine, egzersiz, kısa mesafeli yürüyüş yapılabilir, asansör yerine merdiven kullanılabilir.


-Açık pencere ya da klimadan esen hava direkt olarak çalışana gelmemeli, klima kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır.
 

-Odada ekipman ve kişi sayısı, oda ısısını etkilemektedir. Mümkün olduğu kadar düşürülmeli, nem oranı yüzde 40-65 arasında olmalı.


-Aydınlatma fazla ya da az ise, gözler kompanse etmek için daha fazla çalışır. İndirekt ve orta düzeyde aydınlık sağlanmalı. Fazla aydınlığa ihtiyaç duyulduğunda masa lambaları kullanılmalı.
 

-Uzun telefon görüşmelerinde telefon yerine kulaklık tercih edilmeli. Telefon kullanılıyorsa, telefona cevap vermek için çalışan gövde ya da ellerini çevirmeden alabileceği şekilde ayarlamalı.
 

-Bürolarda ideal sıcaklık 21-22⁰C önerilmektedir. 20⁰C altı, 26⁰C üstüne çıkılmamalıdır.
 

-Çok kişinin çalıştığı bürolarda, masalar arası mesafe birbirlerini rahatsız etmeyecek büyüklükte ve yerleşimde olmalıdır.


-Kulaklıklar sesin direkt kulak içine aktarımını sağlar. Uzun süre bu sese maruz kalındığı zaman işitme kayıpları, kulak çınlanması ve ruh sağlığı bozukluklarına yol açar. Kulak kanalına girmeyen, kulak kepçesine adapte edilen türde kulaklıklar kullanılmalı.”