BDP'den bir yeşil bir de kırmızı ışık
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK), “Demokratik Özeklik” ilanı BDP’li milletvekilleriin ütoplandığı Van kampında da ana gündem maddesi oldu. BDP iki sinyal verdi.
BDP yönetimi, “Demokratik özerklikten dönüş mümkün değil” mesajı verdi. Partide, KCK’dan tutuklu milletvekilleri için uzlaşma sağlanamaması halinde de Meclis zemininde mücadeleye devam edilmesi görüşü ağırlık kazandıPopüler Haberler
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK), “Demokratik Özeklik” ilanı BDP’li milletvekilleriin ütoplandığı Van kampında da ana gündem maddesi oldu. Toplantının ilk gününde demokratik özerklik, Kürt sorunu, yeni anayasa, 13 askerin şehit edilmesi sonrasında ortaya çıkan gergin durum ve genel siyasi gelişmeler üzerinde tartışma yürütüldü.
‘Özerklikten dönüş yok’
Eleştirileri yanıtlayan Grup Başkanı Selahattin Demirtaş ve diğer parti yöneticileri, özerkliğin 2005 yılından bu yana tartışıldığını, parti programlarında yer aldığını ve DTK delegelerinin onayı ile ilan dedildiğini belirterek, “Sizi anlıyoruz ve düşüncelerinize saygı duyuyoruz. Ama özerklikle ilgili uzun süredir çalışma, programlama var. DTK çatısı altında çok tartışıldı konuşuldu. Demokratik özerklikten dönüş söz konusu olmaz. Özerkliğin ilanı özerklikte kararlılık ifadesidir” dedikleri öğrenildi. Özerklik ilanının aynı zamanda devlete ve hükümete, “zamanlama konusunda artık devletin ya da hükümetin keyfininin beklenmemesi, yeni anayasa yapımı öncesinde hem iktidara hem de diğer muhalefet partilerine “Kürtlerin nelere razı olmayacağı” mesajı verildiği vurgulandı.
‘Ebediyen boykot olmaz’
Toplantıda BDP’nin Meclis boykotu süreci de ele alındı. Altan Tan, yeni dönemde yeni anayasa çalışmalarından geri kalınmaması için BDP’nin Meclis’te olunması gerektiğini belirterek, “Parlamento çalışmalarına dönme şartımızı hükümetle protokole bağlamayalım. Ben protokol olsun olmasın, Meclis’e gidilmesinden yanayım. Protokol, hükümetin verdiği ev ödevi gibi anlaşılır. Biz hükümetin dediğine göre hareket edecek öğrenciler değiliz. Yeni anayasa sürecinin gerisinde kalmamalıyız” dedi. Ertuğrul Kürkçü ise, Meclis protestosuna dair partiden net tavır alınmasını isteyerek, “Böyle boykot durumunda ebediyen kalamayız. Durumda değişme olmasını sağlamamız lazım, terimleri yeniden gözden geçirmemiz lazım. Burası AKP’nin babasının Meclis’i değildir. Ne zaman istersek Meclis’e gireriz. Böyle sürekli Araf’ta kalamayız” diye konuştu. Parti yönetimi ise bu eleştiriler doğrultusunda karar alacağına yönelik görüşler dile getirdi. AK Parti ile anlaşılabilecek ortak bir protokol ortaya çıkmaması halinde Meclis’e dönülmesi eğilimi ortaya konuldu.
Sükûnet çağrısı
BDP yönetimi 13 askerin şehit edildiği Silvan saldısı sonrasında Kürtlere yönelik tepki ve saldırıları tartıştı. Olay sonrasında Kürtelere dönük saldırıların arttığı ve etnik çatışma riskine dönüşeceği değerlendirmesi yapıldı. BDP olarak karşılıklı “sükunet” çağrısı yapılması ve tansiyonun düşürülmsinde aktif rol alınması benimsendi. Kamuoyunda tartışma konusu olan ve özerkliğin ayaklarından birini oluşturan “öz savunma gücü” de gündeme geldi. Oluşumun “silahlı güç” olarak algılanması nedeniyle hassas bir konu olduğu değerlendirmesi yapılarak, halka sistemin “silahlı güç olmadığı”nın iyi anlatılması benimsendi. Namık Durukan / MİLLİYET