Bediüzzaman 'Nübüvvet' Sempozyumu başladı
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen 'Nübüvvet' konulu 10. Uluslararası Bediazzaman Sempozyumu Ataköydeki Sinan Erdem Spor Salonunda çok sayıda davetlinin katılımıyla başladı.
Mısır'dan Hafız Mahmut el Tuği'nin Kerim tilavetiyle başlayan sempozyuma Bediüzzaman Hazretlerinin talebeleri, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, AK PArti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin çelik, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş katıldı. Siyasi isimlerin yanı sıra Türkiye, İtalya, Somali, İngiltere, Güney
Afrika, Suriye, Mısır, Rusya, ABD ve Almanya gibi çok sayıda ülkeden 300ü aşkın gözlemci ve akademisyen de sempozyumda hazır bulundu.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faris Kaya bugüne kadar vakıf tarafından yapılan sempozyum, konferans ve seminerler hakkında bilgi verdi. Bediüzzaman Hazretlerinin Peygamber Efendimiz (asm) ve Nübüvvet konusundaki görüşlerini aktardı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: Büyün noktalar sizi vahiy ve nübüvvete yönelndiriyor. Sempozyumun konusu çok önemli. Vahiy olmadan akıl doğrulara ulaşamaz.
Hindistanlı Prof. Dr. Aslam Islahi: (Konuşmamı Kur'an dili Arapça ile yapacağım diyerek konuşmaya başladı.) Biz azınlıkta olduğumuz için Müslüman başka yok sanıyorum fakat ben şimdi bu manzarayı görünce sevince gark oluyorum. Bu hizmetleri görünce Hindistan'da da bizleri adeta kamçılıyor. İnşallah Risale-i Nurlar Hindistan'da da yayılacaktır. Bugün bu nuru almaya ve memleketime götürmeye geldim.
Amerika İlahiyat okulundan Prof. Dr. Christine Johnson: Amerika'da bu tür programlar yapılmıyor. Özellikle bayanların ilgi göstermesi çok önemli. Daha önce de gelmiştim o duygularımın gerçekleştiğini görüyorum. Ben bir Hırsitiyan olarak Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Hıristiyan-Müslüman diyaloguna önem verdiği için benim için çok önemli bir yeri var.
Suriye'den Şeyh Mahmut Hasani: Suriye'den Şeyh Mahmut Hasani: Yaralı memleket Suriye'den geliyorum. Bu konuda çok dertliyim. Risale-i Nur'u okuyunca kendimi uçsuz-bucaksız denizlerde görüyorum. Bediüzzaman'ın eserlerini okumaya başlayınca adeta İslam mücahidi olan Bediüzzaman'ı Resulullahın (asm) ahlakı üzere gördüm. Onun yarası beden yarası değil Ümmet yarasıdır. Bediüzzaman Ümmet-i İslamiyeye Allah'ın bir hediyesidir. Onun eserleriyle Allah onunla adeta ümmetin imanını kurtardı. Onun eserlerinde kainat Lailahe illalh diye haykırıyor. Risale-i Nur bu asra ve gelecek asra ilim talep etme aşkı aşılamıştır.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 3D modelleme ile yöntemi ile Bediüzzaman Said Nursi seslendirildi.
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey: İslam dünyasında üzücü hadiseler var. Cenab-ı Hak bu toplantıyı bir dua kabul ederek onları söndürsün inşallah.
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Abdullah Yeğin ağabey: Ne vermişse Cenab-ı Hak vermiş. Biz aciz kullarız. Tefekkür sahibi olmak istiyoruz. Bizim methedilecek tarafımız yok sadece kusurlarımız var. Güzel konuşamadım için daha güzel konuşan Üstad Bediüzzaman'dan bir kaç cümle nakledeceğim. (Konuşan Yalnız Hakikattir bölümünü okudu.)
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Salih Özcan ağabey: Üstad ne dediyse ortaya çıktı. Kabrim bilinmesin dedi bilinmiyor. Cenab-ı Hak rahmet eylesin.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu: İstanbul'umuz fevkalada önemli bir sempozyum vesilesiyle bir aradayız. Sempozyum önemli mesajları ihtiva ediyor. Bütün insanlığın ihtiyacı Nübüvvet mesajının Nur halkalarının bütün gönüllere nakış nakış işlenmesi için Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. İnşallah bu ışık, Nur halkaları iman dersi bütün gönüllere ulaşacak insanlığın ihtiaç duyduğu barış mesajı yerini bulacaktır. İnsanlık keşke kutlayacağımız barış olsaydı keşke BM o barışı hakkıyla kutlayabileseydi. Bu kutlu yolda Resulullah efendimizin (asm) sancağı altında inananlar insanlaığın ihtiyacı olan güzel barışı 7 milyarın gönlüne aktaracaktır. Muhterem ağabeylerimizi ve değerli talebeleri selamlıyorum.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: Büyüen çınar bütün dünyayı kapladı. Bu tablo onun göstergesidir. Eskiden valiler Said Nursi'ye zulmettği ölçüde terfi alırdı. Ama bugün allah'a hamdolsun Diyanet İşleri Başkanımızın 9. Bediüzzaman Sempozyumu'nda anlattığı "Heniem Lekum" mesajını duygu içinde izlerim. Bugün hükümet burada, Belediye Başkanı ev sahibi buradaydı. Bitlis valisi burada. Devlet millet kaynaşması burada. Artık devletin milleti değil milletin devleti var. Bediüzzaman hürriyeti müdafaa etti, demokratik cumhuriyeti müdafaa etti. Bugün kara bulutlar dağıldı. Emirdağ Belediyesi Bediüzzaman evi, müzesi açmıştır. Barla Türkiye'nin en cazip noktalarından biri haline gelmiştir. Isparta'da Nur ve Gül koyun koyuna yaşamaktadır. İslam coğrafyası kanıyor. Bediüzzaman'ın şiddete asla prim vermeyen, terörü lanetleyen metodunu dünyanın dört bir yanına götürecekler. Türkiye bu güzel günleri yaşıyorsa Bediüzzaman Hazretleri gibi alimlerin açtığı yolda gittiği içindir. Ümitvar olunuz yarınlar bugünden daha iyi olacak.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: Başta Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri olmak üzere Nübüvvet-i Mutlaka'nın ve Nübüvet-i Muhammediye'nin (asm) gerçek mirasçılarını rahmetle yad ediyorum. Rabbimiz sayısız yollarla bizlere mesajını gönderebilirdi. Ama en güzel yolu Peygamber Efendimizle (asm) mesajlarını insanlığa göndermiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin sözleri ile devam ediyorum: "Madem yapan bilir, elbette bilen konuşur. Madem konuşacak; elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zîfikirle konuşacak; elbette zîşuurun içinde en cemiyetli ve şuuru küllî olan insan neviyle konuşacaktır. Madem insan neviyle konuşacak; elbette insanlar içinde kàbil-i hitap ve mükemmel insan olanlarla konuşacak. Madem en mükemmel ve istidadı en yüksek ve ahlâkı ulvî ve nev-i beşere muktedâ olacak olanlarla konuşacaktır. Elbette, dost ve düşmanın ittifakıyla, en yüksek istidatta ve en âli ahlâkta ve nev-i beşerin humsu ona iktidâ etmiş ve nısf-ı arz onun hükm-ü mânevîsi altına girmiş ve istikbal onun getirdiği nurun ziyasıyla bin üç yüz sene ışıklanmış ve beşerin nuranî kısmı ve ehl-i imanı mütemadiyen günde beş defa onunla tecdid-i biat edip ona dua-yı rahmet ve saadet edip ona medih ve muhabbet etmiş olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacak ve konuşmuş; ve resul yapacak ve yapmış; ve sair nev-i beşere rehber yapacak ve yapmıştır."
Bediüzzaman'a göre Rabbimizi bize tanıtan üç büyük muallim var. Birincisi kitabı kebiri kainat, ikincisi Kur'an-ı Azimüşşan. Üçüncüsü de Nebi, Enbiya ve hiç şüphesiz bu muallimlerin en büyüğü Muhammed Mustafa'dır (asm). Resul-i Ekremin (asm) en büyük mucizesi nedir diye sorsanız, -Üstad Bediüzzamanı'n eserlerini de incelediğinizde görülür ki- yeryüzünün en bereketsiz topraklarında, en bedevi toplumundan medeni bir toplumu inşa etmiş olmasıdır.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Büyük bir İslam aliminin, dava ve iman aliminin sempozyumu için biraradayız. Said Nursi büyük bir alimdir, düşünürdür, irfan sahibidr, büyük bir iman ve dava adamdıır. Onunimanı ve davası sadece sözden ve yazdığı eserlerden ibaret değildir. İnandığı gibi yaşamak ve başkalarınında aynı iman ve şuurla yaşamasını temin etmektir. Bediüzzaman liminn gereğini hem yaşantısı hem sözleri ile hem eserleri ile yerine getirmiştir. Emri ilahiyi rehber edinmiş hayatınınher anında inandıklarını gereğini yerine getirmiştir. İnancından asla tavşz vermemiştir. Pek çok sıkıntıya maruz bırakılmıştır. Zindan dan zindana, sürgünlere gönderilmiştir. Gelenler gidenler fişlenmiş adtea nur yayılmasın diye katanlık bir zihniyetle sıkıntıya sokulmuştur. Ama bu aydınlık her tarafa yayılmıştır.
İman insanının, dava insanının en önemli özellikleri Peygamber Efendimizin (asm) hayatında var. Allah, O'nu (asm) bütün Müslümanlara örnek olarak gösteriyor. Asrımızda makamla, şöhretle değişmeyen bunun yerine zindanları, sürgünleri kabul edip imanına sahip çıkan Bediüzzaman Hazretleri, Resulullahı (asm) örnek alan büyük bir lider ve dava adamıdır. Böylesi dava adamlarını doğru anlama ve anlatmaya ihtiyacımız var. Bugüne kadar Allah'ın mesajını insanlara ulaştıran peygamberlerin, başta Hz. Adem'in ve Hz. Muhammed'in (as) şefaatlerinden Allah bizi mahrum etmesin. Aynı şekilde başta Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri olmak üzere onun gibi Allah'ın Resulünu (asm) örnek alan alimleri, evliyaları, Allah dostlarını de bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla va dua ile yad ediyorum.
Said Nursi Kur'anın ve sünnetin doğru anlaşılması için bütün hayatı boyunca mücadele etmiştir. Hepimizin ihtiyacı Kur'an'ı ve Peygamberi doğru anlamaktır. Kimin söylediği önemli değil. Söylenen söz Kur'an'a ve Sünnete aykırı ise reddedilirse bu karanlıklar etrafı kuşatamayacalktır. Son zamanda "bize Kur'an yeter" diyenleri, Sünnete dair ileri geri konuşanlar var. Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinden esinlenerek söylüyorum. Allah Resulü (asm) olmadan hiç kimse Kur'anı doğru anlayamaz ve anlatamaz. Kur'an da olmadan peygamberlik müessesesini doğru anlama doğru anlatma şansımız olmaz.
Ahmet Bilgi / Risalehaber.com