Bingöl'de 'İslam Ümmetinin Yetimleri: Kürtler' konferansı

Bingöl Üniversitesi’nde Erdemli Gençlik Kulübü tarafından ‘İslam Ümmetinin Yetimleri: Kürtler’  temalı resim sergisi açılarak bir konferans düzenledi.

Eski Rektörlük Binasında yapılan etkinliğe katılan katılımcılar, zulüm coğrafyalarında çekilmiş fotoğraflardan oluşan resim sergisini gezdikten sonra konferansın yapıldığı Rektörlük Konferans salonuna geçtiler.

Sunuculuğunu Hasan Kalabalık’ın yaptığı program ilahiyat öğrencisi Taha Narin’in okuduğu Kuran’ı Kerim tilavetiyle başladı. Programa konuşmacı olarak Tarihçi Yazar Emin Güneş katıldı.

Kulüp yetkililerinden Kadri Kınık, Erdemli Gençlik Kulübü’nün tanıtımını yaptı ve daha önce yapmış oldukları etkinlikler hakkında bilgiler verdi.

Kulübün tanıtımından sonra, Halepçe,  Başbağlar, Susa, Dersim ve Roboski gibi Kürt coğrafyalarında meydana gelen katliamları içeren bir sinevizyon gösterimi oldu. Sinevizyon gösteriminde öğrencilerin duygu dolu anlar yaşadığı gözlendi.

“Kürtler ümmete ihanet etmediler”

Kürtlerin batı ile işbirliği içine girmediğini belirten Tarihçi Yazar Emin Güneş, “Kürtler aşiret halinde yaşıyorlardı. O dönemlerde Kürtler iffetlerine ve dinlerine çok bağlı bir milletti. Bu aşiretlerin liderleri genelde âlimlerden oluşuyordu. Ya âlimdi ya şeyhti. İsimlerinin önünde ya molla ya şeyh ünvanları vardı. İşte bu haysiyetli insanlar bir kurtuluş tuzağına düşürülmeye çalışıldılar ama batı ile iş birliğine yanaşmadılar. İffetlerini ve izzetlerini satmadılar. Ümmete ihanet etmediler. Bunu kabul etmemelerinin bedelini çok ağır ödediler. Toprakları parçalandı. Bir kısmı Suriye Araplarına verildi. Bir kısmı Türkiye’de kaldı. Bir kısmı Irak’ta kaldı. Böylelikle parça parça bir Kürt coğrafyası haline geldi.” dedi.

“Kürtlerin dili, ırkı yok sayıldı”

Bu bölgelerin her birinde Kürtlere farklı farklı zulümlerin yapıldığını dile getiren Güneş, “Mesela Suriye Kürtlerine kimlik verilmedi. Irak’ta yaşanan Enfal saldırılarında en az 180 bin Kürt öldürüldü. 100 binden fazla kadın dul kalmıştı. Nice çocuklar yetim kaldı. Türkiye’de de nice acılar çekildi. Şeyh Said kıyamından sonra nice katliamlar yaşandı. Türkiye’de yaşayan Kürtleri kimliksiz, kişiliksiz bırakma adına nice zulümler yapıldı. Zilan katliamında resmi kayıtlara göre 15 bin insan öldürülmüş. Gayri resmi kayıtlar bunu 47 bine kadar çıkarıyor. 200 tane Kürt köyü haritadan silindi. Kürtlerin dili, ırkı yok sayıldı.” diye konuştu.

“Kürtler de Hz. Hüseyin gibi ‘zillet bizden uzaktır’ dediler”

“Bu zulümler bu zamana kadar mütemadiyen devam etti.” diyen Güneş, “Bizler ümmetin yetimleri diyerek Kürtleri sanki ümmet itelemiş, ezmiş gibi anlatmak yanlış olur. Bunun sebebi izzetli Kürtlerin batının dayadığı alçaklığı ve zilleti kabul etmemesinin bir sonucudur. Bilinçli bir tercihin sonucudur. Tıpkı Hz. Hüseyin’in Yezit’le iş birliğini ret etmesi gibidir. Hz. Hüseyin’de başına gelecekleri biliyordu ama zillete boyun eğmedi. İş bu bir bilinçli tercihtir. Kürtler de Hz. Hüseyin’in izinden giderek onun dediği gibi ‘Zillet bizden uzaktır’ dediler. Zillete yanaşmadıkları için, izzetli bir duruş sergiledikleri için dünyayı karşılarına aldılar ve dünya devletlerinin av köpeklerine parçalattırıldılar.” şeklinde konuştu.

Güneş, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.

(İLKHA)