Bir ilim erbabı; Hayat bin Kays El-Harrani

Hayat bin Kays El-Harrani Hazretleri Camii, Şanlıurfa’nın en önemli tarihi yerlerinden biri olarak öne çıkarken ilginç hikâyesiyle de dinleyenleri geçmişe yolculuğa çıkarıyor.

Bir ilim erbabı; Hayat bin Kays El-Harrani

Şanlıurfa’nın Harran İlçesinde yer alan Hayati Harrani Camii’nin asırlık geçmişi ve ilginç hikâyesini dinleyen ziyaretçiler, tarihe yolculuğa çıkıyor. Caminin 15 yıllık imamı olduğunu belirten İzzettin Okkalı ise ziyaretçilere caminin asırlık geçmişini anlatıyor.

Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ün fethinden önce tarihi camiye ismi verilen Hayat bin Kays El-Harrani Hazretlerini ziyaret ederek duasını aldığını belirten Okkalı, şu tarihi bilgileri aktardı: “12’inci yüzyılda doğmuş olan Hayat bin Kays El-Harrani Hazretleri, yüzyılın sonunda 1185 yılında Harran’da vefat etmiştir. Ömrünün son 50 yılını Harran’da tamamladığı yazılıdır. Yaşadığı dönemin bir başka özelliği doğudan Moğolların, batıdan Haçlıların istilası ve 80-90 yıllık, yaklaşık bir asırlık Kudüs’ün işgali var. Vefatından bir yıl önce, 1184 yılında Selahaddin Eyyubi, Hayat bin Kays El-Harrani Hazretlerini ziyaret edip, elini öpüp, duasını almıştır. Selahaddin Eyyubi 1187 yılında, yani El-Harrani’nin vefatından iki yıl sonra, yaklaşık 1 asırdır Haçlılar tarafından işgal edilen Kudüs’ü yeniden fethedip İslam’ın birliğini sağlamıştır. Bu açıdan bakıldığında El-Harrani, tarihin önemli bir dönüm noktasında yaşamıştır.”  

“Camimiz yaklaşık 8 asırlık bir geçmişe sahiptir”

Tarihi caminin El-Harrani’nin oğlu Ömer tarafından inşa edildiğini belirten Okkalı, “Bu cami Hayat bin Kays El Harrani Hazretleri’nin vefatından 10 yıl sonra, 1195 yılında oğlu Ömer tarafından inşa edildiği rivayet diliyor. Dolayısıyla camimiz yaklaşık 8 asırlık bir geçmişe sahiptir. Tabi 8 asırlık bu dönemde cami inşaatında bazı aktarımlar ve çıkarımlar yapılmış, bazı tadilatlardan geçirilmiş, en son 2 bin yılında bir tadilat yapılmıştır. Caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne, denetimi Anıtlar Yüksek Kuruluna, yönetimi ise Diyanet İşleri Başkanlığı’na aittir. Urfa’da dini turizmin önemli bir kısmı burada meydana gelmektedir. Hz. İbrahim (as)’ın makamı ve Eyyüb (as)’ın makamından sonra El-Harrani Camii tarihiyle önem arz etmektedir.” ifadelerini kullandı.

“El-Harrani Hazretlerini ziyaret etmemişseniz, Urfa’ya gelmiş sayılmazsınız”

Okkalı, “Ben yaklaşık 15 yıldır burada görevliyim. Bu 15 yıllık müşahedemizde hemen hemen Urfa’ya gelip Dergâhı ziyaret ettikten sonra burayı ziyaret etmeyen kimse yok diyebilirim. Çünkü Harran bu noktada tamamlayıcıdır. Hatta Şöyle bir söz vardır; Harran için derler ki, ‘Urfa’ya gelip gezdikten sonra Harran’a gelmemişseniz, Hayat bin Kays El-Harrani Hazretlerini, İmam Bakır Hazretlerini ve Harran’daki tarihi yerleri, ziyaret etmemişseniz, Urfa’ya gelmiş sayılmazsınız’. Dolayısıyla bu manada Harran hem dini turizm, hem de diğer tarihsel turizm açısında çok önemli bir yer teşkil ediyor.” dedi.

“El-Harrani, Şeyh Abdulkadir Geylani ve Şeyh Ahmed er-Rufai Hazretlerinin çağdaşıdır”

El-Harrani’nin Şeyh Abdulkadir Geylani’nin çağdaşı olduğunu belirten Okkalı, şunları aktardı: “Yaptığımız araştırmalara göre Hayat bin Kays el Harrani Hazretleri yaşadığı dönemde, Şeyh Abdulkadir Geylani ve Şeyh Ahmed er-Rufai Hazretleri gibi büyük zatların çağdaşıdır. Tabi o dönemde İslam Âlemi büyük bir keşmekeşlik içerisindeydi. Doğudan Moğolların, batıdan Haçlıların kıskacı altındaydılar. Ümmetin eli silah tutan, kılıç tutan erkekleri cihad ile meşgulken geride kalanların eğitim durumları ile ilgili, bunları manevi takviyesi ile ilgili işte bu zatlar meşgul olmuşlardı. Bu zatlar da manevi ordunun komutanları, dua ordusunun komutanları olarak manevi sahadan maddi sahada cihad eden mücahitlere destek olmuşlardır.”

“Peygamber efendimizin (s.a.v.) sünnetine çok önem verirdi”

Okkalı, son olarak şunları dile getirdi: “Hayat bin Kays El-Harrani Hazretlerinin, Şeyh Abdulkadir Geylani Hazretlerini mühim bir müridi olduğu rivayete diliyor. Ömrünün son 50 yılını Harran’da tamamlamış, demek ki ilk 35 yılını Bağdat’ta Şeyh Abdulkadir Geylani Hazretlerinin yanında tedrisatını tamamladıktan sonra muhtemelen burada görevlendirilirmiş. Hayati bin Kays El-Harrani Hazretlerine baktığımız zaman en dikkat ettiği noktalardan birisi sünnetle ameldir. Bazı sözlerinde sünnetle amelin çok önemli olduğundan bahsetmektedir. Önemle üzerinde durduğu bir diğer mesele helal lokmadır.” (Osman Gülebak/Abdulhekim Bulut-İLKHA)