BİR MASUM ZARAR GÖRECEKSE BİR CANİ BİLE ÖLDÜRÜLMEZ

BİR MASUM ZARAR GÖRECEKSE BİR CANİ BİLE ÖLDÜRÜLMEZ


Şeriatın ve mutlak adaletin bu yüksek kanunu günümüzde ne yazık ki, uygulanmıyor. Bakıyorsunuz ki, bir adamın hatası yüzünden binlerce masumun hakkı çiğneniyor. Bu bir zulüm kanunudur ve mutlak adaletten ayrılmaktır. Kim bu kanun-u adaletten ayrılırsa ceza görür. Hatta eğer bir peygamber bile böyle bir şey yaparsa Allah tarafından derhal kınanır. Nitekim Buhari ve Müslim’de geçen ve Ebû Hüreyra’dan nakledilen bir hadiste anlatıldığına göre, bir karınca, bir ağacın altında dinlenmekte olan Peygamberlerden birisini ısırdı. O peygamber emretti; karınca köyünün tümü yakıldı. Allah ona, “Seni bir karınca ısırdı ama sen, Allah’ı tesbih eden ümmetlerden bir ümmeti yok ettin.” diye vahyetti.  Peki, bir peygamber nasıl böyle bir hata yapabilir? Anlaşılıyor ki, Allah’ın peygamberlerinden birisi arkadaşlarıyla yolculuk yaparken dinlenmek üzere bir ağacın altında oturmuşlar. Muhtemelen peygamber karıncaların bölgesinde oturmuş ve karıncaları rahatsız etmiştir. Karınca ise kim olursa olsun, kendisini rahatsız edeni sıkı bir şekilde ısırır. Peygamber, kendisine yapılan bu saldırıyla öfkelendi ve bu öfkeyle, sadece kendisini ısıran karıncayı değil bölgedeki tüm karıncaları yakmayı emretti. Böylece masum olan ve Peygamberin ısırılmasından habersiz olan bir sürü karınca öldürülmüş oldu. Bu olay Allah tarafından hoş karşılanmadığı için o peygamber kınanmıştır. Kuşkusuz peygamberler de her insan gibi beşer oldukları için karınca ısırığından rahatsız olurlar ve öfkelenirler. Sonra da, pişman olacakları bazı yanlışlıklar yapabilirler. Peygamberlerin diğer insanlardan farkı, böyle bir hata işledikleri zaman Allah tarafından derhal uyarılmalarıdır ve onların da pişmanlık duyup tevbe etmeleridir. Günümüz insanları birbirilerini suçlarlarken masumların zarar görmemelerine dikkat etmelidirler. Aksi takdirde veballeri ağırdır.