BAZI NEDENLERİN ÇÜNKÜSÜ OLMAZ
“Kendinizi sizden 20-30 kat büyük bir canlıya güvenerek teslim eder misiniz? Mesela dev bir balinanın yanında korkmadan yüzebilir misiniz?” Çoğumuzun yanıtı hayır! Ama hayvanlar insanlara güvenip hiç korkmadan yanaşıyor. Bir kap yemek, su gibi küçücük şeyler bile onları mutlu etmeye ve ömür boyu sadakatlerini göstermeye yetiyor da artıyor. İstedikleri tek şey birazcık sevgi sadece bu..
Günümüzde çoğu evde son trend sırf ailenin küçüğü istedi diye bir hevesle alınan sevimli dostlarımız heves geçince hemen sokağa atılıyor. Özellikle de bakın ben seviyorum bunu kameraya çekiyorum yemeğini suyunu verdim ey ahali duyun ve görün beni ne kadar hayvan severim diyen , sırf birilerine kendisini ispat etme çabası gösteren kesim de az da olsa yok değil.
Eskiden bu kadar çok talep ve ilgi görmezdi aman çocuğum hayvan sevgisiyle büyüsün illa şunu yaptıralım evimize bir canlı alalım diyen kesimde bir hayli artış var. Bu kadar ilgili sevgi dolu paylaşımlarda yapılmazdı. Göstermelik veya ispat amaçlı değil de içten gerçekten sevenleri vardı.Hepimiz mutlaka bir yerlerde rastlamışızdır internette, haberlerde , gazetelerde vs. aklımızın dahi almadığı anlam veya nedenini bile düşünemediğimiz sevimli dostlarımıza yapılan kötülüklere.
Aynı gezegeni paylaştığımız üzerinde yaşadığımız dünyada o kadar cani ve canavarca hisli insanlar var ki bazen okuduğum, izlediğim haberler sözlerimin yetmediği yerlere farklı dünyalara hayatlara alıp götürüyor beni.Kedi kesip adını herhangi bir düşünceye bağlayan, köpeğin ayağını kesip yaralayıp inkar eden, papağanın boğazını kameranın önün de feryat çığlıklarına rağmen canavarca hisle gözünü bile kırpmadan sıkan, adına gelenek diyip milyonlarca balinayı öldüren, sırf kürkü için kürk zarar görmesin diye kafasına hunharca vurulup katledilen foklar…Arabasına bağlayıp sürükleyenler mi, bilerek vurup kaçanlar mı, patisine koli bandı bağlayıp eğlenenler mi, tekme tokat gösteri yapanlar mı ve yüreğimizin dayanmadığı, aklımızın almadığı birçok eziyet.
Biz ne ara bu kadar ötekileştik , ne ara bu kadar canileştik.Şu da bir gerçektir ki hayvana eziyet eden insan toplum için de büyük bir tehlike unsurudur .Kişinin karşısında ki canlının savunmasız olduğunu bilmesi ve bunu bile bile şiddet uygulaması bundan iğrenç bir şekilde haz alması bilimsel açıdan sosyologlar ve psikologlar tarafından dile getirilerek potansiyel bir katil olabileceği gerçeğinin altı önemle çiziliyor. Sevmek zorunda değilsiniz amma ve lakin zarar da veremezsiniz! Hiçbir canlının canını siz alamazsınız!
Tabi bazen güzel şeylerde olmuyor değil. Mesela yazın su, kışın sıcak bir yer ve yemek çağrısı yapılıyor. Sokak ve caddelere sırf o küçücük kalpler korunsun diye bir kulübe belki de karton bir kutucuk bile yetiyor ısınmalarına. Bu topraklarda böylesi güzel görüntüler de yaşanıyor. İstemsiz gülümsüyor görünce insan , mutlu oluyor ,içi ısınıyor…
Bu küçük kalplere karşılıksız yardım elini uzatan pamuk kalpli insanlarımız sayesin de hayvan sevgisi farkındalığı yükseliyor gitgide. Sırf bir şeyleri göstermek değil de içinden geldiği için yüreğinden ne geçiyor ise yapan belki de hiç haberimiz dahi olmadan onları koruyup kollayan medyatiklik veya çıkar uğruna değil ispat amacı gütmeyen güzel yürekli insanlarımız da var.Dünya belki de bu güzel düşünen ve hisseden insanlar sayesinde daha güzel bir yere dönüşecek.
Bir damla ışık bile gölgeleri yok etmeye yeter..Kendi kendinize ışık olun..