BİR LOKMA EKMEK  

BİR LOKMA EKMEK  


Ekmek azizdir. Allahın en büyük nimetidir. Ekmeksiz hayat olmaz. Ekmeğe büyük hür met gösterilmelidir. Eskiden fırınların önün den geçerken, ekmek kokusundan haz alınırdı. Şimdi unlarda kepek yoktur. Halbuki hayat vitamin kepekli ekmektedir.

Her şeyimizi bozdukları gibi ekmeği, tahıl ürünlerimizide bozdular genleri ile oynadılar. Sofra mızdaki ekmek kırıntılarına itina gösterilmesi gerekirken, Çöp bidonlarımız ekmekle doludur. Buna ekmek israfı denir. Ülke mizde müthiş bir kuraklık var. Yağmur duaları yapılıyor. Duadan önce, nimetin kiymeti bilinmelidir. Bütün çalışmalar, yorgunluklar aşırı tamah,Terlemeler, mücadeleler bir lokma ekmek içindir.
Bu bir lokma ekmeği de kimisi alın teri ile kazanır. Kimisi de emek vermeden kazanır. Dinimizde hardal tanesi kadar bir insan kesesine,midesine, kasasına haram katar indirirse, kırk gün duası kabul olmaz denilmektedir.
Mideler, keseler, kasalar haramlarla doludur. Ahiret te hesaba çekilirken nereden kazandın? nereye harcadın? Soruları bizi bulacaktır. Nimetin kıymeti bilinmez ise,mevla nimetini geri alır.

Bu günlerde iş verenle, Devlet işçi temsilcileri asgarî ücret zammını görü şüyorlar. Anlaşılan deliğe göre yama küçük bu dünde böyleydi yarında böyle olacaktır. Adil bir düzen olmadığı müddetçe adil bir paylaşım olmayacaktır. Çığlıklar beyhudedir.

Oy avcıları seçilmeden önce, meydanlar da genellikle çay, Simit, kuru ekmek, zeytini örnek gösterir, hesap yapar halkı galeyana getirirdi. Seçildikten sonra her şeyi unutarak mazlumun, emeklinin, Asgarî ücretlinin elinde ki bir lokmaya bile göz dikiliyor elin den alınmak isteniyor.

Kapitalizmin tüm çarkları çalışıyor. Paradan para kazanılıyor iş emeğe gelince ağır iş, Orta iş, Hafif iş diye sınıflandırılma yapılıyor. Buna görede zam verilecekmiş, yeni bir buluş ne diyelim kuru ekmek bulan fakir bile değil demişler ya, Ya kabul et yada köle gibi çalış hepsi bu kadar.

Çalışanını, Emeklisini, Asgarî ücretlisini, İşçisini,zekata, Fitre,sadakaya muhtaç edenler, Ülke kaynaklarını yandaşa hortumlayanlar, Üretime değil, betona yatırımdan zevk alanlar, Faize bütçeden yüklü kaynak ayıranlar utansın. Borçla borç kapatmanın akıbeti bu olsa gerek. Haberimız yokken, milyonerlerin sayısı tam 322  bin kişi olmuş, kimin umurunda milyon larca işsiz, aşsız, eşsiz.

Kefen soyandan şikayetçi iken,Hem kefen soyan, hemde kazık çakandan Allah hepimizi muhafaza eylesin. Beterin beteri var. Köyden kente akınlar her seyimizi bitirdi. Büyük şehirler de yaşamak tam bir yüktür.Toprağın bere ketli nimetleri nadasa bırakıldı. Çok katlı yüksek beton binalarda oturmak moda oldu, Sabahları horoz sesine hasret kaldık İşin yok.

Doğalgaz, elektrik, Su, Telefon, internet faturalarını öde, İşsizlik, zam, pahalılık, vergiler, insanları canından ediyor. Sorunlara çözümler aranmazken, İnsan enerjisi boş şeylerle heba ediliyor. Hastalık nede niyle kargolar cayır cayır çalışıyor. Korku kabusu tüm insanlığı kaplamış.Tek daya nağımız Allah'a karşı kulluğumuzdur. Yeter ki elimizdeki kuruda olsa bir lokma ekmeğimize gizli bir el uzanmasın. O lokmamız da helâl olsun....
Vesselam