BÇG’yi Karadayı, Çevik Bir ve ben kurduk!

İkinci kez ‘darbe’ davası tutuklusu olan Çetin Doğan, BÇG’nin kurulmasıyla ilgili emrin verildiği toplantıya Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 2. Başkan Çevik Bir ve kendisinin katıldığını söyledi.

BÇG’yi Karadayı, Çevik Bir ve ben kurduk!
'BÇG’NİN BAŞKANI BENDİM’ DİYEN ÇETİN DOĞAN’DAN YENİ İTİRAF
28 ŞUBAT postmodern darbe süreciyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alhınan dönemin Genelkurmay Karargahı’nın etkili isimlerinden şok itiraflar geldi. Balyoz davası tutuklu sanığı Çetin Doğan, “BÇG’yi Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 2. Başkan Çevik Bir ve Ben kurduk” derken, Teoman Koman “BÇG’nin Milli Güvenlik Kurulu ile ilgisi yok, Karargah’ta kurdular” dedi. 5 dalgada gözaltına alınan 9 isimden 6 emekli general 28 Şubat kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.
4 Nisan 1997’de üçümüz toplandık
Balyoz duruşmasında “BÇG’nin başkanı olarak atandım” diyen 28 Şubat sürecinin Genelkurmay Harekat Daire Başkanı olan emekli Orgeneral Çetin Doğan, mahkeme ifadesinde Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) kuruluş aşamalarını anlattı. 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonrasında TSK İçhizmet Kanunu 35.madde uyarınca dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 2. Başkanı Çevik Bir ve kendisinin bir toplantı yaptığını anlatan Doğan, bu toplantıda irticai faaliyetlerle ilgili bir Batı Çalışma Grubu’nun kurulduğunu söyledi. Doğan, üçlü toplantının tarihinin ise 4 Nisan 1997 olduğunu söyledi.
Tüm başkanlıklara yazıyla bildirildi
“Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda Genelkurmay Başkanlığı çerçevesinde bir çalışma başlattı” diyen Doğan “Bu anlayışla TSK’da kendisine ne düşünebilecek, ne yapılabilecek bir araştırmasını istiyor. Bunu birinci Başkana söyleyerek, ikinci başkana söylerek bir toplantı yapılıyor. Ben de bu toplantıda bulundum. Bu toplantı da tezekkür edildi. Denildi ki, biz bu doğrultuda bir çalışma grubu kuralım, ne yapılabileceği konusunda bir çalışma yapalım. Bu toplantı sonrasında başkanlıklara yazılar yazıldı ve irticai faaliyetlerle ilgili bir çalışma grubu kurulması emri verildi” diye konuştu.
Yine ‘Islak imza makinası’ iddiası
28 ŞUBAT soruşturmasının 5. dalgasında gözaltına alınıp sorgulanan şüphelilerin Ankara 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdikleri ifadelerde “ıslak imza”, “Genelkurmay’ın yazım tekniği” tartışması yeniden gündeme getirildi. 27 Mayıs 1997 tarihli Genelkurmay 2.Başkanı Çevik Bir imzalı “Batı Çalışma Eylem Planı” belgesinin sahte olduğu ileri sürüldü. Çetin Doğan, kendisine belgenin gösterilmesi sonrasında “Bu yazı o dönemde Genelkurmay Başkanlığı’nda yazılan yazılardan farklı. Ekindeki yazılı hususların içeriğini de kabul etmemekle birlikte yazı karakterleri arasında da farklılıklar var” dedi.
Önce kabul etti sonra reddetti
Emekli Korgeneral Vural Avar ise savcılık ifadesinde belgenin kendisini görevlendiren daire başkanı tarafından paraf edildiğini kabul etti ancak Mahkeme’de bu ifadesini değiştirdi. Vural Avar mahkemede, “Şimdi burada Sayın Çetin Doğan’ın ifadesinden anlıyorum ki böyle bir belge yoktur. İfademi bu şekilde değiştiriyorum” dedi. Kamuran Orhon da aynı belge ile ilgili olarak,
“27 Mayıs 1997 tarihli belgenin gerçek olduğuna inanmıyorum. Belgenin ekinde bizden bir personel istendiği yazılmış ancak ben böyle bir personel gönderdiğimi hatırlamıyorum” dedi.
‘O imza makina ile atılmış’
Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen ise “Bu belgenin başlığında bulunan Çevik Bir imzasının da sahte olabileceğini düşünüyoruz. Çünkü, imza tamamen metin dışına atılmış, makine ile atılan imzalarda da bu özellik bulunmaktadır” dedi. Ülgen, belgeye itibar edilmemesini istedi. Benzer tartışma daha önce Dursun Çiçek imzalı “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” soruşturması sırasında da yaşanmıştı. Belge için önce “kağıt parçası” denilmiş, imzanın ıslak imza olmadığı belirtilerek yok hükmünde olduğu ileri sürülmüştü. Ancak ıslık imzalı hali üzerinde yapılan birden çok bilirkişi incelemesinde belgenin gerçek olduğu ortaya çıkmıştı.
BÇG, MGK kararlarından bağımsız ve ilgisiz kuruldu
MEŞHUR 28 Şubat MGK’sına Kara Kuvvetleri Komutanı olarak katılan emekli Orgeneral Hikmet Köksal ifadesinde “MGK toplantısında BÇG gibi bir yapının oluşturulacağıyla ilgili bir müzakere geçmediği gibi MGK kararlarında da böyle bir husus yer almadı. Bu bir Karargah çalışmasıdır ve Genelkurmay Başkanlığı nezdinde yapılmıştır. BÇG’den emekli olduktan sonra haberdar oldum” iddiasında bulundu.
Dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Teoman Koman ise “Jandarma Genel Komutanı olarak MGK toplantısına katıldım. Kararlarda benim de imzam vardır ancak diğer arkadaşların da söylediği gibi BÇG adı altında yapıldığı iddia edilen çalışma MGK kararlarından bağımsız ve ilgisiz olarak Genelkurmay Karargahı’nda hazırlanmıştır. Benim bu belgelerin hazırlanması ve uygulanması aşamasında hiçbir imzam, fiili bir çalışmam ve dahilim söz konusu değildir” dedi.
Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi ise “28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısına katıldım. Kamuoyunca bilinen kararların altında imzam var. Bu kararlara daha sonra Başbakan da imza attı. Bundan sonraki aşamada yapılan BÇG ve Batı Eylem Planı vb. çalışmalarla ilgim yok. Bu çalışmalar Genelkurmay içinde yapılmaktadır. Ben kuvvet komutanı olarak ayrı bir birimde olduğumdan dahilim söz konusu değil. BÇG ismini ilk 18 Ağustos 1997’de duydum” dedi.
Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç ise suçlamaları reddederek “1995 yılında MGK Genel Sekreterliği’ne Bakanlar Kurulu kararıyla atandım. MGK’ya katılırım ancak alınan kararlarda oy hakkım yoktur. BÇG’nin çalışmalarına hiçbir surette katılmadım” dedi. Emekli Korgeneral Engin Alan “BÇG’de yer almadım. Hiçbir toplantısına, hiçbir çalışmasına katılmadım. Suçlamaları ret ediyorum” derken, emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın “Ortada yapılan bir eylem yok. Benim aleyhimde somut olgular yok. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Kaynak: Lütfi Kaplan/STAR