Bingöl'deki akademisyenler başarıya götüren çalışmalarını anlattı
Türkiye ve Avrupa'da bilim insanlarının başarı sıralamasında, Bingöl Üniversitesinden 3 akademisyen en başarılı ilk bin bilim insanı sıralamasında yer aldı. Başarılı bilim adamları listesine giren Akademisyenler, başarıya götüren çalışmalarını anlattı.
Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında desteklenen projede yapılan araştırmada Türkiye ve Avrupa'da bilim insanlarının başarı sıralamasında, Bingöl Üniversitesinden 3 akademisyen en başarılı ilk bin bilim insanı sıralamasında yer aldı.
Webometrics web sitesinde Kasım ayı içerisinde 5’nici baskısı yayımlanan ve yaklaşık 144 bin akademisyenin bulunduğu Türkiye'de, en başarılı ilk bin bilim insanı listesinde Bingöl Üniversitesinden 3 akademisyen yer aldı.
Sıralamada Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş 208’inci, Rektör Danışmanı ve Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Solmaz 379’uncu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Türkoğlu da 800’üncü sırada yer aldı.
Google Scholar atıf sıralamasında ise Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, Tıp kategorisinde 3’üncü, fizyoloji alanında ise 2’nci sırada yer alarak önemli bir başarıya imza attı.
“Bilim adamlarımıza bilimsel çalışmaları yapacak çok güzel bir ortam hazırladık”
Türkiye’deki bu kadar çok sayıdaki akademisyen içinde, üniversitelerinden 3 akademisyenin ilk bin sıralamasına girmesinin kendilerini sevindirdiğini dile getiren Baydaş, “Yeni kurulan bir üniversitenin böylesi bir başarıyı göstermesi, hakikaten kolay değil, çünkü emsallerimiz içerisinde baktığımız zaman böyle bir başarının gösterilmesi gerçekten zor. 144 bin akademisyen içinde ilk bine giren 3 akademisyenin üniversitemizde bulunması bizim için son derece önemlidir. Burada bu sıralama yaparken de sebeplerine bakmaktan da fayda var, bilim adamlarının çalıştığı ortamın hazırlanması gerekiyor. Bingöl üniversitesi olarak, bilim adamlarımızın daha iyi çalışmalar yapabileceği merkez laboratuvarımızla, kendi bilim adamlarımıza bilimsel çalışmaları yapacak çok güzel bir ortam hazırladık. Son derece gelişmiş ve teknolojik bir merkezi laboratuvarımız var. Burada uluslararası başarılar getiren önemli çalışmalar yaptık. Bu çalışmaları zaman zaman siz basınla paylaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Elde edilen başarının yapılan kaliteli çalışmaların kabul görmesinden kaynaklı”
144 bin akademisyenin bulunduğu Türkiye'de, en başarılı ilk bin bilim insanı listesinde 379’uncu olan Bingöl Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Solmaz, elde edilen başarının yapılan kaliteli çalışmaların kabul görmesinden kaynaklı olduğunu söyledi.
Solmaz, gelen başarının neye göre yapıldığı hakkında bilgilendirmede bulunarak, “Türkiye’deki akademisyenlerin sıralamasını Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında ‘Project Acumen’ adıyla bir proje çerçevesinde yapılıyor. Bu sıralamayı yapan İspanya Milli eğitim bakanlığına bağlı bir kurum yâda bir birim. Yapılan sıralamada bilim adamlarının çalışmaları dikkat alınarak yapılıyor. Daha doğrusu çalışmaların niteliği ve kalitesi ele alınarak yapılıyor. Çalışmalar kapsamında bütün akademisyenlerin Google Scholar ve Webo Science verileri dikkate alınıyor. Aynı zamanda ‘H İndex’i ve atıf sayısı dediğimiz bir-iki parametre var, bunlarda yine yapılan çalışmaların kalitesiyle ilgilidir.
Ayrıca Sizin yaptığınız bilimsel çalışmalar, diğer bilim insanları tarafından ya da bilim camiası tarafından nasıl görülüyor, kabul görüyor mu? Ya da ses getiriyor mu? Tüm bunlar göz önünde bulundurularak başarı sıralaması yapılıyor. Türkiye’de şuan 144 bin civarında akademisyen bulunuyor. Belirlenen bilim insanı listesinde de üniversitemizden 3 akademisyen yer aldı, ben de onlardan biriyim. Bu bizim için mutluluk verici bir durum. Daha da ötesi, en büyük arzumuz; öğrencilerimizi ve gençlerimizi motive olma açısından çok daha fazla önemsiyorum. “diye konuştu.
Solmaz, gelen başarının yaptığı bilimsel çalışmalara bağladığını belirterek , “Şuan ‘yenilebilir enerji’ üzerinde çalışıyorum. Bir de, ‘malzeme ve malzemelerinin dayanma’ alanlarında çalışıyorum. Bildiğiniz gibi yenilebilir enerji gümümüzde popüler olmaya başladı. Hali hazırda tüm dünyada kullandığımız enerji kaynakları büyük bir çoğunluğu fosil kaynaklı ve bunların belirli rezervleri dünyanın belirli yerlerinde var. Bunları yaktığımız zaman insan ve çevreye büyük zararları var ve daha da önemlisi bunlar tükenmeye başlıyor. Dolaysıyla yenilebilir alternatif kaynaklara ihtiyaç var bütün dünyada. Bende geleceğin enerji teknolojisi olarak kabul edilen ‘Güneş hidrojen sistemiyle ilgili çalışmalar yapmaktayım. Bu alanda da Bingöl Üniversitesi’nde Türkiye’nin en iyi laboratuvarlarından bir tanesini kurduğumuzu düşünüyorum. Şuan bu alanda dünyada ne tür çalışmalar yapılıyorsa biz de aynısını yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yapmış olduğumuz çalışmalara uluslararası ve uluslararası ölçekte atıf almasıdır”
144 bin akademisyenin bulunduğu Türkiye'de, en başarılı ilk bin bilim insanı listesinde 800’cü sırada yer alan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Türkoğlu elde edilen başarının önemli sebeplerine değinerek, “Yılların birikimi sonucunda elde edilmiş bir başarı. Belli bir makale ve çalışma odaklı değil. Yaklaşık 20 yıllık bir akademik çalışmalarımızın sonucunda elde edilmiş bir başarıdır. Bu başarı sıralamasına girmemizin en önemli etkeni bizim yaptığımız çalışmalardır. Fakat yapmış olduğumuz çalışmalara uluslararası ve uluslararası ölçekte atıf almasıdır. Başka bilim insanları çalışmalarımızı referans göstererek, onlarda daha farklı çalışmalar ortaya koymuşlardır. Bu demektir ki bizim yaptığımız çalışmalar, uluslararası ölçekte kabul görmüş ve başkalarının daha ileri düzeyde bilimi taşıya bilmeleri için basamak olmuştur. Bu bizim için gurur vericidir. Mühendislik alanında böyle üst düzeylere gelmek zordur. Bu alan devamlı yenilik ister. Yapılan teorik çalışmaların pratik uygulaması olması lazım.” dedi.
“Kesinlikle bulunduğunuz şartları olumsuzluk ve ümitsizlik vesilesi yapmayın”
Lise yıllarında hayalinde sadece iyi bir elektrik ustası olmak için çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Türkoğlu, “Üniversiteye gidip okumak aklımda yoktu. Sadece meslek lisesini okuyup elektrik ustası olmak hayalim vardı. Ama liseyi okurken, insanların üniversiteye gitme heyecanını gördüm. Bu şekil bende bir arzu oluştu, dershaneye gidip üniversiteyi kazandım ve bu aşamaya kadar geldim. Burada gençlere seslenmek istiyorum. Kesinlikle bulunduğunuz şartları olumsuzluk ve ümitsizlik vesilesi yapmasınlar ama iyi bir şekilde değerlendirsinler. Her öne çıkan imkânları ve fırsatları iyi değerlendirmek lazım.” şeklinde konuştu. (Nihat Kanat- İLKHA)