Beleş ağalık yapıyorlar!...

Beleş ağalık yapıyorlar!...

Son günlerde ekranlarda sıkça dönen marketlerin 'koşulsuz iade' hoyratlığı ilk bakışta tüketiciye yarıyor gibi dursa da...

Cemil Üzen'in haberi

Gıda perakendeciliğinin önemli markaları müşterilerine 'koşulsuz iade' seçeneği sunuyor. Pek çok market alınan ürünlerin bir kısmı tüketilmiş olsa bile tüketiciye parasını iade ediyor. Hem uluslararası hem yerel marketlerin artışıyla birlikte sektörde rekabet de kızıştı.

Son zamanlarda perakende sektörünün önde gelen markaları, başlattıkları 'koşulsuz iade' kampanyaları ile dikkat çekiyor.

Reklam filmlerinin çekilmesi ile bu uygulamalar yeni başlamış gibi görünse de aslında pek çok market zinciri uzun süredir koşulsuz iade uygulaması yapıyor. Migros, Carrefour, Tansaş, Kiler, Kim, A101, BİM gibi sektörün önemli markaları arasındaki iade yarışı ilk bakışta tüketiciye yarıyor gibi görünüyor.

Marketler arasındaki bu rekabetle birlikte tüketici artık yarısı yenmiş sucuk, kırık yumurta, bir kısmı kullanılmış un gibi beğenmediği ürünleri hiçbir mazeret göstermeden iade edebiliyor.

Tedarikçiyi mağdur eden bu durum, perakendeciyi etkilemediği gibi, prestij kazanmasını da sağlıyor. Perakende zincirleri bu konuyla ilgili reklam filmleri çekerek âdeta “yatırım” yapıyorlar.

Koşulsuz iade konusunda yasal bir zorunluluk bulunmamasına, uygulamanın yasalarda sadece ayıplı malları kapsamasına rağmen marketlerin satışları artırmak için başvurduğu bu yöntem üreticiyi mağdur ederken, büyük zincir marketlere adaletsiz ve haksız bir pozitif pr çalışması olarak dönüyor.

Burada özellikle perakendecilerin depolarının fiziksel yetersizliği ve bu depolarda çalışanların ürün ve soğuk zincir konusundaki yetersizliğinin faturası da üreticiye kesilmektedir. Doğru muhafaza edilemeyen ürünler ve doğru takibi yapılmayan tarihi geçmeye yakın rafa çıkan ürünler ise mağduriyetin bir başka versiyonu…

İlk bakışta durumdan memnun olan tüketicinin, uzun vadede kazançlı çıkma ihtimali ise neredeyse sıfır. İade edilen ürünler maliyet tablosunda eksi olarak yazıldığı için, üretici bu zararı mevcut koşullarda bir süre sonra telafi edemez hale gelecek, kendini düze çıkarmak için bu durumu fiyatlara yansıtacaktır. Koşulsuz iade rahatlığı, tüketiciye pahalı ürün olarak geri dönecektir.

Üretici ise, fiyat yükseltmezse iadelerden ötürü, fiyat yükseltirse satışın azalmasından ötürü mağdur olacaktır. Her hâlükârda üreticiyi, uzun vadede ise tüketiciyi etkileyen “Koşulsuz İade” tüketim alışkanlıklarının israfa doğru evrilmesine neden olacak, yeni bir alışveriş kültürü yaratacaktır. Bir zümrenin çıkarı için, ekonominin diğer enstrümanlarının hiçe sayılması ekonominin bizzat kendisini baltalayacaktır.

Sektörün önde gelen isimleri ne diyor?



Mask Gıda A.Ş.Yön.K B. Ahmet ÖZER: "Bunlar 'Koşulsuz İade' kumpanyası"

Reklamlar aynı kumpanyayla çınlıyor bu aralar.
Yok,yok yanlış okumadınız zira bu bir kampanya değil kumpanyadır.
Kampanyalarda tüketici veya müşteri neticede karlı çıkar burada ise tam tersi neticede tüketici zararlı işte bu yüzden kampanya değil kumpanya diyorum.
Ne diyorlar her şartta iade alırız, ya da tam böyle demeseler de böyle bir algı oluşturmak amacı ile böyle bir imada bulunuyorlar.
Şimdi tüketicinin bu durumdan karlı mı zararlımı çıktığına bir bakalım.
ülkemizde ali kıran baş kesen at koşturan bazı firmalar kapital güçlerini kullanarak üreticileri öylesine cendere altına almışlardır ki üretici firmalar keyfe keder dayatmalara maruz kalıp seslerini çıkaramamaktadırlar.
bekara hanım boşamak kolay;
Bazı firmalar aynen bu ata sözünü doğrularcasına aldıkları iadeyi aynen üretici firmaya bir şekilde yansıttığı için kendilerine bu uygulamanın hiçbir zararı yoktur.
Sadece reklam yapıp ismini duyurmak için bir israf dünyası oluşturmaktadırlar.
Bu durum açlıktan susuzluktan yüzlerce insanın öldüğü bir dünyada kime yaramaktadır.
Söyleyelim birkaç doyumsuz kaprisli tüketiciden başkasına değil zira duyarlı hiçbir tüketici böylesine müsriflik kokan bir kumpanyaya gerek ülkemiz gerekse insanlık için itibar etmeyecektir etmemektedir.
Peki zararı kimedir düşünün ki günü geçmemiş kalitesi bozulmamış bir ürünün koşulsuz iadesi ne anlam ifade eder. Üretene yapana satana herkese zarardır .bu zararı kim karşılarsa bir süre sonra batacaktır.
Sizce bu zararı kim karşılar?
Tabiî ki bu tip kumpanyaları yapanlar değil üretici firmalar karşılar.
Peki üretici bu zararı ne yapar.
Ya sinesine çeker bir süre sonra bu gibi etkenlerden dolayı batar.
Ya da bu tip gereksiz giderleri fiyatlara yansıtır bu da ürünün bir dahaki üretiminde pahalılıktır.
Anlayacağınız bu koşulsuz iade et kumpanyasında kumpanyayı yapan hiçbir zarara uğramamaktadır.
Zarar tamamen başlangıçta üreticiye sanayiciye en nihayetinde de duyarlı tüketiciye yansımaktadır.



Şener Gıda Yön. K. Başk. Burhan SAYILGAN: "İade bir israftır"

Öncelikle kendimizi perakende satıcısı yerine koyalım. Raflarında on binlerce ürün portföyü var, bunlardan her birinden koşullu iade olabileceği söz konusu olursa, AVM’ lerin ciddi bir kaybı söz konusu. Ancak AVM ‘ler en az üretici kadar iade edilecek ürünün genel maliyetinin ülke ekonomisine zararını göze almalı.

Ne yazık ki bir koli içerisinde en az on iki adet ürün var. Herhangi birinde kendilerinden kaynaklanan bir sıkıntı yüzünden kolinin tümünü bir kenara atıp, üreticiye teslim edinceye kadar kalan kolinin tümü rafa çıkarılmayacak duruma getirilmemeli. Bu aynı zamanda israf olduğu bir aşikârdır, bize düşen iadeyi fiyat listesine yüklemek değil, israf kabul edip, bu israfı önlemektir.
Her üretici hergelen iadeyi işleyemez. Açılmış, paket çözülmüş veya ambalajı hasar görmüş hiçbir ürün yeniden üretilmez. Ancak ambalaj hasar görürse, bu üründe işlenebilirlik olursa %40 zararla geri dönebilir, buda büyük bir israftır. Bu konu herkes için önemlidir. Sınırsız müşteri memnuniyeti, belki yük sayılır gibi gözükse de yük olmaktan çıkarıp, karşılıklı doğru ve samimi bir orta yol bulmak iki tarafın memnuniyeti mutluluğumuzdur. İsraf iki taraf ve herkes için de doğru değildir. Önlemekte bize düşer.




Metin Helva Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı BOZTOPRAK: "Market zincirleri suistimal ediyor"

Şüphesiz insan sağlığını tehlikeye sokabilecek ürün ve hizmetlerin kanun koyucular tarafından güvenceye alınması gereken bir konudur. Özellikle gıda sektöründe bu konuya ayrıca özen gösterilmeli ve tüketicilerin güvenliği sağlanmalıdır.

Müşteri memnuniyetinin sağlanması için satın alınan malın ayıplı olması halinde iadesinin yapılması son derece doğaldır ancak burada ayıplı malın tanımı gözden geçirilip bu konu üzerinden değerlendirme yapmak sağlıklı olacaktır.  

Bir malın satıcısı tarafından bildirilen veya o malın ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında, standardında, teknik düzenlemesinde yer alan özelliklere uygun olmaması “ Ayıplı Mal”    olarak kabul edilir.

Boztoprak Gıda A.Ş. olarak, market zincirlerinin bu konuyu kendi lehine kullanıp tüketiciye karşı  “koşulsuz iade” , “memnun kalınmazsa kısmen tüketilmiş bile olsa iade edilebilinir” şeklindeki yorumları ayıplı malların iadesi konusunda üreticiye karşı yeterince hassasiyet göstermediklerini ve bu konuyu suistimale açık hale getirdikleri kanaatindeyiz. Market zincirleri bu konu üzerinden reklam yapıp satışlarını arttırırken üretici firmalara daha fazla iade göndermelerini doğru bulmuyoruz. Bu durum sektördeki tüm firmaları etkilerken maliyetleri arttırıcı bir unsur haline gelmiştir.

Tüketici kanunda sadece ayıplı malın iadesini düzenleyen Sanayi bakanlığının bu detayları da göz önüne alarak yeni uygulamalar yapmasını ve zincir marketlerin iade konusunda “son kullanma tarihi geçen” , “ 30 gün içerisinde iade edilebilir” gibi şartlar getirmesini bekliyoruz. Bu şekilde hem üretici firmalar sağlıklı çalışma yapacak hemde milli servette bir kayıp  gerçekleşmemiş olacaktır.



 Özpey Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet AKYÜZ: "Dalkavukluk yapıyorlar"

Her firma tanıtım kataloğunda veya internet sitesinde müşteri memnuniyeti odaklı çalıştıklarından mutlaka bahseder. İster mal ister hizmet üretsin herkes tabii ki müşterisini memnun ederse satışlarını arttırır ve ayakta kalıp büyüme şansını elde eder. Perakende sektöründe de müşteri memnuniyetini sağlamak için birçok aktivite yapılır ve bunların tamamına yakını üreticiye fatura edilir.

Hiç kimse müşteriye ayıplı-kusurlu malı satamaz. Sehven ya da üretim hatası sonucu bu şekilde bir satış olursa  elbette müşteriye de iade hakkı doğar. Fakat son zamanlarda özellikle ulusal bazı mağazalar gıda maddelerini bile koşulsuz iade aldıklarını reklam ederek işi iyice abartıp müşteri dalkavukluğuna soyundular. Bedelini kendi ceplerinden karşılayacaklara bir sözümüz olamaz. Rekabette bir adım öne çıkmak için yapmış der saygı duyarız.

 Ama hiçbir mağazanın bunu yapmayacağını da biliyoruz. Üretici zaten ürününü rafa koyana kadar akıl almaz isimler altında bedeller ödemeye zorlanmışken ve çalışanların stoklama, saklama ve sunum hataları yüzünden zaten iadeyle başı  dertteyken birde üstüne koşulsuz iade garabetinin yüklenmesi ile iyice perişan olacaktır. Artık yöresel ve özel lezzetler üreten kobi ölçekli yerli üreticiler kaybolacak; müşteriyi memnun edelim derken onları bir adım sonrasında az çeşit az lezzet ve yüksek fiyatlı ürünlerle başbaşa bırakacaklar. Ve bu gidiş sağlıklı bir gidiş değil.



Dinçer Gıda Yön. Kur. Başk. Mehmet Tevfik DİNÇER: "Olan milli servete oluyor"
Öncelikle; Koşulsuz iade tüketici için önemli bir rahatlık sağlamaktadır.ancak burada hem üreticiye hem de tüketiciye de önemli bir görev ve sorumluluk düşmektedir.

Tüketici,

Satınaldığı ürünlerin kapalı ambalajlı olmasına dikkat etmelidir.

Gıda sicili kaydı olmasına dikkat etmelidir.

Son kullanma tarihine dikkat etmelidir.


Bunların dışında üretici deposundan çıktıktan sonra ,depolama ve saklama ve sunma koşullarından kaynaklanan sorunlar yaşanabilmektedir. Bakliyat iadeleri konusunda , firma olarak bugüne kadar yapılan çalışmalarımızda karşılaştığımız sorunlar konusunnda şunları söyleyebilirim;

Ulusal marketlerle daha önceki yıllarda yaptığımız çalışmalarda özellikle iadelerde ciddi sıkıntılar yaşandı.şöyleki, gönderilmiş ürünler,örneğin kırmızı mercimek,bulgur,nohut,fasulye,pirinç v.b ürünlerin ambalajlarının yırtıldığı,bunların birbiriyle karıştırılarak iade edilmek istenmiştir.iadelerin karıştırılmadan iadesi talep edildiği halde buna pek uyulmamıştır.

Ancak yerel mağazalarda benzer durumlar yaşandığı halde bu konuda daha dikkatli oldukları gözlenmiştir.

Evet iade tüketicilere bir rahatlık avantajı sağlamaktadır. Ancak bu avantajın kullanılmasında sorumlu davranılmalıdır. Çünkü üretilmeyen şey tüketilemez.

Tükettiğimiz malları da daha özenli bir şekilde tüketmeliyiz. Tüketicilerimizin, koşulsuz iadeye yaklaşımı, iade edilen her ürününün milli servetin heba olmaması ve üreticileri pozitif yönde kendilerini geliştirmeye teşvik etmelidir.

Tükettiğimiz malları da daha özenli bir şekilde tüketmeliyiz. Tüketicilerimizin, koşulsuz iadeye yaklaşımı, iade edilen her ürününün milli servetin heba olmaması ve üreticileri pozitif yönde kendilerini geliştirmeye teşvik etmelidir.

 

Eğitimci ve Perakende Danışmanı Ercüment TUNÇALP: "Alkışı perakendeci, bedduayı üretici alacak"

Son günlerin en çok izlenen televizyon reklamlarında, tedarikçi kesesinden ‘koşulsuz iade’ konusu işlenmektedir.

Elbette müşteri memnuniyeti adına şikayetlerin bertaraf edilmesi, bütün dünya perakendecilerinin hedefidir. Ancak rekabette iyice sıkışan bazı güçlü satıcıların sınırları kaldırıp bu külfeti tedarikçiye yüklemesi bize özgü bir sahnedir.

Şımartılan müşteriden, sebebi sorulmadan alınan iadelerin bu havayı atan perakendeciye tek kuruş maliyeti yoktur. Tamamı tedarikçiye borç yazılacağı gibi televizyon reklam bedeli bile bu isimsiz kahramanlara paylaştırılacaktır. Yani alkışı perakendeci, bedduayı üretici alacak, üstünede ceza ödeyecektir. Ne kaymaklı kadayıf değil mi ?

Filmin son kısmı daha da hazin bitecektir. Artan iadeler, tedarikçiye iade prosedüründeki disiplini de bozacak, çöp haline gelen bir yığın haksız sevkiyat ters yöne doğru hareket edecektir. Böylece, onlarca ayrı gerekçe ile tahsil edilen raf bedellerine bir yenisi daha ilave edilecektir: Koşulsuz iade bedeli

Retail News