BDP'li Kaplan, Canikli'ye 'silah' çekti!

Şike iddianamesinin Mahkamece kabulü, ikinci kez gündeme gelen şike yasasının Meclis Genel Kurul’unda görüşülmesi ile aynı güne denk geldi.

BDP'li Kaplan, Canikli'ye 'silah' çekti!
401 sayfalı iddianame açıklandıktan sonra Meclis’deki gerilim de arttı. Kürsüye çıkan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, iddianamede AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin adının geçtiğini söyleyince ortalık iyice gerildi.

Kaplan’ın bu ifadesinden sonra Canikli de Hukukçu olan Kaplan’a “hukuk teröristi” ifadesi kullandı.

Bu ifade üzerine öfkesini kontrol edemeyen Kaplan kürsüde bulunan su bardağına uzandı, önce bardağı kürsüye vurarak kırdı ve daha sonra Ak Parti sıralarına doğru fırlattı.

 

Yargıtay'a göre kırık cam silah!

Ancak Yargıtay’ın bir çok kararına göre kırık cam parçası silah olarak sayılıyor. Bunun için birden çok Yargıtay kararı söz konusu.

Yargıtay, etkili eylem suçlarında hangi aletlerin silah sayılıp sayılmadığını kriterlerini verdikleri kararlarla belirliyor. Yargıtay’ın verdiği kararlara göre kırık şişe, yemek çatalı ve at nalı silah sayılıyor. Ama sağlam şişe, boru anahtarı silah değil.



Kararlara göre günlük hayatta sık sık kullanılan birçok alet, tarım ve marangozluk aletleri silah olarak değerlendiriliyor.

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 15 Temmuz 2004’deki bir kararında sanık F. T’nin üzerine atılı suçu kırık şişe ile işlediğini hatırlatarak şu değerlendirmeye yer veriliyor “Kırık şişenin TCK' nun 179. maddesi kapsamında silah sayıldığı ve suçun silahla işlenmiş olması nedeni ile ceza oranında arttırım yapılması gerektiği…”  

Yine Yargıtay 2. Ceza Dairesi kırık cam, bire şişesi ilgi ilgili değişik tarihlerde söz konusu cisimlerin silah olarak yorumladı.

Meclis’de bardak kırdıran tartışma ise tutanaklara şu şekilde yansıdı:

Hasip Kaplan: - İddianamede geçiyorsunuz.

Nurettin Canikli:- Böyle hukukçu olmaz, böyle ancak hukuk teröristi olur.

H. Kaplan- Niye gocunuyorsunuz? Hakaret de edemezsiniz, tehdit de edemezsiniz, burada. (Hatip su bardağını kürsüye vurarak kırdı)

(Ak Parti ve BDP sıralarından bir grup milletvekili kürsü önünde toplandı)

- Tartışmanın büyümesi üzerine oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam, oturuma bir süre ara verdi. Verilen aradan sonra oturuma tekrar devam edildi, ancak tartışmalar bitmedi. Konuşmalar, tutanaklara şöyle yansıdı:

H. Kaplan- Sayın stenograflar, lütfen, şu asaletleri ağızlarından saçılanları düzgün kaydedin ve resimde "AKP sıralarından" değil, lütfen adlarını da yazarak geçiniz, bunu tarihe düşeceksiniz.

Zeynep K. Uslu- (Şanlıurfa) - Kırdığınız bardak parçaları insanların yüzüne gelip parçalasaydı gurur mu duyacaktınız?

H. Kaplan- Bu kürsüden zulme ve zorbalığa başladığınız anda.

Mustafa Elitaş: (Kayseri) - Zorbalığı yapan sensin.

H. Kaplan- Organize suç örgütlerinden, mafyadan, çetecilerden ve darbecilerden farkınız kalmaz. Bu sınıra dikkat edeceksiniz.

Mahir Ünal- (Kahramanmaraş) - Bardağı kırıp buraya, suratıma fırlatan kim? O bardağı kırıp benim suratıma atan kim?

H. Kaplan- Senin suratına bardak atmadım, bir, hırsımdan kırdım.

M. Ünal- (Kahramanmaraş) - Benim suratıma attın, buradaydı.

"Nereye attın sen o bardağı”

M. Elitaş - Nereye attın sen o bardağı?

H.Kaplan- Burası organize suç örgütleri gibi yönetilecek bir yer değil.

M. Ünal- Önce sen davranışını kontrol et.

H. Kaplan- Kırdım. Fırlatmadım, kırdım.

"Fırlatsam Kafasına Atardım"

Başkan- Bakınız, kırdınız, parçaladınız.

H. Kaplan- Fırlatsam kafasına atardım!

Başkan- Lütfen. Kırdınız, parçaladınız; kafasına atmadınız ama kafasına da gelebilirdi herkesin.

Mahir Ünal- Parçaları üzerime attı.

H. Kaplan- Hangi hareket? "Hukuk teröristi" diyor, "terbiyesiz" diyor.

Başkan- Yaptığınız, bardağı kürsüye vurup kırdınız ve üstüne yürüdünüz.

Başkan- Şimdi ben sizden, kınama cezası vermek üzere, savunmanızı istiyorum. Lütfen kürsüye buyurun.

H. Kaplan- Siz burada Engizisyon mahkemesini kuramazsınız!

Başkan- Hayır, İstiklal Mahkemesi filan kurduğu yok.

ROTAHABER