Bir Handikaba dönüşen kazı: Göbeklitepe!..
Şanlıurfa’nın dünya tarihine yön veren arkeolojik kazılarının merkezidir Göbeklitepe…
Bugüne kadar hep 10 bin yılı aşan tarihi arkeolojik buluşları ile gündemdedir Göbeklitepe…
Belki daha önce vardı ama kamuoyu son bir yıldır bir katakullilerin döndüğünü düşündüğü yerdir Göbeklitepe!..
En son geçen yıl kazılarda çıkan önemli bir heykelin kaybolması ile ülke gündemine oturan yerdir Göbeklitepe!..
Tüm araştırma ve soruşturmalara rağmen bir türlü sonuç alınamadığı, son derecede önemli bir kazı alanı olmasına rağmen geçen yıl heykel çalınana kadar bir güvenlik kamerasının dahi olmadığı ilkel güvenlik şartlarında kazı çalışmaları yapıldığı yerdir Göbeklitepe.
Bunca tantanadan sonra halen çalışma alanını tam olarak gösterecek kamera hala takılmadığı, Güvenliğin hala tam olarak sağlanamadığı bir yerdir göbeklitepe!..
Göbeklitepe pilavı ciddi önlemler alınmasa daha çok su alacağa benziyor.
Şimdi sıkı durun!..
Göbeklitepe ile ilgili Akit Gazetesi Yazarlarından Serdar Arseven çok önemli idialarda bulunmuştu yakın zamanda. Arseven: “Almanlar, bizim Şanlıurfa’da bulunan “tarihin en eski yerleşim birimi” Göbeklitepe’nin işletmesini yıllık sadece 400 bin EURO’ya almış ve sırf buranın “dünyaya” tanıtımından yılda 50 milyon EURO kazanır hale gelmiş... Biz ise... “Böyle işlerle ilgilenmiyoruz!..” diyor.
İşte asıl sorunda buradan başlıyor.
Yılda iki kez 2’şer ay çalışma yapıyorlar. O da karınca hızı ile çalışıyorlar.
Biz Urfalılar burada uyurken Arseven’nin deyimi ile: “ Almanlar Urfa’ya bayrağını bile dikmiş!”
Her yıl 50 milyon Euro kazanan Almanlar bu işi ne zaman bitirecekler derseniz?
Ballı kaymaklı bu iş “1000 yıl devam eder”
Onun içindir ki, Kültür ve Turizm İl Müdürü Selami Yıldız’da isyan ediyor.
Kazı çalışmalarının finansmanının Alman Arkeoloji Enstitüsü’nce karşılandığını söyleyen Yıldız: “Cilalı Taş dönemine yani çanak çömleksiz dönem diye tabir edilen Neolotik dönemli Göbeklitepe yerleşimi 80 bin metrekarelik alanı kapsamaktadır. 1996 yılından bu yana her yıl ancak 2 aylık süre zarfıyla sınırlı yapılan arkeolojik kazılarla, bu alanın ancak yüzde 1’inde arkeolojik kazı yapılmıştır. Bu hızla devam edecek kazı, basit hesaplamayla 1000 yıl gibi süreyi göstermektedir. Kazı çalışmalarının daha profesyonel şekilde ele alınıp, hızla yapılması gerekir” diyordu.
Anlaşılan bir şeylerin ters gittiğinin farkına varan Kültür ve Turizm Bakanı da harekete geçti.
Göbeklitepe'de son 10 yıldır kazı çalışmalarının sürdüğünü belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay; ''Geçen yıl orada bir heykel kaybedildi. Ben bir kazı heyetinin izlerini bulmuşken, onu çıkarmadan bir heykelin kaybına neden olmasını bağışlanmaz bir eksiklik olarak görüyorum. Bir Türk üniversitesi de topraklarımızda bir yeri kazıyorsa kendisine çok özel bir imtiyaz verildiğini, onun çok dikkatle yapılması gerektiğini bilecek ve ona göre çalışacak. İster Türk, ister yabancı. Bu özeni, önemi göstermiyorsa gereken kaynağı bulmak konusunda da gayret sarf etmiyorsa daha çok gayretle yapacak yeni üniversitelerimiz ve hocalarımız var. Biz de eskilerin emeğine teşekkür edip yenilerle yola devam edeceğiz. Böyle yaptığımız örnekler var çok güzel sonuçlar alıyoruz'' dedi.
Bakalım Sayın Günay kaybolan tarihi eserlerimizin, kaybolan heykellerimizin ve asıl önemlisi kaybolan yıllarımızın hesabını soracak mı?
Biz, artık bir handikaba dönüşen bu arkeolojik kazılara devletin ciddi bir şekilde eğilmesini bekliyoruz.
Umarım Bakan Günay bu işin peşini bırakmaz…